Esas No: 2012/1467
Karar No: 2012/8484
Karar Tarihi: 31.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1467 Esas 2012/8484 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kömürcü Köyü 1085 parsel sayılı 19050 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... çocukları ...adına mütesaviyen tespit edilmiştir. Davacı ... oğlu... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın davalılar adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın önce irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tespit edildiği, ancak davalıların itirazı üzerine aynı gerekçelerle ve komisyon kararı ile davalılar adına tespit yapıldığı, davacının davasını ispatlayamadığı, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından taşınmazın davalıların zilyetliğinde olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın, tarafların müşterek murisi ..."dan intikal ettiği anlaşılmakta olup esasen bu husus ihtilaflı değildir. İhtilaf; terekenin ... mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği noktasındadır. Ne var ki Mahkemec dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmamış, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiş, hangi gerekçe ile hangi tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına itibar edildiği tartışılıp değerlendirilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve değerlendirmeye dayanılarak karar verilemez. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davacının murisi ... mirasçılarından ... ve ..."a ait aile nüfus kayıt örnekleri getirtilmeli veya taraflara bu kişilere ait veraset ilamlarını ibraz etmeleri için süre verilmeli, bundan sonra yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın ne zamandan beri ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmışsa miras hissesine karşılık kimin nereyi aldığı hususlarında olaylara dayalı ve ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları arasında çıkabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, taksime konu olduğu ifade edilen dava dışı taşınmazlar varsa gerektiğinde tutanakları getirtilip incelenmeli, deliller değerlendirilirken taksimin yapıldığını ispat külfetinin davalı tarafta olduğu ancak çok uzun süreli kullanımın harici paylaşımın karinesi sayılabileceği, paylaşımda eşitliğin zorunlu olmadığı göz önünde tutulmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/1. maddesi gereğince, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde çelişkinin giderilmesi için tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmeleri düşünülmeli; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.