Esas No: 2014/79
Karar No: 2014/348
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/79 Esas 2014/348 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kaçakçılık suçu iddiasıyla yargılanmış ancak zamanaşımı gerçekleştiği gerekçesiyle kamu davası ortadan kaldırılmıştır. Sanığa motorin satan şirketler hakkında açılan davalarda da zamanaşımı gerçekleşmiştir. Ancak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi için daha kapsamlı bir soruşturma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yerel mahkemenin kararında eksik araştırma yapıldığından bahisle hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Yerel mahkemenin son kararı, direnme kararı değil, yeni hüküm niteliğindedir ve dosyanın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı gerçekleştiği durumunda kamu davasının ortadan kalkacağını belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İZMİR 1. Asliye Ceza
Günü : 27.02.2013
Sayısı : 1338-147
Sanık hakkında 1918 sayılı Kanunun 25/2. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, dava zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.04.2009 gün ve 254-308 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 12.03.2012 gün ve 20172-4842 sayı ile;
"1- Dosyada mevcut Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2003/1808 sayılı hazırlık dosyası üzerinden verilen 21.2.2003 tarihli yetkisizlik kararına göre Iğdır"da bulunan ve sanığa fatura düzenleyen...Petrol ve ..Pet Ltd.Şti"nin de içinde bulunduğu şirketlerin, gerçekte Türkiye"nin diğer bölgelerinden yurda sokulan kaçak akaryakıtın sınır ticareti kapsamında Nahçıvan"dan Iğdır"a getirilen akaryakıtmış gibi gösterilerek yasal statü kazandırılması amacıyla sahte fatura, irsaliye ve TSE uygunluk belgeleri düzenledikleri, bu şirketlerin bir kısmının Iğdır Valiliğince verilen mazot alım satım belgesinin bulunmadığı, suç yerinin motorinin satıldığı veya tüketildiği yer olması, ayrıca sahte olarak düzenlenen fatura ve evrakın kullanılmasında da suçun bu belgelerin kullanılmasıyla tamamlanacağı gerekçesiyle anılan şirketlerin Türkiye"nin 80 ilinde bulunan şirket ve kişilere düzenledikleri belge ve akaryakıt kaçakçılığı yönünden 80 İl Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlik kararları verildiği belirtilmektedir.
Buna göre sanığa akaryakıt satış faturası ve irsaliyesi düzenleyen T.. Pet. Ve T..Pet.Ltd.Şti"nin yetkilileri hakkında açılan dava veya davaların araştırılıp gerekirse birleştirilmeleri de düşünülerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de,
2- Sanık Iğdır"daki ....Pet. İstasyonuna ait 25.09.2001 tarih, 303624 sayılı fatura ile alınan motorine, ..Pet.Ltd.Şti"ne ait 25.09.2001 tarih 91911 sayılı fatura ile alınan motorine ilişkin faturalar ibraz etmişse de faturaları düzenleyen firma yetkilileri dinlenerek suça konu motorini sattıklarını kabul etmeleri halinde şirketlerin defter ve belgeleri de incelenip ithaline kadar zincirleme menşe, araştırması da tamamlanmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 27.02.2013 gün ve 1338-147 sayı ile;
“…Sanığa atılı suçun münferit kaçakçılık suçu olduğu suç tarihinin 25.09.2001 olması nedeni ile bu suç yönünden de zamanaşımının dolduğu, zamanaşımına uğramış bir dosyada sanığa motorin satan şirketler hakkında açılan davaların araştırılmasının dosyaya bir katkısını bulunmayacağı anlaşılmaktadır” gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 24.01.2014 gün ve 182171 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, yerel mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu olayda yerel mahkemece, bozma kararından sonra kayıp olduğu anlaşılan ve içerisinde duruşma tutanakları, bazı kararlar ve belgelerin bulunduğu dosyanın 4473 sayılı Kanun uyarınca yenilenmesinden sonra toplanan bu yeni belgelere dayalı olarak karar verildiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir.
Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27.02.2013 gün ve 1338-147 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.07.2014 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.