Esas No: 2008/4.MD-177
Karar No: 2009/187
Karar Tarihi: 07.07.2009
Görevi Kötüye Kullanmak - İhaleye Fesat Karıştırmak - Kamu Zararı Ve Mefruz Zarara Neden Olmak - Yetkiyi Kötüye Kullanmak - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/4.MD-177 Esas 2009/187 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2008/4.MD-177 E., 2009/187 K.
Ceza Genel Kurulu 2008/4.MD-177 E., 2009/187 K.
- GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK
- İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK
- KAMU ZARARI VE MEFRUZ ZARARA NEDEN OLMAK
- YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 257 ]
- 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 240 ]
- 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 80 ]
- 2886 S. DEVLET İHALE KANUNU [ Madde 79 ]
"İçtihat Metni"
T.... Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yapmakta olan sanık S.....K.... hakkında, 31.01.2002 –
– 17.10.2002 tarihleri arasında uygun görüşle Bakan oluruna sunduğu sekiz ayrı yazı ile Tarihi Kırkpınar Güreşlerinde reklam malzemesi dağıtımı, Üç Osmanlı Başkenti Projesi ve bazı fuarların stand yapım işleriyle ilgili olarak görevde yetkiyi kötüye kullandığı iddiasıyla 765 sayılı TCY’nın 240, 240, 80 ve 240, 80 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, Yargıtay 4. Ceza Dairesince 22.05.2008 gün ve 13-11 sayı ile “
“tüm suçlardan sanığın beraatine”
” karar verilmiştir.
Hükmün Yargıtay Cumhuriyet savcısı tarafından tüm suçların sabit olduğu görüşüyle temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.06.2008 gün ve 4 sayılı “
“bozma”
” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulu’nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay 4. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanığa atılı eylemlerin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Turizm Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yaptığı sırada 8 ayrı yazıyı uygun görüşle, bakan imzasına sunan sanığın bu eylemleri ile mefruz zarara, kamu zararına, kişilerin mağduriyetine ve bazı kişilere yarar sağlamaya neden olduğu iddia edilmekte, “
“Tarihi Kırkpınar Güreşlerinde reklam malzemesi dağıtımı”
”, “
“Üç Osmanlı Başkenti Projesi”
” ve “
“Bazı fuarlara ait stand konstrüksiyon işlerinin yaptırılması”
” olmak üzere üç ayrı olayla ilgili olan bu iddialar sekiz ayrı suçlamanın konusunu oluşturmaktadır.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi bakımından, her bir eylemin ayrı ayrı değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır:
I. ve II. Olayları İlgilendiren Genel Açıklama:
Turizm Bakanlığını temsilen Londra Büyükelçiliği Tanıtma Müşavirliği ile reklam kampanyalarını yürütmek için seçilen d.....İ.......... Limited ve B....... B....... V....... & S...... Limited arasında, belli ülkelerde Turizm Bakanlığının 2002 yılında gerçekleştireceği reklam kampanyalarını yürütmek üzere 2002 yılı reklam sözleşmesi yapılmıştır.
Sözleşmenin Özel Projeler başlıklı 6. maddesinde ise, ajansın belirtilen pazar ülke gruplarında yürüteceği reklam kampanyalarını destekleyen, Bakanlığın onayladığı medya planı dışında bütçesi Bakanlık veya sponsorlar tarafından karşılanacak özel etkinliklerle ilgili organizasyon/tasarım ve uygulamayı kapsayan projeleri ayrıca geliştirip sunabileceği, önerilen projelerin Bakanlıkça onaylanması ve bütçesinin temini halinde, varsa sponsor tarafından karşılanacak meblağ proje maliyetinden düşüldükten sonra, işin niteliğine göre makam onayı ile %10’u aşmayacak bir komisyon oranı belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
I. Olay
Tarihi Kırkpınar Güreşlerinde Reklam Malzemesi Dağıtımı;
Sanığın, 2002 yılında yapılan Kırkpınar güreşleri nedeniyle reklam amacıyla dağıtılacak olan Türkiye logolu şapka, t-shirt ve bayrakların Devlet İhale Yasası dolanılarak, “
“Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Ait Yönetmelik”
” hükümleri çerçevesinde yapılmasına olanak sağlayan 21.06.2002 gün ve 4454 sayılı makam onayındaki “
“uygun görüş bildiren”
” imzası nedeniyle görevini kötüye kullandığı iddia edilmektedir.
Dosya incelendiğinde;
Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünce, Londra Müşavirliğinden alınan 21.06.2002 gün ve 228 sayılı yazıya atfen 24-30 Haziran 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Tarihi Kırkpınar Güreşlerinin Eurosport kanalından naklen yayınlanacağı ve bu yayının yaklaşık 85 milyon kişiye ulaşmasının beklendiği, bu yayından tanıtım açısından maksimum yararın sağlanabilmesi için güreş müsabakaları sırasında ve özellikle final karşılaşmalarında dağıtılmak üzere Türkiye logolu şapka, t-shirt ve bayraklar hazırlanarak güreş alanındaki izleyicilere dağıtılması, projenin anlaşmalı reklam ajansı d.....İ.......... Firmasına 12.400 USD’na yaptırılması ve ayrıca sözleşme uyarınca bu firmaya % 10 komisyon ödenmesinin (toplam: 13.640 USD) önerildiği ve sözkonusu projenin Müsteşar S.....K...... tarafından uygun görüşle arz edildikten sonra Bakan tarafından 21.06.2002 tarihinde onaylanmıştır.
26.08.2002 tarihli fatura ile 21.06.2002 tarih ve 4454 sayılı makam onayı uyarınca 24-30 Haziran 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen Tarihi Kırkpınar Güreşleri sırasında dağıtılmak üzere yaptırılan Türkiye logolu şapka, t-shirt ve bayrakların bedeli olarak d..... İ......... Ltd.’ne 13.640 USD karşılığı olarak 8.885 İngiliz Sterlin ödenmiştir.
Belirtilen malzemenin Bakanlık yetkilileri tarafından teslim alındığına dair herhangi bir belge olmamakla birlikte, bilgilerine başvurulan Bakanlık yetkilileri tarafından bunun bir malzeme temini işi olmadığı, malzemenin seyircilere dağıtımı işinin de ilgili firma tarafından yapıldığı, bu nedenle malzemelerin teslim alınmasının gerekmediği ifade edilerek anılan malzemenin firmaca dağıtıldığı yönündeki gözlemlerini beyan etmişlerdir.
Emekli Sayıştay Uzman Denetçileri tarafından hazırlanan 01.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda: “
“Dava konusu projenin; Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünce yurt içinde yürütülen reklam ve tanıtım faaliyeti olmasına rağmen 2886 sayılı İhale Yasasının 79. maddesi ve bu madde uyarınca çıkarılmış bulunan ‘
‘Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Ait Yönetmelik’ hükümlerine göre yürütüldüğü 5237 sayılı TCY’nın 257/1. maddesindeki görevin gereklerine aykırı davranışı oluşturan eylemde, kamu zararının ihalede oluşan fiyatların piyasa fiyatları baz alınarak objektif ölçülerle tespit edilmesi ve hizmetin eksiksiz alınıp alınmadığı hususlarına bağlı olarak hesaplanmasının gerektiği, firmadan alınan hizmetin adet ve niteliklerinin belli olmaması sebebiyle böyle bir tespit yapılmasına olanak bulunmadığı, kamu zararına ilişkin iddiaların yetersiz araştırmaya dayandığı ve %10 komisyonun da kamu zararı olarak nitelendirilmesinin yerinde olmayacağı”
” belirtilmiştir.
II. Olay
Üç Osmanlı Başkenti Projesi;
Sanığın;
1) Daha önce Turizm Bakanlığına aynı proje ile başvurarak bu projenin kabul edildiğine dair bir yanıt alamayan M.....A..... isimli Türk firmasının, bu kez İhale Yasasını dolanmak için ilk başvurudan 4 ay sonra Turizm Bakanlığı ile reklam sözleşmesi yapmış bulunan d.....Firmasını aracı koyarak Moskova Tanıtma Müşavirliği aracılığıyla sunmuş olduğu “
“Üç Osmanlı Başkenti”
” projesinin Bakanlıkça 14.05.2002 tarihinde sanığın katılımı olmaksızın kabul edilmesinden sonra; 14.05.2002 günlü olur iptal edilerek, önceki olura göre kapsamı daraltan ve projenin film üretimine yönelik bölümüne destek verip ödemelerin “
“Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarının Sağlanması Hususundaki Yönetmelik”
” hükümleri gereğince Moskova Tanıtma Müşavirliği ödeneklerinden karşılanmasını öngören 07.06.2006 gün ve 1823 sayılı yazıyı “
“uygun görüşle”
” bakan onayına sunmak suretiyle,
2) 02.08.2002 gün ve 5803 sayılı yazıyı bakan onayına sunmakla, proje kapsamında yapılan filmin 20 dakikalık Türkçe versiyonundaki eksiklikler 05.08.2002 tarihli muayene ve kabul komisyonu toplantısında belirlenip Bakanlık makamına sunulmasına rağmen, bu eksiklikler giderilmeden 6 ayrı dilde 6500 adet CD ve 50 adet betacam master kasedin d.....Firmasına 12.170 dolar karşılığı yaptırılması ve ödemenin de Moskova Tanıtma Müşavirliğinin bütçesinden karşılanmasını sağlayarak,
3) d.... Firmasının, 54.984 dolar karşılığında “
“Üç Osmanlı Başkenti”
” isimli projeye kalıcı bir boyut kazandırılması ve bunun sürekli uygulanacak bir tur programına dönüştürülmesi önerisini 02.10.2002 gün ve 3511 sayı ile “
“uygun görüşle”
” bakan onayına sunmak suretiyle,
Kamu zararına yol açtığı ve bu şekilde görevini kötüye kullandığı iddia edilmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Türkiye’de kurulu bulunan M......A...... firmasının 2002 yılında Turizm Bakanlığına Üç Osmanlı Başkenti Projesini sunduğu fakat olumlu bir cevap alamadığı, Bakanlık bürokratlarının o tarihte bu projenin daha çok Kültür Bakanlığınca değerlendirilmesi gereken bir proje olduğunu belirterek böyle olması halinde tanıtma fonundan da destek verebileceklerini ifade etmişlerdir.
