Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/157 Esas 2014/314 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2014/157
Karar No: 2014/314

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/157 Esas 2014/314 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2014/157 E.  ,  2014/314 K.

    "İçtihat Metni"

    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : KONYA 8. Asliye Ceza
    Günü : 06.08.2013
    Sayısı : 506-599

    İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar A.. Y.., Y.. S.. ve M.. Y.."ın 5237 sayılı TCK"nun 116/2, 116/4, 119/1-c, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 12 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin, Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.08.2013 gün ve 506-599 sayılı hükmün sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 13.01.2014 gün ve 32291 - 16 sayı ile;
    “...Dosya kapsamına göre hırsızlık amacıyla girilen yerin Trafik Tescil Şube Müdürlüğü hizmet binası olup belli ölçüler içerisinde herkesin girip çıkabileceği kamuya açık, kamu kurumu olması, konut veya iş yeri olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle de unsurları oluşmayan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan sanıklar haklarında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin mahkumiyet kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 30.01.2014 gün ve 334399 sayı ile;
    “...İşyeri dokunulmazlığının ihlâli suçu 5237 sayılı TCK"nun 116/2. maddesinde hükme bağlanmıştır. 765 sayılı TCK"da yer almayan bu suç yeni TCK ile birlikte hüküm altına alınmıştır.
    Anayasa hukukumuza göre konut dokunulmazlığı, kişi özgürlüğünün devamı niteliğindedir. Çağdaş yönetimlerde başlıca temel hak ve özgürlüklerden sayılan ve kişinin temel haklarından olması nedeniyle hemen hemen bütün Anayasalarda ve uluslarası siyasi belgelerde yer alan konut dokunulmazlığı, aynı zamanda evrensel bir kavramdır. Kanun koyucu TCK"nun 116/2. fıkrasında da işyeri dokunulmazlığının ihlalini de belirli koşullarda suç sayarak yaptırım altına almakla, ayrıca kişinin huzurlu, güvenli ve sakin bir ortamda dilediği gibi iş yapma ve çalışabilme özgürlüğünü korumayı da amaçlamıştır.
    İşyeri, işçinin çalıştığı yer, çalışılan yer, ticari ve sınai kuruluş, bir görevin yapıldığı yer, işçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer anlamlarına gelmektedir. Eklenti ise, işyerinin kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan, kolaylaştıran bina ve yapılardır.
    Kanun koyucu bu suçun oluşabilmesi için işyeri ve eklentilerinin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan yerler dışında kalan bir işyeri ve eklentisi olmasını aramaktadır. Şu halde herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği örneğin, lokanta, banka şubesi, sinema, tiyatro, kahvehane, market gibi umuma açık yerlere, halka açık oldukları sırada girildiği takdirde suç oluşmayacaktır. İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçu kasten işlenen bir suçtur.
    İşyeri dokunulmazlığını ihlal ile ilgili bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya baktığımızda, olayın meydana geldiği yer, Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yani kamuya ait bir binadır. 5237 sayılı TCK"nun 116. madde kapsamında bir işyeridir. Halka açık saatlerde girilmesi halinde suç oluşmayacaktır. Ancak somut olayda gece girilmesi nedeniyle işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun gerçekleştiği ve sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiği " görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından 03.03.2014 gün ve 2764 - 3778 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, itirazın kapsamına göre inceleme, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; gece vakti trafik tescil şube müdürlüğü hizmet binasına pencere demirini sökerek giren ve çelik kasayı deldikten sonra 29.900 Lirayı alan sanıkların fiilinin, mala zarar verme ve hırsızlık suçları yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Suç tarihinde sanıkların gece saat 23.00 sularında Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü binasına pencere demirini sökerek girdikleri, yanlarında getirdikleri demir matkabı ile trafik dosyalarından harç veya ceza parası olarak alınan paraların muhafaza edildiği çelik kasayı deldikten sonra orada bulunan 29.900 Lira parayı alıp aynı pencereden geri çıktıkları,
