Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9140 Esas 2015/6088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9140
Karar No: 2015/6088
Karar Tarihi: 09.12.2015

Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9140 Esas 2015/6088 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir hırsızlık suçu şüphesiyle yakalanan ve gerçek kimliğini saklayarak kendini farklı bir isimle tanıtan çocuğun \"kimliği hakkında yalan beyanda bulunma\" suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak mahkeme, çocuğun gerçek kişi olup olmadığının araştırılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının ve diğer bazı hukuki hususların gözetilmediğinin altını çizmiştir. 27/1 ve 268/1. madde \"Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması\" suçu, 206/1. madde \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçu olarak geçmektedir. Ayrıca, çocuk suçluların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını kontrol etme yeteneklerinin sosyal yönden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK 51/7. maddeye göre ertelenen cezanın infaz kurumunda çektirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
21. Ceza Dairesi         2015/9140 E.  ,  2015/6088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olanan dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısının, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1-Hırsızlık suçu şüphesi ile yakalanan suça sürüklenen çocuğun gerçek kimliğini saklayarak kendisini "... " olarak tanıtmasından ibaret olayda, ... gerçek kişi olup olmadığı araştırılıp, kimlik bilgilerinin gerçekte var olan kişiye ait olduğunun belirlenmesi durumunda sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, hayali olduğunun anlaşılması durumunda ise anılan Yasanın 206/1. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre ;
    a-5271 sayılı CMK"nın 231/11.maddesine aykırı olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilen 23.02.2010 tarihli hükmün değiştirilerek açıklanmaması ,
    b-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi yollamasıyla aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi mecburiyetinin gözetilmemesi,
    c-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 18 yaşından küçük olan sanıkların işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdirinde göz önünde alınması bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olup mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunluluğunun gözetilmemesi,
    d- Cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 51/7. maddesine göre denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ,

    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara