Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6112 Esas 2012/8139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6112
Karar No: 2012/8139
Karar Tarihi: 14.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6112 Esas 2012/8139 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/6112 E.  ,  2012/8139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Buzlupınar Köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 36 parsel sayılı 36,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve zilyetliğe dayanarak dava konusu taşınmazın tespitinin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tespitinin iptali ile davacı adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan serenderin davalıya ait olduğunun beyanlar hanesinde belirtilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli 36 parsel sayılı taşınmazın, kendini çevreleyen 34 ve 35 parsellerle bir bütün halinde davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı, nizalı parsel üzerinde bulunan serenderin ise davalıya atalarından intikal ettiği kabul edilerek; yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; davacının dayandığı tapu kaydının revizyon durumu araştırılmadığı gibi, tapu kaydı da yöntemine göre uygulanmamış, uygulamanın denetiminde komşu parsellerin tutanakları ve dayanakları belgelerden de yararlanılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm verilemeyeceğine göre; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle, davacının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren getirtilerek revizyon görüp görmediği sorulmalı; varsa revizyon gördüğü parsellere ait tutanaklar ve komşu 33 parselin kuzeyindeki yoldan sonra gelen 102 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilmeli, ondan sonra taşınmaz başında davada yararı bulunmayan, olabildiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen kişiler arasından seçilecek 3 yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek tanıklar hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, davacının dayandığı tapu kaydı varsa revizyon gördüğü parseller de dikkate alınmak suretiyle 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca zemine uygulanmalı, kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı sonucuna varılması halinde taşınmazın bütünü üzerinde davacı tarafın zilyetliği bulunup bulunmadığı, davalı tarafça yaptırıldığı mahkemece kabul edilip, temyize konu edilmemekle kesinleşen muhdesatın (serenderin) hangi sebeple yaptırıldığı, taraflardan hangisi yararına kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık malik sıfatıyla zilyetlik süresinin dolduğu araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara