Esas No: 2021/5800
Karar No: 2022/9615
Karar Tarihi: 06.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5800 Esas 2022/9615 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5800 E. , 2022/9615 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 22.02.2019 tarihli, 2018/1364 Esas, 2019/686 Karar sayılı "istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davalı vekilinin, yokluğunda verilen kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 25/03/2019 tarihinde tebliği üzerine 02/04/2019 tarihinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek verdiği temyiz dilekçesinin katılma yoluyla temyiz olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki hükmün davalı vekili bakımından kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat davasının dayanağını oluşturan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100-2016/37 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan 10/05/2012-29/01/2013 tarihleri arasında 264 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 21/10/2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK hükümlerine tabi olduğu ve süresinde açıldığı anlaşılmakla,
Davacının 200.000 TL maddi, 1.000.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihi olan 10.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 7.196 TL maddi, 26.500 TL manevi tazminatın 10.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda maddi tazminatın 6.474,13 TL, manevi tazminatın 18.000 TL ve vekalet ücretinin ise; 2.936,89 TL olarak düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna, davacı vekilinin ise; davacının çiftçilikten de zarara uğradığına yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1-Davacının hangi suçtan gözaltında veya tutuklu kaldığının tespiti amacıyla davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma, tutuklama ve tahliye müzekkereleri, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Tazminat talebinin dayanağı olan tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-CMK'nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyeti var ise mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “6.335,65’’ TL yerine, bu miktarın üstünde kalacak şekilde “6.474,13’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde çok eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz sebepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 22.02.2019 tarihli, 2018/1364 Esas, 2019/686 Karar sayılı "istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 06/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.