Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5520 Esas 2016/3156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5520
Karar No: 2016/3156
Karar Tarihi: 21.03.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5520 Esas 2016/3156 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5520 E.  ,  2016/3156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK 157/1, 62, 52, 58 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası, 200 TL adli para cezası, mükerrirlik)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın senet borcu nedeniyle icra takibine maruz kaldığı, uzlaşmak için senet alacaklısının vekili ile irtibat kurmaya çalıştığı, sanığın da bu aracılığı gerçekleştirebileceğini ifade ettiği, bunun üzerinde katılan ve sanığın bu avukatın bürosuna gitmek üzere buluştukları, önce birlikte ...Bankasına giderek katılana abisi tarafından gönderilen 2.000 TL’yi çektikleri, bu parayı sanığın almış olduğu, katılanın parayı istemesine rağmen sanığın "Para bende dursun" dediği, birlikte avukatlık bürosuna giderek avukat ile görüştükleri, burada ilgili avukatın alacaklı ve borçlu tarafı bir araya getirerek aralarında bir anlaşma sağlamayı teklif ettiği, öğleden sonra buluşmak üzere anlaşıp avukat bürosundan çıkmadan önce katılanın sanıktan tekrar parayı istediği, sanığın da "Ben dolandırıcı mıyım bana güvenmiyor musun" şeklinde konuşarak cebinden parayı çıkartıp katılana verdiği, katılanın hepsi 50 TL"lik banknotlar halindeki parayı saymak istediğinde sanığın "Burada para mı sayılır ?! Ayıp ! " diyerek katılanın parayı saymasına engel olduğu, oradan birlikte bir lokantaya gittikleri, lokantada katılanın tanık..."yı aradığında ..."nın "O adam dolandırıcı, paranı o şahsa kaptırma dikkat et" diye uyarması üzerine katılanın, yanında annesi tanık... ile birlikte dışarıya çıkıp parayı saydığında paranın 400 TL eksik olduğunu fark ederek tekrar lokantaya döndüğü, ancak sanığın ortadan kaybolduğunu gördükleri biçiminde gerçekleştiği iddia ve kabul olunan olayda;
    Sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK 53 ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "12 GÜN", "10 GÜN" ve "200 TL " terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara