Esas No: 2012/13071
Karar No: 2012/14388
Karar Tarihi: 12.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13071 Esas 2012/14388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ... iptali ve yol olarak terkin isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, dava konusu yerin kamu malı niteliğinde yol olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiş, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporu ve krokisinde (A) ve (B) harfleriyle ve kırmızı renkle gösterilen 81,44 m2 yüzölçümündeki bölümünün ... kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde ifade edildiği üzere yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun öncesi bilinmeyen tarihten beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilen orta malı taşınmaz mallardandır. Bu gibi bir taşınmazın niteliğini tayin ve tespit ederken hiç kuşkusuz yasada öngörüldüğü gibi mahalli bilirkişi veya tanık sözlerinden yararlanılabilir. Ancak, mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi açısından daha somut bir delil olan hava fotoğraflarından da yararlanılmalıdır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları sağlanarak yerinde yeniden harita mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, kadastro
tespitinde görev yapan tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının davaya konu yerin niteliği ile ilgili etraflıca beyanları alınmalı, en eski tarihli hava fotoğraflarında krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerin ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli, böylelikle yerel bilirkişi, tespit bilirkişi ve tanık sözleri denetlenerek istem bunun sonucuna göre bir karara bağlanmalıdır.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.