Esas No: 2021/2895
Karar No: 2022/297
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2895 Esas 2022/297 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2895 E. , 2022/297 K.Özet:
Taraflar arasındaki alacak davası sonucunda verilen hüküm, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı gerekçesiyle reddedilmemiş, imalat bedeli talebi kısmen kabul edilmiştir. Ancak mahkeme, tamamı kabul edilen imalat bedeli hakkında vekâlet ücretine hükmedilirken bir hata yapmıştır. Temyiz eden tarafların diğer itirazları reddedilmiştir. Kararın düzeltme istemine karşı 15 gün içinde yapılabileceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, Siirt İli Kurtalan ilçesi 100 yataklı devlet hastanesi inşaat işi hakkında davalı ile arasında 21.09.2007 tarihinde sözleşme imzalandığını, idarenin kendinden kaynaklanan kusurlu işlemlerine rağmen davacının iş programının gerisinde olduğundan bahisle haksız olarak sözleşmenin feshi cihetine gidildiğini, davacının haksız olarak zarara uğratıldığını, davalı taraf fesih tespit komisyonunun puantaj oranları üzerinden hatalı hesaplama yaparak inşaatın fiziki gerçekleşme oranının % 24,34 olarak saptandığını, bu tespitin gerçekleri yansıtmadığını, Kurtalan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/16 d.iş sayılı dosyasındaki tespit bilirkişisinin raporu ile inşaatın fiziki gerçekleşme oranının % 41.58 ve imalat bedelinin 4.470.381,23 TL, 8 nolu hakedişle ödenen 2.598.551,37 TL'nin tenzili ile davacının bakiye imalat bedelinden dolayı 2.141.829,86 TL sözleşme gereğince, davalının davacıya takriben 400.000,00 TL fiyat farkı ödemesi gerektiğinin tespit edildiğini, sözleşme uyarınca davacının plankoteler, zemin etüt raporları, mimari projeler, statik projeler, mukayeseye esas mimari projeler, mekanik tesisat projeleri ve mukayeseye esas mekanik tesisat projelerinden dolayı takriben 200.000,00 TL'nin davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin feshinden dolayı fesih tespit komisyonu tutanağında belirtilen imalat oranı ile Kurtalan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/16 d.iş sayılı dosyasındaki tespit bilirkişisinin raporu ile belirlenen imalat oranı arasındaki fark olan 10.000,00 TL, haksız fesih nedeniyle irat kaydedilen teminattan ötürü 10.000,00 TL, haksız fesih nedeniyle uğranılan müteahhitlik kârı olarak 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, davacının fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 20.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği bedel ile aradaki fark olan 443.113,87 TL tutarın fesih tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili yönüyle ıslah talebinde bulunarak kesin hesap alacağı olarak belirlenen 473.113,87 TL tutarın fesih tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili yönüyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iddiaların varit olmayıp, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ödemelerin sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, 9 numaralı hak ediş raporunun eksik evrak ve belgelerin tamamlanmamasından dolayı iki kez reddedildiğini, fesih işlemlerinin fesih tespit komisyonu tarafından yapılan tespitler ve sözleşmedeki puantaj oranlarına göre yapıldığını, davacı tarafından yapılan tüm imalatların fesih tespit raporu ile belirlendiğini, davacı yönünden mücbir sebeplerin mevcut olmadığını, dolayısıyla feshin haklı sebeplere dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ve haksız fesih nedeniyle irat kaydedilen teminat bedelleri ile uğranılan kâr kaybı istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, dairemiz 2015/1968 e., 2015/4374 k. sayılı ve 14.09.2019 günlü bozma ilamına uyulmakla yapılan inceleme neticesinde teminat mektupları ve haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kâr sebebiyle açılan davaların ayrı ayrı reddine, imalat bedeli yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 453.118,87 TL'nin 29.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İşbu davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde;
Davacı, yüklenici şirket davasında, kesin teminatının irat kaydedilmesi ile haksız fesih nedeniyle kâr yoksunluğu yanında kendisine ödenmeyen bakiye iş bedelinin de tahsiline karar verilmesini ve her bir alacak kalemi için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL ödenmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah yolu ile talebini 473.118,87 TL’ye çıkartmış, ıslahla artırılan bu rakamın içinde mahkemece reddedilen teminat mektuplarına ilişkin 10.000,00 TL ve haksız fesihten doğan mahkûm kalınan kâr 10.000,00 TL taleplerinin de bulunduğu görülmüştür. Islahla arttırılan toplam imalat bedeli talebi 453.118,87 TL olarak kabul edilmiş, kesin teminatın irad kaydedilmesi ve mahkûm kalınan kâr talepleri reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece tamamı kabul edilen imalat bedeli hakkında hüküm fıkrasında davalı lehine kabul ret oranına göre vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde olmamıştır.
3- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili 20.02.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesinde talep ettiği bedel ile aradaki fark olan 443.113,87 TL tutarın fesih tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili yönüyle ıslah talebinde bulunmakla talebini toplam 473.118,87 TL’ye çıkartmıştır. Mahkemece davalı daha evvel temerrüde düşürülmediğinden 453.118,87 TL'nin 29.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak ıslah edilen kısım için davalı, ıslah tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden, ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekse de yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin, 3.bent uyarınca davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmı 2. bendinin “davanın” kısmından sonra gelen “KISMEN” ibaresinin kaldırılmasına, “KABULÜ ile;” kısmından sonra gelen “453.118,87 TL” kısmının çıkartılarak yerine “10.000,00 TL” yazılmasına, aynı bentte “tarihinden” kısmından sonra “bakiyesi 443.118,87 TL’nin ıslah tarihi olan 20.02.2020 tarihinden” ibaresinin eklenmesine, “5” nolu bendin karardan çıkartılmasına ve sonraki bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, kararın değiştirilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 26.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.