Esas No: 2011/130
Karar No: 2011/198
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2011/130 Esas 2011/198 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2011/130 E. , 2011/198 K.- 2247 SAYILI YASA’NIN 14. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI TAŞIMAYAN BAŞVURUNUN, AYNI YASA’NIN 27. MADDESI UYARINCA REDDİ GEREKTIĞI HK.
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14
- İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 15
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : S.T. Davalı : Çevre ve Orman Bakanlığı O L A Y : Davacı, Bursa Orman İşletme Müdürlüğünden 1995 yılında şef kadrosu ile emekli olduğundan bahisle; 15.02.1995 tarihinde Muş ilinden Bursa"ya atandığını, 5 ay çalıştıktan sonra emekli olduğunu, Muş"ta sayman müdürü olarak görev yaptığını ifade ederek; anılan atamadan doğan sürekli görev yolluğu ile sayman müdürü ile şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü, iş riski farkı ile sayman müdürü özel hizmet tazminatı fark tutarlarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ile 1995 yılında almış olduğu emekli ikramiyesinden eksik ödenen miktarın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle, 13.4.2010 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır. BURSA 3. İDARE MAHKEMESİ: 16.04.2010 gün ve E: 2010/399, K: 2010/307 sayı ile, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 4001 Sayılı Kanunla değişik 5.maddesinin 1. fıkrasında; her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı da bir dilekçe ile dava açılabileceği, 2. fıkrasında ise, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiğinin hükme bağlanmış olduğu; birden fazla işlem arasında maddi ve hukuki bağlılıktan söz edilebilmesi için ise uyuşmazlığın aynı maddi olaydan kaynaklanması ve çözümlenmesi görev ve yetkisinin aynı yargı organına ait bulunmasının gerektiği; bakılan davada, sayman müdürü ile şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü iş riski farkı ile sayman müdürü özel hizmet tazminatı fark tutarlarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ile 1995 yılında almış olduğu emekli ikramiyesinden eksik ödenen miktarın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi İş Mahkemesi"nden istenebileceğinden, çözüm yerinin adli yargı, istemin sürekli görev yolluğu ödenmesine ilişkin kısmının çözüm yerinin ise idari yargı olduğu, davacı tarafından her isteme karşı görevli ve yetkili yargı organında ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açıldığının anlaşıldığı; açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 15.maddesinin 1.fıkrası (d) bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5.maddeye uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine karar vermiştir. Davacı bu kez; Muş ilindeki Sayman Müdürü kadrosunun özlük hakları ile Bursa Bölge Müdürlüğündeki Şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü, iş riski ve özel hizmet tazminatı farklarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faizi ile Emekli ikramiyesinde noksan olarak almış olduğu meblağın uzman bilirkişilere hesaplatılarak birleşik yasal faizi ile tarafına verilmesi istemiyle, 18.8.2010 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır. BURSA 4. İŞ MAHKEMESİ: 31.03.2011 gün ve E:2010/830, K:2011/116 sayı ile; dava dilekçesi içeriği, cevaplar, davacı asil ve davalı vekilleri beyanları, celp ve ibraz edilen belgeler, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 2010/399-307 E.K sayılı ve 16.04.2010 tarihli kararı kapsamı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça Bursa nöbetçi idare mahkemesine açtığı davada Bursa "ya yapılan atamadan doğan sürekli görev yolluğu ile sayman müdürü ile şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü , iş riski farkı ile sayman müdürü özel hizmet tazminatı fark tutarlarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi ve 1995 yılında aldığı emekli ikramiyesinden eksik ödenen miktarın yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep edildiği, Bursa 3. idare mahkemesinin ise davacının taleplerini tefrik etmiş olduğu, davacının sayman müdürü ile şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü iş riski farkı ile sayman müdürü özel hizmet tazminatı fark tutarlarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi ile 1995 yılında almış olduğu emekli ikramiyesinden eksik ödenen miktarın yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebi yönünden iş mahkemesinin görevli olduğundan dolayı mahkememize dava dilekçesinin reddine karar verilmiş bulunduğu ve davacı tarafça bu karar üzerine bu talepler yönünden mahkememize dava açıldığı, davacının çalıştığı süre boyunca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadrosunda çalıştığının ihtilafsız olduğu, davaya konu taleplerin de bu memuriyet görevi sırasında ödenmesi gerektiğini iddia ettiği alacaklara ilişkin bulunduğu, İş Mahkemelerinin iş davalarına baktıkları, hangi davaların iş davası olduğu yani, iş mahkemelerinin görevine girdiğinin, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesinde ve bazı özel kanunlarda sayıldığı, buna göre iş mahkemelerinin, iş Kanununa göre işçi sayılan kişiler ile işveren veya vekilleri arasında hizmet akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak ve iddialardan doğan iş davalarına baktıkları, buna göre iş Kanununa tabi olmayan çalışanların açacakları davalar için iş mahkemelerinin görevli bulunmadığı, somut dava konusu talepler yönünden de davacının davalı bakanlık nezdinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi çalışmış olması da dikkate alındığında, tüm bu nedenlerle dava konusu talepler yönünden mahkemelerinin görevli olmadığı kanaatine varıldığı, bu durumda idare mahkemesinin kararı da dikkate alındığında idare mahkemesi ile mahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu, olumsuz görev uyuşmazlığının çözüm yerinin Uyuşmazlık Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili 18.4.2011 tarihli dilekçesi ile, Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin E: 2010/399, K: 2010/307 sayılı dosyasında verilen karar ile Bursa 4. İş Mahkemesi’nin E:2010/830, K:2011/116 sayılı dosyasında verilen karar arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve bunun giderilmesini talep etmesi üzerine Bursa 4. İş Mahkemesi’nce dosya Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 03.10.2011 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir. Olayda; adli ve idari yargı yerlerinde Davacının sayman müdürü ile şef kadrosu arasındaki iş güçlüğü iş riski farkı ile sayman müdürü özel hizmet tazminatı fark tutarlarının 15.02.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ile 1995 yılında almış olduğu emekli ikramiyesinden eksik ödenen miktarın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi yönünden açılan davaların tarafları, konusu ve sebebi aynı ise de; İş Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilmiş olmasın karşılık, İdare Mahkemesi’nce; Davacının istemlerinden birisi olan ve sürekli görev yolluğu ödenmesine ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğuna işaret edilerek; davacı tarafından her isteme karşı görevli ve yetkili yargı organında ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açıldığı belirtilerek; dava dilekçesinin, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 15.maddesinin 1.fıkrası (d) bendi gereğince kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5.maddeye uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine karar verilmiş olduğundan, ortada olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince göreve ilişkin olarak verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.10.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.