Esas No: 2012/5581
Karar No: 2012/9438
Karar Tarihi: 15.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5581 Esas 2012/9438 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Bahçelievler Mahallesi çalışma alanında bulunan 171 ada 4 parsel sayılı 1113 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeni ile davalılar ... ve ..., 171 ada 6 parsel sayılı 4160 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle TEK Genel Müdürlüğü, 171 ada 5 parsel sayılı 1618 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve taksim nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit ve komisyon kararı gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kaydının kapsamında kaldığı, 171 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının davalılar yararına gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Kayıt ve belgelerin haritaya dayanması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi uyarınca dayanılan kayıt ve belgenin kapsamı haritasına göre belirlenecektir. Dava konusu taşınmazlara kadastro tespiti sırasında uygulanan ve davalıların dayanaklarını oluşturan tapu kayıtlarının tesis kayıtları incelendiğinde tescil ilamı ile oluştukları anlaşılmış olup mahkemece tescil ilamları ve haritaları dosyaya getirilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince uygulama yapılmamıştır. Doğru bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle tapu kayıtlarının oluşumuna esas olan dava dosyaları, bulunamadığı takdirde tescil ilamları ve haritaları dosyaya getirtilmeli, dosya tamamlandıktan sonra taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, kapsamları haritasına göre belirlenmeli, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulama yapılırken kök tapu kaydının kapsamında kalan tüm taşınmazlar göz önünde bulundurularak tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tescil ilamlarında Hazinenin taraf olup olmadığı belirlenerek taraf olması halinde ilamların Hazineyi bağlayacağı, başka bir ifade ile Hazine aleyhine kesin hüküm oluşturacağı değerlendirilmeli, tapu kayıtlarının kapsamları dışında kalan bölümler olduğu takdirde kadastro tespit gününe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.