Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8423 Esas 2012/10943 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8423
Karar No: 2012/10943
Karar Tarihi: 25.09.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8423 Esas 2012/10943 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafından kaydedilen taşınmazın mera olduğu belirtilerek kaydın iptali ve tescilinin davacı adına yapılması istenmiştir. Davalı, davanın süresi dolmuş olması nedeniyle reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, taşınmazın mera olduğunun kesin olarak saptandığını ve bu gibi yerlerin özel mülkiyet olarak kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar vermiştir.
4342 sayılı Mera Kanunu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi gereğince devletin hüküm ve tasarrufu altındaki meraların özel mülk olarak kullanılması mümkün olmadığı, bu gibi yerlerin sınırlandırılarak özel sicile kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2012/8423 E.  ,  2012/10943 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda bozmaya uyularak; davanın kabulüne dair verilen 21.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ..., kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 295 ada 111 parsel numaralı taşınmazın mera olduğunu belirterek ... kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir.
    Davalı, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın ... kaydının iptali ile ... adına tescili istenmiş ise de dava taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1).bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2).bent gereğince kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 25.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara