Esas No: 2012/9986
Karar No: 2012/12843
Karar Tarihi: 06.11.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/9986 Esas 2012/12843 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.09.2008 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, ıslah dilekçesiyle de tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 29.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı Türkiye ... vekili ile duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 26 numaralı bağımsız bölümün adına kayıtlı bulunduğu sırada vekilinin vekalet yetkisini kötüye kullanarak taşınmazı davalı adına tescil ettirdiğini, kabul ile sonuçlanan dava konusu taşınmazın mülkiyetinin iadesi istemiyle açtığı davanın yargılaması sırasında davalı banka yararına ipotek tesis edildiğini, ipotek bedeli ödenmediğinden icra takibi yapılarak taşınmazın satış aşamasına geldiğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemiştir.
Davacı, 28.04.2011 günlü dilekçesi ile de dava konusu taşınmaz cebri icra yoluyla satıldığından şimdilik 70.000 TL"nin 28.02.2012 tarihli dilekçesiyle de 236.000 TL bedelin avans faiziyle birlikte davalılardan alınmasını talep etmiştir.
Davalı banka, davacının açtığı tescil davası öncesinde ... kaydına güvenerek dava dışı...."nin borçları için ipotek tesis edildiğini, tescil davasında bankanın iyiniyetli olması nedeniyle ipoteğin kaldırılmadan tescile karar verildiğini, davanın reddini savunmuş; davalı ... ise savunma yapmamıştır.
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı davacı tarafından temyiz edilmekle Dairemizce, eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına uyularak 230.000 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince ... siciline tescil edilmesi gerekir.
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini dava yolu ile isteyebilir.
Somut olayda; davacının maliki olduğu 19516 ada 2 sayılı parseldeki 26 numaralı bağımsız bölümün vekalet yoluyla 30.10.2006 tarihinde davalılardan ...’a tapuda satıldığı, 20.11.2006 günü kayıt maliki olan davalı ... tarafından diğer davalı banka lehine Işık .... ve San. Ltd. Şti’nin doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 400.000,00 TL kredi için ipotek tesis edildiği, davacının satışın vekalet yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı iddiasına dayanarak 29.12.2006 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/605 esasında kayıtlı ... iptali ve tescil davasını açtığı, mahkemece ... kaydına 16.01.2007 günü tedbir konulduğu, 14.02.2007 tarihinde de davanın davalı bankaya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, banka lehine ipoteğin tesis edildiği 20.11.2006 tarihinde kayıt maliki davalılardan ...’dır. Mülkiyet, açılan dava sonucu 10.06.2008 günü hükmen davacı adına geçmiştir. Taşınmazın davacı adına tescilinden sonra ipotek bedeli ödenmediği gerekçesiyle ... 22. İcra Müdürlüğü’nün 2008/214 sayılı dosyası ile 280.165,19 TL anapara olmak üzere toplam 292.727,62 TL bedel ile icra takibi yapılmış, taşınmaz bedele dönüştürülerek alacağın bir bölümü tahsil edilmiştir. Davacının, davalı bankanın icra takibine konu ipotek tesis tarihinden sonra borçluya kullandırdığı kredilerden sorumlu tutulabilmesi için, davalıların davacıyı zararlandırmak amacıyla el ve işbirliği içinde hareket etmemiş olmaları, başka bir deyişle davalı bankanın iyiniyetli olması gereklidir.
Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafından 29.12.2006 tarihinde ... iptali ve tescil istemiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/605 esasında açılan dava sırasında ... kaydına 16.01.2007 günü tedbir konulmuş, dava da 14.02.2007 tarihinde davalı bankaya ihbar edilmiştir. Yine dosyada yer
alan bilgilerden, davanın ihbarına rağmen davalı bankanın kredi borçlusu şirkete ihbar tarihinden sonra da dava konusu ipotek aktinin teminatı kapsamında kredi kullandırmaya devam ettiği görülmektedir. Davalı banka ihbar tarihinden önce kullandırdığı krediler nedeniyle iyiniyetli ise de, ihbar tarihinden sonra kullandırdığı krediler nedeniyle iyiniyetli kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla, 20.11.2006 tarihli taşınmaz rehininin bu tarihten sonraki kredilerin teminatı olduğu kabul edilemez.
Bu durumda mahkemece davalı bankaya ait kayıt ve defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, borçlu şirketin ihbar tarihi olan 14.02.2007’den sonra kullandığı kredi asılları ve bunların ferileri bilirkişilere hesaplattırılmalı, bu miktarın ne kadarının ... 22. İcra Müdürlüğü’nün 2008/214 sayılı dosyasına konu olduğu belirlenerek bu miktardan sorumlu tutulmalıdır.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırmayla bedel isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan harçların istek halinde yatıranlara iadesine, 06.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.