16. Hukuk Dairesi 2012/8328 E. , 2012/8691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Sultanbeyli İlçesi Necip Fazıl Mahallesi 167 ada 16 parsel sayılı 371,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe ile üzerindeki 2 katlı kargir binanın 10 yıldan beri ..."nın kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmaz ile üzerinde bulunan iki katlı kargir binanın 2004 yılından beri davacı ..."nın kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı ..."nın kabul beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. 3402 sayılı Yasa"nın ek 4. maddesi, “6831 sayılı Yasa"nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye karşı davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda yasal hasım olan davalı Hazine"ye karşı davacının iddiasını kanıtlaması yönünden taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi ve yöntemince belirlenecek taraf tanıkları ile keşif yapılarak 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklara çekişmeli taşınmazın fiilen ve ne kadar süreyle kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; mevcut kullanıma ilişkin şerh iptal edilmeden infazda tereddüt oluşturacak mahiyette kullanım şerhine dair hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.