Esas No: 2012/11660
Karar No: 2012/13678
Karar Tarihi: 26.11.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11660 Esas 2012/13678 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kendisine ait 4789 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 4788 parsel sayılı taşınmaz arasındaki ortak sınıra müşterek duvar yaptıklarını ancak bu duvar üzerine davalının ek olarak duvar inşa ettiğini belirterek elatmanın önlenmesini ve sonradan inşa edilen kısmın kal"ini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine, Dairemizce 2011/4460 esas 2011/5655 karar sayılı 27.04.2011 tarihli bozma ilamı ile ""... Mahkemece işin esası incelenerek, fen bilirkişisinin 14.12.2010 tarihli raporunda (B) ile tanımlanan dava konusu yapının komşuluk ilkeleri yönünden davacıya zarar verip vermediği incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması"" gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, yeniden yapılan yargılama sonunda dava konusu duvar nedeniyle davacının taşınmazında herhangi bir zarar doğmadığı, komşuluk hukukuna aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
Dosyada mevcut, Evrensekiz Belediye Başkanlığı"nın 02.12.2010 tarihli, 191 sayılı yazılarında belirtildiği üzere, davacı ve davalı parsellerinin müşterek sınırına davalı tarafça sonradan inşa edilen dava konusu duvar, imar mevzuatına aykırı olarak yapılmıştır. Burada imar mevzuatına ve komşuluk hukukuna aykırılığın da ötesinde doğrudan ortak sınıra elatma söz konusudur.
4721 sayılı TMK"nın 721. maddesine göre, “İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.” Yine, aynı yasanın paylı mülkiyette genel kuralları düzenleyen 688/2 maddesi gereğince de, “Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır.”
Buna göre; dava konusu müşterek sınırdaki duvarda taraflar 1/2 oranında paylı maliklerdir. Davalının, davacıyla müşterek sınırındaki ortak duvar üzerine sonradan 1.70 metre yüksekliğinde ve 13.00 metre uzunluğunda duvar yapmak suretiyle davacının mülkiyet hakkına tecavüz ettiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece davacının talebi doğrultusunda müşterek sınır üzerindeki ortak duvara davalı tarafça sonradan ilave edilen duvar nedeniyle oluşan haksız elatmanın önlenmesine ve bu kısmın kal"ine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.