Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4611 Esas 2012/8585 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4611
Karar No: 2012/8585
Karar Tarihi: 01.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4611 Esas 2012/8585 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu kararda, tapu kaydına dayanarak açılan bir iptal davasının incelenmesi süreci anlatılmaktadır. Davacı, taşınmazın köy adına tapuda kayıtlı olduğunu iddia etmiş, mahkeme ise taşınmazın tapu kaydının iptali ile çayır niteliği ile davacı adına tesciline karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamının belirlenmesinde sorunlar yaşanmıştır. Yerel bilirkişi ve tanıkların tapu kaydı ile ilgili dosya içerisinde fotokopisi bulunan köy gayrimenkul defterinde yazılı olan mevki ve sınırların taşınmaza uymadığını belirttikleri halde sözü edilen kaydın taşınmazı kapsadığı sonucuna varılması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamıştır. Bu nedenle, öncelikle davacının dayanağını oluşturan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa dayanağı haritası ve belgeler, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya tamamlanmalı ve dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanunu
16. Hukuk Dairesi         2012/4611 E.  ,  2012/8585 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 120 ada 10 parsel sayılı 8291.69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Karacaören Köy Tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı ..., taşınmazın köy adına tapuda kayıtlı olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile çayır niteliği ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının dayanağı olan 11.01.1938 tarih ve 257 sıra nolu tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa dayanağı olan belgeler ve haritalar getirtilerek uygulanmadığı gibi, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tapu kaydı ile ilgili dosya içerisinde fotokopisi bulunan köy gayrimenkul defterinde yazılı olan mevki ve sınırların taşınmaza uymadığını belirttikleri halde sözü edilen kaydın taşınmazı kapsadığı sonucuna varılması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacının dayanağını oluşturan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa dayanağı haritası ve belgeler, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara