Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/617 Esas 2015/858 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2015/617
Karar No: 2015/858

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/617 Esas 2015/858 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS    NO      : 2015 / 617

          KARAR NO     : 2015 / 858

          KARAR TR      : 28.12.2015                  

ÖZET : 5326 sayılı Kanun’un 32 ve 1608 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına karşı  yapılan itirazın, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verildiği ve idari yargı yerinde dava konusu edildiği anlaşıldığından, Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27/8. maddesi hükümleri uyarınca İDARİ YARGI YERİNDE çözümlen-mesi gerektiği hk.

 

                

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı            : K.K.

            Vekili              : Av. F.S.

            Davalı              : Kırşehir Belediyesi  

           

O L A Y          : Kırşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nce  22.8.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilen yazı ile, davacıya “Danıştay Kararları ve Yozgat İdare Mahkemesi Kararları gereğince yapmış olduğumuz istatiksel çalışmalar sonucunda 25.8.2014 tarihinden itibaren Ekmek ve Ekmek çeşitleri (Somun Ekmek, Trabzon Ekmeği, Kepekli Ekmek vb.) üretiminizi durdurmanız gerekmektedir. Ekmek ve Ekmek Çeşitleri üretimini durdurmadığınız takdirde hakkınızda cezai işlem yapılarak üretiminiz durdurulacaktır.

Ayrıca Belediye Başkanlığımızdan almış olduğunuz İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarının üzerinde de düzeltme işlemi yapılacağından dolayı işyeri ruhsatlarınızı 25.8.2014 tarihi mesai bitimine kadar Zabıta Müdürlüğümüz Ruhsat İşleri Servisine teslim etmeniz gerekmektedir.” denilmiş;

Kırşehir Belediye Başkanlığının 10.9.2014 gün ve 418 sayılı Encümen Kararı  ile, Ekol Unlu Mamulleri isimli iş yerinin sahibi olan davacıya, “ Danıştay Kararları ve Yozgat İdare Mahkemesi Kararları gereğince 22.8.2014 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesi ile Ekmek üretimi yapılmaması kararına rağmen ekmek üreterek Emre Aykırı Davranıştan dolayı 29.8.2014 /1811 tarih ve seri numaralı Durum Tespit İdari Yaptırım Karar Tutanağı gereğince 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca 189,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” ;

“Danıştay Kararları ve Yozgat İdare Mahkemesi Kararları gereğince 22.8.2014 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesi ile Ekmek üretimi yapılmaması kararına rağmen ekmek üreterek Emre Aykırı Davranıştan dolayı 5.9.2014 /1816 tarih ve seri numaralı Durum Tespit İdari Yaptırım Karar Tutanağı gereğince 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca 189,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” denilmek suretiyle ayrı ayrı 189,00’şer  TL idari para cezası verilmiştir.

Davacı vekili, 5.9.2014 tarihinde yapılan denetim nedeniyle verilen idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

           KIRŞEHİR SULH CEZA HAKİMLİĞİ; 3.11.2014 gün ve D.İş No: 2014/306 sayı ile, davacı tarafından işletilen fırında 25.8.2014 tarihinden itibaren ekmek üretiminin durdurulmasına ilişkin idari işlemin  iptal edilmesi istemiyle idari yargı yerinde ayrıca dava açıldığının anlaşıldığı,  bu durumda  Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesi uyarınca, idari para cezası ile birlikte aynı kişi hakkında idari yargı yerinin görev alanına giren kararın da verildiği ve dava konusu edildiği açıklanarak, itirazın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, yapılan itiraz Nevşehir Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak reddedilmiştir.

           Davacı vekili, 29.8.2014 tarihinde yapılan denetim nedeniyle verilen idari para cezasının iptali istemiyle ayrıca  adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur. 

           KIRŞEHİR SULH CEZA HAKİMLİĞİ; 3.11.2014 gün ve D.İş No: 2014/307 sayı ile, davacı tarafından işletilen fırında 25.8.2014 tarihinden itibaren ekmek üretiminin durdurulmasına ilişkin idari işlemin  iptal edilmesi istemiyle idari yargı yerinde ayrıca dava açıldığının anlaşıldığı,  bu durumda  Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesi uyarınca, idari para cezası ile birlikte aynı kişi hakkında idari yargı yerinin görev alanına giren kararın da verildiği ve dava konusu edildiği açıklanarak, itirazın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, yapılan itiraz Nevşehir Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak reddedilmiştir.

Davacı vekili, bu kez 29.8.2014 ve 5.9.2014 tarihlerinde yapılan denetimler nedeniyle verilen iki ayrı idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. Yozgat İdare Mahke-mesi’nce, dava dilekçesinin, iptali istenen işlemin tarih ve sayısının belirtilerek ve usule uygun biçimde yeniden düzenlenerek dava açılmak üzere reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekili, aynı istemle aynı şekilde idari yargı yerinde yeniden dava açmıştır.

