Esas No: 2020/69
Karar No: 2020/796
Karar Tarihi: 24.02.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/69 Esas 2020/796 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
YARGILAMANIN İADESİNİ TALEP EDEN
ASIL DAVADA DAVACI : ... vekili Avukat ...
ASIL DAVADA DAVALI : Cumhuriyet Halk Partisi vekili Avukat ...
Yargılamanın yenilenmesini isteyen (asıl davanın davacısı) ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 06/04/2018 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; şartları oluşmadığından yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair verilen 08/11/2018 günlü karara karşı yargılamanın yenilenmesini isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 14/11/2019 günlü Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2017 tarih ve 2016/410 esas, 2017/103 karar sayılı hükmüne yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Davacının yargılamanın iadesi istemine konu ettiği Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/410 esas ve 2017/103 karar sayılı dosyasında siyasi parti üyeliğinden kesin çıkarma kararının iptali isteminin reddine dair verilen 03/03/2017 tarihli karar, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca kesin olarak verilmiştir. Kesin olarak verilen bu karardan sonra asıl davanın davacısı tarafından eldeki dosyada yargılamanın iadesi talep edilmiş, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/11/2018 gün ve 2018/250 esas, 2018/668 karar sayılı kararıyla şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 57. maddesinde; hakkında partiden veya gruptan geçici veya kesin çıkarma cezası verilen parti üyesinin, bu cezaya karşı disiplin kuruluna sevk eden organ veya merci veya disiplin kurulunun görev ve yetkisizliği veya alınan kararların kanuna, parti tüzüğüne ve iç yönetmeliğe şekil ve usul bakımından aykırı bulunduğu iddiasıyla, parti itiraz yollarını kullandıktan sonra nihai karar niteliğindeki son karara karşı otuz gün içinde nihai kararı veren merciin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine itiraz edebileceği, mahkemenin bu itirazları, diğer işlerden önce ve en geç otuz gün içinde basit muhakeme usulüne göre inceleyerek karara bağlayacağı ve bu kararın kesin olduğu belirtilmiştir.
Aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar (kanundan dolayı) kesin ise, yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir. Yani, istinaf edilemez. (Prof. Dr. Baki KURU, Medeni Usul Hukuku, Ağustos 2016, sayfa 804) Kesin kararlara karşı yöneltilen yargılamanın iadesi isteğinin kabul veya reddini öngören kararların da kesin olması gerekir. Bu nitelikteki kararlar istinaf veya temyiz edilemez. İstinaf veya temyiz kabiliyetinin bulunduğunu kabul etmek, kesinlik ilkesinin başka bir yol ile ortadan kaldırılması sonucunu meydana getirir.
Yine, değişik bazı kanunlarda da mahkemece verilen kararların kesin olduğuna temyiz edilemeyeceğine dair hükümler var ise de, bu temyiz düzenlemeleri istinaf olarak anlaşılacağından, artık ilk derece mahkemesi kararının kesinliğine ilişkin hükümler haline gelmiş ve istinaf yolu kapalı hükümler olarak anlaşılması gerekir.
Şu halde, eldeki davada kesin olarak verilen ilk karardan sonra yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ve İlk Derece Mahkemesince şartları oluşmayan yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmiştir. Asıl karar yukarıda belirtildiği gibi 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca kanunen kesin olduğundan, buna yönelik yargılamanın iadesi talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen karar da kesindir.
Davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulan Bölge Adliye Mahkemesi kararı da aynı talebe ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesinin kararı temyiz edilemeyen bir karar olduğundan, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.