Esas No: 2018/6755
Karar No: 2020/8055
Karar Tarihi: 09.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6755 Esas 2020/8055 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalının 2979 ada 5 parsel taşınmazın 139 m² kısmını haklı sebebe dayanmaksızın kullandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01.07.2008-30.06.2013 tarihleri için 10.056 TL ecrimisilin işgalin başlangıç tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin davalı tarafça kullanılan alanın eksik belirlenmiş olmasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 08.03.1985 tarihli tapu tahsis belgesinin İstanbul Belediyesi’nin maliki olduğu eski 28 parsel sayılı taşınmaza, 25.01.1985 tarihli tapu tahsis belgesinin ise Hazine’nin maliki olduğu eski 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik düzenlenmiş olduğu, 1989 yılında yapılan imar uygulamasında eski 28 parselin 6 parsele, eski 13 parselin ise 1 parsele gittiği, dava konusu edilen 2979 ada 5 parselin imar uygulaması öncesinde 1712 ada 31 parsel sayılı taşınmaz olup, evvelinde de yine .......i Vakfı’na ait olduğu anlaşıldığından, 08.03.1985 ve 25.01.1985 tarihli tapu tahsis belgelerinin dava konusu taşınmaz yönünden geçerli olduğu kabul edilemez.
O halde, davalı taraf 139 m2 yeri herhangi bir hakka dayanmaksızın kullandığından, Mahkemece 139 m2 yer için yöntemine uygun olarak belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.