YOZGAT İDARE MAHKEMESİ; 3.7.2015 gün ve E:2015/322 sayı ile, davaya konu işlemlerle davacıya sadece idari para cezası verildiği, işlem kapsamında idari yargı yerinin görev alanına giren kararların da verilmemiş olması nedeniyle davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.12.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyaları da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından,  Kırşehir Sulh Ceza Hakimliğinin  3.11.2014 gün ve D.İş No: 2014/306 ve aynı günlü D.İş No: 2014/307 sayılı görevsizlik kararları ile Yozgat İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı arasında  “idari para cezaları” yönünden oluşan  görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 22.8.2014 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesi ile Ekmek üretimi yapılmaması kendisine tebliğ edildiği halde, bu karara  rağmen ekmek üreterek Emre Aykırı Davranıştan dolayı, davacıya  5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca ayrı tarihlerde yapılan denetimler sonucu tutulan tespit tutanakları ile iki ayrı 189,00 TL tutarındaki  idari para cezası verilmesine ilişkin Kırşehir Belediyesi  Encümen Kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Hangi fiil ve eylemlerin kabahat niteliğinde olduğu, idari yaptırım türleri ve bu türler arasında sayılan İdari Para Cezalarının neler olduğu ve bunlara itiraz yolları 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiştir.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde; “Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.” hükmü yer almakta ve bu maddede kabahatin tanımı yapılmaktadır.

Kanun’un “Kanunilik İlkesi” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir.” hükmü, ikinci fıkrasında da “Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir.” hükmü yer almakta, böylece hangi fiillerin kabahat oluşturduğunun kanunda açıkça tanımlanabileceği hususunun yanı sıra, idarenin de somut olayda olduğu gibi genel ve düzenleyici işlemleriyle tanımlama yapabileceği belirtilmiş, ayrıca  işlenen bir kabahatin karşılığı olan yaptırımın türü, süresi, miktarının ancak kanun ile belirlenebileceği de ifade edilmiş olmaktadır.

Belediye  encümenlerinin Kabahatler Kanunu hükümlerine göre idari para cezası kararları verebileceğine dair hüküm 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanunun 1. maddesinde belirtilmiştir. Kanunun 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere  veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idarî para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.” hükmü yer almakta olup, somut olayda belediye encümeni tarafından tatbik edilen idari para cezaları da bu kapsamda uygulanmış olup, 1608 sayılı Yasa’da bu Kanun uyarınca verilen idari para cezalarına  karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı da anlaşılmıştır.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Çeşitli Kabahatler” üst başlığı altında düzenlenen “Emre aykırı davranış” başlıklı 32. maddesinde, “ (1) Yetkili makamlar tarafından adlî işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.

(2) Bu madde, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde uygulanabilir.

(3) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine diğer kanunlarda yapılan yollamalar, bu maddeye yapılmış sayılır.” denilmiş olup,  olayda idari para cezalarına konu eylem bu kapsamda yer almaktadır.

Aynı Kanun’un 3. maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesinde, “ (1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır” denilmiş;

Kanunun “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında , “İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir”;

 

Aynı Kanunun 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrada ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu"ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre,  Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce de, idari para cezası yönünden oluşan olumsuz  görev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararın  hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarının  kaldırılmasına karar verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde,  davanın,  25.8.2014  tarihinden itibaren ekmek ve ekmek çeşitleri üretimini durdurması, durdurmadığı takdirde  hakkında cezai işlem yapılacağı tebliğ edildiği halde, yapılan denetimlerde  söz konusu iş yerinde  halen ekmek üretimi yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, davacıya 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi ve 1608 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca ayrı ayrı verilen 189,00’şer  TL idari para cezasının iptali istemiyle açıldığı anlaşılmış ise de; adli yargı kararında davacı tarafından işletilen fırında 25.8.2014 tarihinden itibaren ekmek üretiminin durdurulmasına  ilişkin idari işlemin  iptal edilmesi istemiyle idari yargı yerinde ayrıca dava açıldı-ğının anlaşıldığı belirtildiğinden, Başkanlıkça idari yargı yerinden getirtilen başka bir esasta kayıtlı davanın dava dilekçesinde, davacının Kırşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nce  22.8.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilen yazı ile bildirilen kararın iptali istemiyle ayrıca idari yargı yerinde dava açıldığı anlaşılmıştır. 

            Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari  para cezasının, 5326 sayılı Kanun’un 32 ve 1608 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca verildiği, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu,  1608 sayılı Kanun’da da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak “…..25.8.2014 tarihinden itibaren Ekmek ve Ekmek çeşitleri (Somun Ekmek, Trabzon Ekmeği, Kepekli Ekmek vb.) üretiminizi durdurmanız gerekmektedir. Ekmek ve Ekmek Çeşitleri üretimini durdurmadığınız takdirde hakkınızda cezai işlem yapılarak üretiminiz durdurulacaktır.

            Ayrıca Belediye Başkanlığımızdan almış olduğunuz İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarının üzerinde de düzeltme işlemi yapılacağından dolayı işyeri ruhsatlarınızı 25.8.2014 tarihi mesai bitimine kadar Zabıta Müdürlüğümüz Ruhsat İşleri Servisine teslim etmeniz gerekmektedir.” şeklinde idari işlem tesis edildiği ve idari yargı yerinde dava konusu edildiği anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur.

Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesi ve aynı Kanunun 27. maddesine 5560 sayılı Kanun’la eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 5326 sayılı Kanun’un 32 ve 1608 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca verilen para cezasına karşı açılacak davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Yozgat İdare Mahkemesince yapılan başvurunun reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yozgat İdare Mahkemesinin 3.7.2015 gün ve E:2015/322 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 28.12.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN

 

 

 

 

Hemen Ara