Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9192 Esas 2012/10649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9192
Karar No: 2012/10649
Karar Tarihi: 11.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9192 Esas 2012/10649 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/9192 E.  ,  2012/10649 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı ile davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı halde yapılan araştırmanın hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı belirtilerek; bu nedenle, mahallinde yöntemince yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı ve bayileri tarafından sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte başladığı, nasıl sürdürüldüğü, hangi sınırlarla kullanıldığı, sınırlarda zaman içinde genişleme olup olmadığı, tespit tutanağının edinme sebebinde geçtiği gibi taşınmazın 2003 yılında tarla haline getirilip getirilmediği, ziraat bilirkişi raporunda belirtilen meyve ağaçlarının kimin tarafından dikildiği, davacının babası ... tarafından satın alındığı bildirilen yerlerin nereler olduğu, satın alma tarihinden sonra sınırlarında genişleme olup olmadığı, olmuşsa hangi tarihte ne surette olduğu, dava konusu taşınmazın niteliğinin ne olduğu, yayla niteliğinde olup olmadığı, sulu arazi olup olmadığı gibi hususlar ile davacıların dayanağı 19.7.1968 tarihli senedin mevkii ve tüm sınırlarının nereler ve çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığının araştırılması; ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın niteliğini, fen bilirkişisinden ise yerel bilirkişi ve tanıklarca belirtilen senet sınırları ile kullanım sınırlarını gösterir rapor alınması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 121 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmadığı gibi, bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi davacı tanıkları, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olduğunu ve çekişmeli taşınmaz üzerinde davacının eklemeli olarak 20 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğunu bildirmişlerdir. Ziraatçı bilirkişi de raporunda, taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğunu belirtmiş ise de, çekişmeli taşınmazın teraslama yapıldığı belirtilen 2005-2006 yıllarından önceki durumunu gösterir
    rapor hazırlamamış ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar da harita üzerinde gösterilmemiştir. Diğer yandan, bozma ilamında belirtildiği şekilde, davacı taraf dayanağı 19.7.1968 tarihli senedin yöntemince mahalline uygulaması yapılmadığı gibi, uzman bilirkişi tarafından tespit bilirkişisi ve tanıklarca bildirilen sınırlar kroki üzerinde gösterilmemiş; davacının kayıt ve belgesiz olarak zilyetlikten edinebileceği miktar yönünden de araştırma yapılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile hüküm kurulamaz. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, fen bilirkişisi, üç kişiden oluşacak ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile orman bilirkişisi hazır oldukları halde keşif yapılmalıdır. Keşifte, bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı ve bayileri tarafından sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte başladığı, nasıl sürdürüldüğü, hangi sınırlarla kullanıldığı, sınırlarda zaman içinde genişleme olup olmadığı, tespit tutanağının edinme sebebinde açıklandığı gibi, taşınmazın tarla haline 2003 yılında getirilip getirilmediği, öyle ise 14.06.2012 tarihli ziraat bilirkişi raporunda geçen meyve ağaçlarının kimin tarafından dikildiği, satın alma tarihinden sonra sınırlarında genişleme olup olmadığı, olmuşsa hangi tarihte ne surette olduğu, dava konusu taşınmazın niteliğinin ne olduğu, yayla niteliğinde olup olmadığı sorularak açıklattırılmalıdır. Davacının babası ... tarafından satın alındığı bildirilen yerlerin neresi olduğunun belirlenmesi açısından, dayanılan 19.7.1968 tarihli senedin mevkii ve tüm sınırları tek tek okunmak ve bu sınır yerleri harita üzerinde işaretlenmek suretiyle senedin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı sorulup saptanmalı, senet miktarının 30 dönüm olduğu dikkate alındığında çekişmeli taşınmazı geniş sınırları ile kapsayabileceği de göz önüne alınarak senet kapsamında kaldığı tespit edilen başka taşınmazlar olması halinde, bu taşınmazlara ait kadastro tutanakları incelenerek kesinleşip kesinleşmedikleri belirlenmeli, davalı olduklarının anlaşılması halinde ise irtibatlı davalar bu dava ile birlikte değerlendirilmelidir. Ziraatçı bilirkişi kurulundan, komşu parseller ile karşılaştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın teraslama yapıldığı belirtilen 2005-2006 yıllarından önceki niteliğini, toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından değerlendiren, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarının yaşı ve türünü harita üzerinde gösterecek ve eski raporu da irdeleyecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, orman bilirkişisi eliyle uygulanacak hava fotoğrafına göre teraslama yapıldığı belirtilen çekişmeli taşınmazın 2005-2006 yıllarından önceki durumunun ne olduğu konusunda, rapor alınmalıdır. Yine uzman fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıklarca bildirilen senet sınırları ile kullanım sınırlarını ve taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarını harita üzerinde gösterir şekilde keşfi izlemeye olanak verir rapor alınmalı; çekişmeli taşınmaza ait olduğu keşfe katılan hakim tarafından onaylanarak dosyaya sunulacak fotoğraflar üzerine taşınmaz sınırları fen bilirkişisine işaret ettirilmeli, davacının belgesiz zilyetlik yolu ile aynı çalışma alanında edinebileceği miktar yönünden de yöntemince araştırma yapılıp, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara