(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/3736 E. , 2010/8146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi
KARAR TARİHİ :4.2.2010
DAVACI(ALACAKLI) :...
DAVALI(BORÇLU) :...
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece alacak kabul edilirken konusuz kaldığından bahisle tahliye hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 1.11.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Davacı kira sözleşmesine dayanarak 1.11.2008 tarihinde başlayan yeni dönemdeki kira alacaklarının ve sözleşmede kararlaştırılan akdi vekalet ücretinin tahsilini istemektedir. Davalılardan ... bu kira sözleşmesinin müteselsil kefilidir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 11. maddesinde kefilin sorumluluğunun uzayan dönemde de geçerli olacağı belirtilmişse de ne kadar süreyle ve hangi miktar için kefilin sorumlu olacağı belirtilmediğinden ve Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi gereği kefilin sorumluluğu bir yılla sınırlı bulunduğundan takibe konu dönemdeki alacaklardan kefil ... sorumlu tutulamaz. Bu nedenle adı geçen kefil davalı hakkında ki davanın reddi gerekirken kabulü doğru değildir.
Davacı 11.11.2008 tarihinde ödenmeyen 2008 yılı onbirinci ay kirası ile sözleşmenin özel şartlar 3. maddesindeki muacceliyet koşuluna istinaden dönem sonuna kadar olan kira paraları ile ayrıca sözleşmenin 3/2. maddesinde düzenlenen takibe konu miktarın %30’u oranındaki akdi vekalet ücretinin tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında 9.6.2009 tarihli celsede davacı vekili taşınmazın tahliye edildiğini bildirmiş mahkemece, taşınmazın tahliye edildiği kabul edilmişse de hangi tarihte tahliye edildiği üzerinde durulmamıştır. Alacaklı sözleşmedeki muacceliyet koşuluna istinaden kira alacağı ve akdi vekalet ücreti talebinde bulunduğundan mahkemece taşınmazın hangi tarihte tahliye edildiği saptanarak tahliye tarihinden sonraki alacak yargılamayı gerektirdiğinden ancak bu tarihe kadar alacak ile akdi vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Öte yandan 11.11.2008 tarihinde yapılan icra takibinde ödeme emri 14.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş tahliye istemini içeren dava 28.11.2008 tarihinde yasal otuz günlük süre beklenmeden açılmıştır. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde tahliye talebi konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.