Esas No: 2012/3839
Karar No: 2012/8477
Karar Tarihi: 31.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3839 Esas 2012/8477 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Bayraktar Mahallesi çalışma alanında bulunan 454 ada 45 parsel sayılı taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri tarafından davalılar... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 8 parça taşınmaza ait tescil ilamının iptali davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli 454 ada 45 parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda dava edilen diğer taşınmazlar hakkında tapu kaydı oluştuğu ve 3. kişilere geçtiği, bu kişilerin tapuya güven ilkesinden yararlanacakları gerekçesi ile dava konusunun yalnızca 454 ada 45 sayılı parsel olarak kabul edildiği belirtilerek, davanın reddine, 454 ada 45 parsel sayılı taşınmazın paylı olarak ölü ...adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 454 ada 45 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların tutanaklarının kesinleştirilerek tapu kayıtlarının oluşması, temliklerle el değiştirmeleri ve tapu siciline güven ilkesi gereğince yargılamanın sadece 454 ada 45 parsel sayılı taşınmaz açısından yapıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. Davacılar tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine 8 adet taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptal ve tescil davası kadastro çalışmalarının başlaması nedeniyle görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Hal böyle olunca taşınmazların tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5. maddesi hükmüne göre yapılması gerektiği, devreden dava kapsamında kalan taşınmazların malik hanelerinin doldurulmasının hukuken sonuç doğurmayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle aktarılan davanın konusu olan tüm parseller belirlenip, askı ilanı buna göre yaptırılmalı; davanın konusunu oluşturan, ancak tutanakları kesinleştirilerek tapuya tescil edilen parsellerin davalılar dışındaki maliklerinin de davada taraf olmaları gerektiği göz önüne alınarak, dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun
biçimde kendilerine tebliğ edilmek suretiyle savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, varsa delilleri toplanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve gerektiğinde T.M.K:1023.md tartışılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.