Esas No: 2021/4983
Karar No: 2022/9097
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4983 Esas 2022/9097 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4983 E. , 2022/9097 K.Özet:
Davacı tarafından açılan tazminat davasında, davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliye müzekkerelerinin Yargıtay denetimine elverişli örnekleri dosyaya alınmadığı için eksik araştırma yapıldığı ve manevi tazminatın ölçütlerine uyulmadığı belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. Dosyanın yeniden incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 302/2. maddesi ve fıkrası: Bozma kararı uyarınca işlem yapılması gerektiğini belirtir.
- 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi: 304/2. maddeye ek düzenlemeler getirir.
- 304/2. madde: Mahkeme kararlarının tetkik edilip kararı bozma yetkisine sahip mahkemelerde işlem yapılmak üzere dosyanın iletilmesini ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini belirtir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 13.07.2018 tarihli, 2018/2170 Esas, 2018/1383 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz istemlerinin manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme ve devletin savaş imkanlarının tehlikeye sokulması suçlarından, 11.09.2012 – 11.04.2014 tarihleri arasında 577 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 750.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 150.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda hükmedilen manevi tazminatın 120.000 TL’ye indirilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminata esas ceza dava dosyası kapsamında, davacı hakkında düzenlenen gözaltı,tutuklama ve tahliye müzekkerelerinin Yargıtay denetimine elverişli aslı veya onaylı örneklerinin dosya arasına alınıp, davacı hakkında düzenlenen tutuklama müzekkeresinin infaz görüp görmediğin ilgili ceza evinden sorularak sonucuna göre tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Davacı tarafça hükmedilecek tazminat miktarına yasal faiz işletilmesi talep edilmemesine rağmen, yasal faize hükmedilmesi,
2- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde çok eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 13.07.2018 tarihli, 2018/2170 Esas, 2018/1383 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.