    Sanıklar hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda tüm suçlardan mahkûmiyet hükümlerinin kurulduğu,
    Anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi için, işyeri kavramı ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu üzerinde durulması gerekmektedir.
    Türk Ceza Kanununun "Konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.
    Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada sözkonusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar" biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir.
    İşyeri, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde; "Bir görevin yapıldığı yer, işçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer" olarak tanımlanmış, öğretide de; "esas olarak belirli bir zaman dilimi içinde ya da sürekli, sınai, sanatsal, bilimsel ve benzeri amaçlara hizmet eden, sabit ya da sabit olmayan kapalı işletme veya satış yerleri" şeklinde açıklanmıştır. (Serap Keskin Kiziroğlu, Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu, Birinci Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2010, s. 68)
    Kural olarak işyerleri; sahibi ya da çalışanlarının iznine ihtiyaç duyulmaksızın, zımni bir rızanın varlığı kabul edilerek herkesin girebileceği ve sunulan hizmeti alabileceği, lokanta, dükkân, mağaza, manav, kasap, alışveriş merkezi, tiyatro, kahvehane, hastane, banka şubesi, sinema, okul gibi yerlerdir. Belirtilen yerlere halka açık bulundukları sırada veya mesai saatleri içinde girilmesi suç teşkil etmeyecektir. Ancak girildikten sonra işyeri sahibi ya da çalışanların çıkılması konusundaki uyarılarına rağmen içeride kalınmaya devam edilmesi veya kapandıkları ya da çalışmaya ara verdikleri saatte, örneğin; öğle saatlerinde veya açılmadan önce girilmesi durumunda, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu oluşacaktır.
    Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olmayan şirket binası, doktorun muayenehanesi, avukatlık bürosu, işyerlerinin üretim yapılan atölyesi veya lokantaların mutfak kısmına girilmesi konusunda kural olarak işyeri sahibinin rızasının bulunmadığı varsayılır. Bu nedenle açık bir rıza bulunmadan söz konusu yerlere girilmesi, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturabilecektir. Öte yandan işyerinin bir bölümünün sahibi veya çalışanları tarafından konut olarak kullanılması ve ilgililerin rızaları dışında belirtilen yerlere girilmesi ya da uyarılara rağmen çıkılmaması durumunda ise, işyeri dokunulmazlığının ihlali değil, konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşabilecektir.
    Belli bir görevin ifa edilmesi nedeniyle, uyuşmazlığa konu olan emniyet trafik tescil şube müdürlüğü, adliye veya benzeri resmi kurum binaları da TCK"nun 116/2. maddesi kapsamında işyeri olarak kabul edilmelidir.
    Uyuşmazlık bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
    Emniyet trafik tescil şube müdürlüğü binaları da diğer kamu binaları gibi TCK"nun 116/2. maddesi kapsamında işyeri olduğundan, suç tarihinde gece vakti trafik tescil şube müdürlüğü hizmet binasına pencere demirini sökerek giren ve çelik kasayı deldikten sonra 29.900 Lirayı alan sanıkların fiilinin, mala zarar verme ve hırsızlık suçları yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturacağının kabulü gerekmektedir.
    Nitekim Ceza Genel Kurulunun 10.04.2012 gün ve 141-142 sayılı kararında; devlet hastanesi TCK"nun 116/2. maddesi kapsamında işyeri olarak kabul edilmiştir.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, usul ve kanuna uygun bulunan sanıklar hakkındaki yerel mahkeme hükmünün bu suç yönünden de onanmasına karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Genel Kurul Üyesi; "İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçu unsurları itibarıyla oluşmadığından, itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13.01.2014 gün ve 32291-16 sayılı işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Usul ve kanuna uygun bulunan Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.08.2013 gün ve 506-599 sayılı hükmünün işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden de ONANMASINA,
    4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2014 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.







    Hemen Ara