(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/2690 E. , 2010/6054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt nedeni ile tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.024-TL kira alacağının tahsiline, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalı vekilinin tahliye kararına ilişkin temyizine gelince;
Davacı vekili davacıların murisi ile davalı arasında 01.06.2003 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesi düzenlendiğini,2003-2008 tarihleri arası toplam 3.900-TL kira parası ödenmediğinden davalıya noter ihtarı gönderildiğini, davalının yasal sürede ödeme yapılmadığından temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 3.900- TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, 01.07.2003 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu,bu sözleşme gereğince aylık kira miktarının 25-TL olduğunu, kiralayana makbuz alınmadan elden ödeme yapıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında sözlü kira akdi gereğince kabul edilen kira parasının ödendiği kanıtlanamadığından davanın kısmen kabulüne 3.024-TL kira alacağının davalıdan tahsiline ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Borçlar Kanununun 260. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece resen gözönüne alınmalıdır.
Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabilir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların davaya katılmaları sağlanamaz ise miras bırakanın terekesine temsilci atanması sağlanarak temsilci huzuruyla dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
Olayımıza gelince; Noter ihtarnamesinde dayanılan ve hükme esas alınan 01.06.2003 başlangıç tarihli sözlü kira akdi davacıların murisi ... ile davalı kiracı arasında yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralayan ... 21.02.1999 tarihinde vefat etmiş, kiralanan mirasçılarından ... ve ..."a kalmıştır. Bu durumda davacılar kiralanan taşınmaza elbirliği halinde malik bulunmaktadırlar. Elbirliği halinde mülkiyetin söz konusu olduğu hallerde tüm mirasçıların birlikte ihtar gönderip, birlikte dava açmaları gerekir. Dava hakkı kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır. Elbirliği halinde maliklerin tümü tarafından gönderilmeyen ihtarname tahliye yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle temerrüde esas alınamaz. Davaya dayanak yapılan ihtarname maliklerden ... tarafından tek başına gönderilmiş, dava her iki mirasçı tarafından birlikte açılmıştır. Davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamasına rağmen, temerrüde esas alınan ihtarnamedeki bu noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Bu durumda temerrüt ihtarının hukuki sonuç doğurmayacağı gözönüne alınarak tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarda 1 no"lu bentte yazılı nedenle alacağa ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2 no"lu bentte yazılı nedenle tahliyeye yönelik kısmın BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına 24.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.