Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4709 Esas 2012/9998 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4709
Karar No: 2012/9998
Karar Tarihi: 27.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4709 Esas 2012/9998 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava kadastro tespitiyle ilgilidir. İlk keşif sonucunda bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu gerekçesiyle yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulması, memleket haritası ve topoğrafik haritaların getirtilerek yerinde keşif yapılması istenmiştir. Sonrasında dava kabul edilerek taşınmazın kadastro tespiti iptal edilmiş ve tespit dışı bırakılmıştır. Ancak tartışmalı alanın çayın etkisi altında kalan kısmı analizler sonucunda tespit edilmiş ve kazanıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, dava kısmen kabul edilmiş ve tespit dışı bırakılan alanın davalı lehine tescili için karar verilmiştir. Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereği taşınmazın tespit dışı bırakılması kararı verilmiştir.
16. Hukuk Dairesi         2012/4709 E.  ,  2012/9998 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermeye yeterli olmadığı, yapılan her iki keşif sonrası ibraz edilen bilirkişi raporlarının kısmen birbiriyle çeliştiği belirtilerek uzman ziraat, harita mühendisi ve jeologdan oluşan yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulması, dava konusu yere ilişkin memleket haritası, topoğrafik haritalar getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak uygulanması, gerektiğinde toprak örnekleri alınıp analizler yaptırılması, aktif dere yatağının ve taşınmazın aktif dere yatağında kalıp kalmadığının ve niteliğinin kesin olarak belirlenmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/C maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın derenin etkisi altında ve taşkın alanı kapsamında kaldığı, bu nedenle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığı belirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/C maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya içinde bulunan jeolog bilirkişi kurulunun düzenlediği 26.03.2012 tarihli rapora dayanılarak fen bilirkişisi ..."in 27.03.2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen Kıyı Çizgisi ile Kıyı Kenar Çizgisi arasında bulunan taşınmaz bölümünün, çayın aktif etkisi altında kalan yer olduğu; (B) harfiyle gösterdiği bölümünün ise Kıyı Kenar Çizgisi dışında kaldığı ve arızi olarak taşkına maruz kaldığı tespit edilmiştir. Yine, yerel bilirkişi beyanları ile dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümü yönünden, davalı ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşulunun sağlandığı görülmektedir. Hal böyle olunca, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 27.03.2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 95,74 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/C maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına; (B) harfiyle gösterdiği 134,49 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ..."un temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara