16. Hukuk Dairesi 2012/4934 E. , 2012/8910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu Dağardı Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 14 parsel sayılı 789,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın evveliyatının, tarafların müşterek murisleri ..."a ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı ... savunmasında taşınmazın annesi tarafından 1980 yılında kendisine bağışlandığını ileri sürmüş; taşınmazın annesinin sağlığında yapılan paylaştırmada kendisine verildiğini ve zilyet olduğunu iddia eden davacı da keşifteki beyanında kardeşinin dayandığı hibe senedinin dava konusu taşınmaza ait olduğunu beyan etmiştir. Bu duruma göre taraflar arasında uyuşmazlık, 1980 yılından itibaren taşınmaza kimin ne şekilde zilyet olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın, mirasçılık hükümlerine göre değil zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan keşifte, taşınmazı ve tarafları bilen tek mahalli bilirkişi dinlenmekle yetinilmiş ve taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesine çalışılmamıştır. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve ziraatçı bilirkişi ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, 1980 yılından itibaren tespit tarihine kadar zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmaz üzerinde varsa ağaç ve benzeri muhdesatların kim tarafından, ne zaman dikildiği ve kim tarafından kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraatçı bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz üzerinde ağaç ve benzeri muhdesat varsa konumları, yaşı, cinsi sayısı hususunda rapor istenmeli, teknik bilirkişiye keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre çekişmeli 145 ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine gctirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.