Esas No: 2012/11767
Karar No: 2012/14145
Karar Tarihi: 04.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11767 Esas 2012/14145 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, davalı belediyenin ihtiyari aleni ihalesi suretiyle kazanılan şahsi hakka dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın 309 parsel yönünden kabulüne, 372 parsele ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Tarafların temyizi üzerine karar Dairemizin 01.12.2011 tarihli ilamı ile “…5393 sayılı Belediyeler Kanununun 18/e maddesine göre “taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına, üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi 30 yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek” belediye meclisinin görevleri arasındadır. Taşınmaz satım konusunda belediye meclis kararı olmadan veya belediye meclisi bu konuda işlem yapmak üzere belediye encümeni ya da belediye başkanına yetki vermeden mülkiyeti belediyeye ait bir taşınmazın satışı ve satış ihalesi geçerli olmaz. Mahkemece değinilen bu
husus üzerinde durulmamıştır. Yapılması gereken iş, davalı belediyeden dava konusu taşınmazların ihtiyari aleni ihale suretiyle üçüncü kişilere satışı konusunda meclis kararı bulunup bulunmadığını, meclis kararı varsa meclisin satış işlemi ve ihale yöntemine ilişkin belediye encümenine veya belediye başkanına yetki verip vermediğini sorup saptamak, davayı bu araştırma yapıldıktan sonra hükme bağlamak olmalıdır…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kararın bozulması üzerine dosyaya getirtilen belgelerden, 04.09.2006 tarihli ve 2006/38 sayılı belediye meclis kararı ile 309 parseldeki belediye dükkanların satışına karar verildiği ve bu kararın verdiği yetki ile 17.11.2008 tarihli ve 34 sayılı satışa ilişkin encümen kararı uyarınca 309 parsel sayılı taşınmazda zemin kat 5 ve 6 no"lu dükkanların 25.11.2008 tarihli ihale ile davacıya satışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davalı belediyenin satışı, belediye meclisinin 04.09.2006 tarihli ve 38 sayılı kararına göre yapılmış, ihale işlemleri tamamlanmıştır. Dolayısıyla yöntemine uygun olarak yapılan bu satış, hüküm ve sonuç meydana getireceğinden davacı mülkiyetin adına geçirilmesini isteyebilir.
01.12.2011 tarihli bozma ilamımızın ikinci sayfasındaki “…meclis kararı varsa meclisin satış işlemi ve ihale yöntemine ilişkin belediye encümenine veya belediye başkanına yetki verip vermediğini sorup saptamak, davayı bu araştırma yapıldıktan sonra hükme bağlamak olmalıdır” ifadesindeki “varsa” ibaresinin, “yoksa” olarak yazılması gerekirken bu şekilde yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından maddi hataya dayalı olarak kararın bozulması davalı ... yararına usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
309 parselde 5 ve 6 nolu dükkanların arsa payları kat irtifakı kurulacakmış gibi belirlenerek davacının tescil isteminin kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 900 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı belediyeden alınıp davacıya verilmesine, 04.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.