Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5337 Esas 2012/8244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5337
Karar No: 2012/8244
Karar Tarihi: 18.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5337 Esas 2012/8244 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/5337 E.  ,  2012/8244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Çengilli Köyünde yapılan kadastro sırasında 120 ada 9 parsel sayılı 11.857,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tapuya kayıtlı ise de, 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 46. maddesi koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olmadığı, davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 46. maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz Çengilli Köyünde 1966 tarihinde Toprak Tevzii Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu 293 no"lu tevzii parseli olarak 1937 tarih 899 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olması nedeniyle ... işgalinde gösterilmiş, tablendikatifte vergi kaydı miktarı ifrazen 1695 parsel numarası ve 5.000 metrekare yüzölçümlü olarak ...’e bırakılmış, vergi kaydı miktar fazlası ise 5.500 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına belirtilmiş ve Hazine adına 15.04.1967 tarih 184 no"lu tapu kaydına bağlanmıştır. Mahkemece yapılan keşifte belirtmelik dayanağı olan ve dört hududu mera okuyan 1937 tarih 899 tahrir numaralı vergi kaydı uygulanmamış, tespit bilirkişilerinin tamamı tanık sıfatıyla dinlenmemiş, Hazine adına oluşturulan 15.04.1967 tarih 184 numaralı tapu kaydının oluşumuna kadar vergi kaydı miktar fazlası üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının ne suretle gerçekleştiği tartışılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili deliller istenmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler ile komşu parsellere ait belirtmelik tutanakları ve belirtmelik dayanağı olan kayıtlar getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, belirtmelik bilirkişileri ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu da hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında 1937 tarih 899 tahrir numaralı vergi kaydı okunup kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif icrası sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, belirtmelik bilirkişisi ve taraf tanıklarından vergi kaydı hudutlarının arz ettikleri özelliklerle taşınmazın tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Taşınmazın çevresi kadim mera ise eylemli duruma uygun düşen vergi kaydının aksinin aynı nitelikte başka bir kayıtla kanıtlanması gerektiği, vergi kaydının aksine bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilemeyeceği, dört hududu mera okuyan ve gayri sabit hudutlu olan vergi kaydının miktarı ile geçerli olduğu düşünülmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor düzenlettirilmelidir. Üç kişiden oluşan uzman ziraat mühendisleri kurulundan arazinin niteliği komşu mera parseli ile arada ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğü konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın vasfı kesin olarak saptanmalı ve fotoğrafları da çekilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara