Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/414 Esas 2015/424 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2015/414
Karar No: 2015/424

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/414 Esas 2015/424 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 414

            KARAR NO : 2015 / 424

            KARAR TR   : 1.6.2015

 

ÖZET : Davacıya ait aracın, kendisine yeşil ışık yanması sebebi ile geçiş için hareket ettiği esnada, diğer yöne de yeşil ışık yanması sebebi ile geçiş yapan araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucu araçta oluşan zararın olayda kusuru bulunan davalıdan tazmini istemi ile açılan davanın; 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. Maddesi gereğince ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı             : A.R.B.

Vekili              : Av.M.K.  

Davalılar         : 1. Anadolu Elektrik San.Tic.Ltd.Şti.          (Adli Yargıda)

Vekilleri          : Av.S.K. & Av.E.T.

                         2.Gaziantep B.B.B.                                     (Adli ve İdari Yargıda)

Vekili              : Av.K.S.

                        

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mülkiyetinde olup olay günü Mehmet Günay Baturu’nun sevk ve idaresinde bulunan 27 ER 190 plakalı aracın Milli Egemenlik Bulvarı üzerinde yanan kırmızı ışıkta beklerken, ışığın yeşil yanması ile harekete geçtiği esnada, M.Fevzi Çakmak istikametinden gelen araçlara da aynı anda yeşil yanması nedeni ile bu yönden direk geçmekte olan 27 BV 484 plakalı araç ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın trafik ışıklandırması sinyalizasyon hatasından kaynaklandığını belirterek, dava konusu araçta meydana gelen 4.555,00 TL’lik zararın olayda kusuru bulunan davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemi ile 17.08.2011 tarihinde adli yargıda dava açmıştır.

Gaziantep 4.Sulh Hukuk Mahkemesi:  04.07.2012 gün ve 2011/1395 Esas, 2012/803 Karar sayılı kararı ile aynen: “Dava, Davalıların hizmet kusuruna dayalı tazminat davasıdır. Davalı Belediyenin hizmet kusuruna dayalı olarak davanın açılmış olması sebebiyle görevli mahkeme Gaziantep idare Mahkemesi"dir. Bu sebeple davalı Belediye yönünden davanın görev yönünden reddine, davalı Anadolu Elektrik San. Tic. Ltd.Şti. yönünden ise davacının açmış olduğu davasını ispat edememesi nedeni ile davanın reddine” şeklindeki gerekçesi ile davanın açılış tarihi itibariyle Gaziantep İdare Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görev yönünden reddine, davacının davalı şirket yönünden açmış olduğu davasını ispat edemediğinden reddine karar vermiş, verilen karar davacı vekiline 22.11.2012 tarihinde, davalı vekiline 29.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine karara şerh edildiği üzere 17.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir.  

Davacı vekili bu kez; aynı istemlerle davalılardan sadece Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

Gaziantep 2.İdare Mahkemesi: 09.03.2015 gün ve 2014/1264 Esas sayılı kararı ile aynen; “Uyuşmazlık konusu olayda; 2918 sayılı Yasa’nın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile yukarıya alman diğer hükümleri birarada değerlendirildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olacağı anlaşılmış olup; mülkiyeti davacıya ait 27 ER 190 plakalı aracın seyir halinde iken sinyalizasyon hatası nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen trafik kazası neticesinde hasarlandığı olayda araçta oluşan maddi zararın tazmini istemiyle açılan iş bu davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.” şeklindeki gerekçesi ile davanın adli yargının görev alanına girdiğini belirterek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesi hükümleri uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vererek dosya Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU, Mehmet AKBULUT ’un katılımlarıyla yapılan 1.6.2015 günlü toplantısında:

            l-İLK İNCELEME:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan sorumluluk davasında adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Kanunun 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, olay günü Kalyon kavşağı, Milli Egemenlik Bulvarı istikametinde kırmızı ışıkta bekleyen, davacıya ait 27 ER 190 plakalı aracın, kendisine yeşil ışık yanması sebebi ile Ali Fuat Cebesoy Bulvarına geçiş için hareket ettiği esnada, bu yöne de yeşil ışık yanması sebebi ile M.Fevzi Çakmak istikametinden direk gelen 27 BV 484 plakalı araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucu araçta meydana gelen zararın olayda kusuru bulunan davalıdan tazmini istemi ile açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1.maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 02.06.2011 günü, Kalyon kavşağında M.Fevzi Çakmak ve Milli Egemenlik Bulvarı istikametine aynı anda yeşil ışık yanması nedeni ile meydana gelen trafik kazası nedeni ile kendisine ait 27 ER 190 plakalı araçta oluşan zararın, olayda kusuru bulunan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemi ile Gaziantep 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, davanın görev yönünden reddedilmesi üzerine bu kez Gaziantep 2.İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı, Gaziantep 2.İdare Mahkemesi’nce davada adli yargının görevli olduğu belirtilerek; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu’nun 19.maddesi gereğince görevli yargı yerinin belirlenmesi amacı ile dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvuruları üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçesi ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini oy birliğiyle reddetmiştir: “… Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel gelişime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargı ayırımına gidilmemiş ve idari uyuşmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Danıştay yetkili kılınmıştır. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. İtiraz konusu kural, trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini öngörmektedir. İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, askeri idari yargı, idari yargı veya adli yargı kolları arasında uygulamada var olan yargı yolu belirsizliği giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Aynı tür davaların aynı yargı yolunda çözümlenmesi sağlanarak davaların görülmesi ve çözümlenmesinin hızlandırıldığı, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasının olanaklı kılındığı ve bunun söz konusu davaların adli yargıda görüleceği yolunda getirilen düzenlemenin kamu yararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. İdare tarafından kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullanılması söz konusu olmadığı gibi, aynı karayolu üzerinde aynı seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle aynı tür risk üreten araçlar arasında özel-kamu ayırımı yapılmasını gerektiren bir neden de yoktur. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2.,125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir…” (Any. Mah.nin 26.12.2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/165 sayılı kararı; R.G. 27.3.2014, Sayı: 28954, s.136-147.)

Anayasa’nın 158 inci maddesinin son fıkrasında “ Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda gerekçesine yer verilen kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceğine, dolayısiyle 2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrası ile öngörülen, bu Kanun’dan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı bulunmadığına dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmiş bir karardır ve Anayasa’nın 158 inci maddesi uyarınca, başta Mahkememiz olmak üzere diğer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden Gaziantep 2.İdare Mahkemesi’nce yapılan başvurunun kabulü ile, Gaziantep 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziantep 2.İdare Mahkemesi’nce yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Gaziantep 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 04.07.2012 gün ve 2011/1395 Esas, 2012/803 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.6.2015 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

                                                                                                                                            

Başkan

             Serdar 

      ÖZGÜLDÜR

Üye

Eyüp Sabri 

BAYDAR

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ      

        Üye

                   Ali

               ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU                     

Üye

 Nurdane

            TOPUZ

 

 

 

 

Üye

 Mehmet

  AKBULUT

 

Hemen Ara