Esas No: 2010/9429
Karar No: 2011/2196
Karar Tarihi: 14.3.2011
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/9429 Esas 2011/2196 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu aleyhine yapılan takipte, Çorlu 2.İcra Müdürlüğünün 2008/455 Tal. sayılı dosyasından 25.7.2008 tarihinde uygulanan haciz işleminde müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini, mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Aynı talimat dosyasından 02.3.2009 tarihli haciz işlemi ile ilgili olarak davacı 3.kişi tarafından Çorlu İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/252 Esas sayılı dosyasından İİK.nun 96.maddesine dayalı olarak açılmış dava bu dosya ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, haczin yapıldığı yerin davacı 3.kişiye ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine, dava değerinin % 40"ı oranındaki 3.408,00 TL. kötüniyet tazminatının davacı 3.kişiden alınarak davalı alacaklıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve haciz tutanağı içeriği ile davacı 3.kişi ve borçlu arasında borcun doğumundan sonrasına ilişkin işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler niteliğinde bulunmasına göre, davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür.Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur.İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez.
Somut olayda, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olmasına rağmen, teminat yatırılmamış ve fiilen devam eden takip işlemleri sonunda mahcuzlar da satılmış olup, davacının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin İİK.nun 97/13. maddesi koşulları alacaklı yararına oluşmamıştır. Bu nedenle davacının tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir.Bu yön usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden, HUMK 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bette açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının davacının tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin olan (4) nolu bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına ve hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 14.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.