16. Hukuk Dairesi 2012/7156 E. , 2012/10119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Fatih Mahallesi çalışma alanında bulunan 40 ada 166 parsel sayılı 352,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın bahçe olarak 15 yıldan beri ..."un kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerindeki 1 katlı kargir binanın ..."un kullanımında olduğu şerhleri verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., beyanlar hanesindeki şerhte "..." olan soyisminin "..." olarak yazıldığı, şerhin düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 40 ada 166 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde mevcut bulunan zilyetlik şerhlerin yerine; taşınmazın bahçe olarak 15 yıldan beri ..."un kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerindeki 1 katlı kargir binanın ..."un kullanımında olduğu yönünde ayrı ayrı şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Davacının somut olayda, tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, dava dilekçesi doğru hasma tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Hal böyle olunca, Mahkemece davacıya davasını Hazine"ye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi kabule göre de dava açılmakla tutanak itirazlı hale geldiğine ve 3402 sayılı Yasa"nın 1. maddesine göre Kadastro Mahkemesi sicil oluşturmak zorunda olduğuna göre çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken tescil hükmü kurulmayarak sicilin açık bırakılması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.