Esas No: 2021/5414
Karar No: 2022/9072
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5414 Esas 2022/9072 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5414 E. , 2022/9072 K.Özet:
Mahkeme, dolandırıcılık suçundan tutuklu kalan davacının tazminat talebine ilişkin bir davanın sonucunda 20.000 TL maddi ve 9.590 TL manevi tazminatın kısmen kabul edildiğini ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin manevi tazminatı 5.000 TL'ye indirerek istinaf başvurusunu reddettiğini belirtmiştir. Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda, mahkeme 5 eksiklik tespit etmiş ve hükmedilen tazminat tutarının adil olmadığını belirterek davayı bozmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendi, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 144/1-a maddesi ve 302/2. madde ve fıkrası, 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 06/07/2018 tarihli, 2018/2449 - 2018/2195 sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 47.530,00 TL olduğu ve dolandırıcılık suçundan 15/02/2010 – 02/07/2010 tarihleri arasında 137 gün tutuklu kalan davacının 20.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince 2.633,76 TL maddi, 9.590,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince manevi tazminatın 5.000,00 TL’ye indirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi nedeniyle toplam 7.633,76 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE; dosyanın gereği için ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE;
B) Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/103 Esas – 2013/14 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının dolandırıcılık suçundan 15/02/2010 – 02/07/2010 tarihleri arasında 137 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17/01/2017 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 20.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminatın 05/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.633,76 TL maddi, 9.590,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 15/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunduğu anlaşılarak hüküm fıkrasında "9.590,00 TL" olarak belirlenen manevi tazminat miktarının "5.000,00 TL" ye indirilmesi ve vekalet ücretinin, tazminat miktarında yapılan değişikliğin sonucu olarak "916,05 TL" olarak düzeltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Tazminat davasının süresinde açılıp açılmadığının tespiti amacıyla tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası getirtilerek, kesinleşmiş beraat hükmünün davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2) Davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma müzekkerelerinin Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
3) Davacı ile ilgili tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infazı yapılan tutuklama müzekkeresi suç bilgisinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmemesi,
4) 5271 sayılı CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak manevi tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
5) Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 06/07/2018 tarihli, 2018/2449 - 2018/2195 sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.