Esas No: 2012/7733
Karar No: 2012/10788
Karar Tarihi: 13.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7733 Esas 2012/10788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Hekimbaşı Mahallesi çalışma alanında bulunan 149 ada 10 parsel sayılı 298,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın bahçe ve üzerindeki iki adet binanın 2003 yılından beri ..."ın fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmaza ... ile birlikte zilyet olduğunu iddia ederek, beyanlar hanesinde ... ve kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile, ... ise taşınmazı 1986 yılından beri zilyetliği altında bulundurmasına rağmen beyanlar hanesindeki şerhte iktisap yılının 2002 olarak gösterildiğini iddia ederek bu tarihin düzeltilmesi talebiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davaların kabulüne, çekişmeli taşınmazın edinme sebebi kısmında belirtilip beyanlar hanesine şerh edilen “iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki 2 adet bina 2003 yılından beri ..."ın fiili kullanımındadır." ibaresi ile birlikte tutanağın tamamen iptali ile, Hekimbaşı Mahallesi 149 adada bulunan 10 nolu parselin terkinine, taşınmazın, uzman fen bilirkişisinin raporuna ekli korkide (A) harfi ile gösterilen 136,22 metrekarelik bölümünün bahçe niteliğinde mülkiyeti tam pay ile ... adına kayıtlanarak kadastro tutanağının edinme sebebi kısmında belirtilip "iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki tek katlı gecekondunun 1986 yılından beri ... evladı ..."nin fiili kullanımındadır." ibaresi beyanlar hanesine şerh edilerek aynı adada son parsel numarasından sonra gelecek numara verilmek sureti ile, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 162,14 metrekarelik bölümünün bahçe niteliğinde mülkiyeti tam pay ... adına kayıtlanarak kadastro tutanağının edinme sebebi kısmında belirtilip "iş bu taşınmaz ve üzerindeki tek katlı gecekondunun 1986 yılından beri Mehmet evladı ..."ın fiili kullanmındadır." ibaresi beyanlar hanesine şerh edilerek aynı adada son parsel numarasından sonra krokide (A) harfi ile işaretli kısma verilecek olan yeni parsel numarasını takiben gelecek numara parsel numarası olarak verilmek sureti ile ifrazı ile tapuya tespit ve tesciline, taşınmazın diğer hususlar yönünden kadastro tutanağında gösterildiği üzere yeni parsel numaralarında aynen tespit gibi tesciline, karar verilmiş, hüküm davalı ... İdaresi vekili ve Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunan davalarda ise, husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Orman İdaresi ile Çevre ve Orman Bakanlığı çekişmeli taşınmazda tespit maliki olmadığı gibi, beyanlar hanesinde lehlerine verilmiş şerh de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, Orman İdaresi ve Bakanlık aleyhine açılmış bulunan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması isabetsiz olduğu gibi, 6100 sayılı Yasa"nın 297/b maddesi hükmüne aykırı olarak dava dilekçesi ile husumet yöneltilen Çevre ve Orman Bakanlığı"nın karar başlığında gösterilmemesi de doğru değildir.
Öte yandan kadastro hakimi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca davaya konu olan taşınmazların tamamı hakkında doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Mahkemece, çekişmeli 149 ada 10 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek yeni oluşturulan (A) ve (B) parselleri yönünden, Hazine adına tapuya tescillerine ve bu bölümler üzerine 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesine göre kimler yararına zilyetlik şerhi verileceği hususunda müstakil şekilde hüküm kurulması gerekirken, infazda kuşku yaratacak şekilde, bir tescilin çizilerek hükümsüz hale getirilmesi anlamına gelen terkin ibaresi ile 149 ada 10 parsel sayılı taşınmazın terkinine karar verilmiş, yeni oluşturulan (A) ve (B) parselleri yönünden ise "taşınmazın diğer hususlar yönünden kadastro tutanağında gösterildiği üzere yeni parsel numaralarında aynen tespit gibi tesciline" şeklinde çelişkili hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.