İlk tekliften yaklaşık 4 ay sonra, aynı firmanın bu kez Turizm Bakanlığı ile arasında reklam sözleşmesi bulunan d......firması aracılığıyla Moskova Tanıtma Müşavirliğine başvurulmuştur..
Nitekim, “
“Bakan a. Genel Müdür V. R..... .K....”
” imzalı; Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün 14.05.2002 gün ve 1498 sayılı yazısı ile; Moskova Tanıtma Müşavirliğinden alınan 03.05.2002 gün ve 02-199/10.05.2002 gün ve 02-211 sayılı yazılara atfen; müşavirliğin reklam kampanyalarını yürütmekte olan d..... Reklam Ajansı tarafından sunulan “
“M..... A....”
” adlı prodüksiyon şirketinin “
“Üç Osmanlı Başkenti”
” isimli özel proje teklifinin incelendiği ve Türkiye’nin tarihi zenginliklerinin uluslararası alanda tanıtılabilmesi amacıyla Osmanlı’ya başkentlik eden İstanbul, Edirne ve Bursa’nın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerin sergilenmesini amaçlayan söz konusu projenin, bu üç kentimizi Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Arapça dillerinde tanıtacak 15-30 ve 45’er dakikalık film yapımı ile kitap ve broşür hazırlanmasını içerdiği, projenin kabul edilmesi halinde müşavirlikçe 40.000 USD tutarında ödemenin yapılacağı ve ayrıca belirtilen firmanın 2002 yılı reklam sözleşmesinin “
“Özel Projeler”
” başlıklı 6. maddesi uyarınca önerilen özel proje için % 10 ajans komisyonu talep ettiği, projeye Rus dilinin de eklenmesinin uygun olacağı, yapılacak üretimlerin görev bölgelerinde yer alan Türki Cumhuriyetlerdeki tanıtım etkinliklerinde de kullanılabileceği, film yapımı için % 40 oranında, kitap ve broşürler için ise % 30 oranında ön iş avansı istendiği belirtilmiş ve anılan projenin gerçekleştirilmesi durumunda, ülkemizin tarihi ve kültürel değerlerinin uluslararası alanda tanıtılmasında Bakanlıkça yürütülen tanıtım faaliyetlerini destekleyeceği yönünde görüş bildirilerek bahsedilen projeyle ilgili satın almanın “
“Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Ait Yönetmelik”
” hükümleri çerçevesinde Moskova Tanıtma Müşavirliğince gerçekleştirilmesi önerilmiş, bu yazıya Müşteşar V. E.....B..... tarafından 13.05.2002 tarihinde Bakan tarafından ise 14.05.2002 tarihinde olur verilmiştir.
Bunun ardından, sanığın da uygun görüşle imzasının bulunduğu 07.06.2002 gün ve 1823 sayılı Bakan onayı ile de 14.05.2002 gün ve 1498 sayılı makam onayı iptal edilerek, projenin film üretim bölümüne destek verilmesi kararlaştırılıp Türkçe, İngilizce, Fransızca, Arapça ve Rusça dillerinde gerçekleştirilecek 20 dakikalık film üretimi için % 10 avans komisyonu ile birlikte 44.000 doların Moskova Tanıtma Müşavirliği ödeneklerinden karşılanması öngörülmüş, projeyle ilgili sözleşme 11.06.2002 tarihinde d.....İ.... Ltd. Reklam Ajansı yetkilisi ile Moskova Tanıtma Müşaviri arasında imzalanmıştır.
Bakanlığın 06.06.2002 tarihli onayı ile 11.06.2002 tarihinde düzenlenen sözleşmenin 8. maddesi uyarınca, Müsteşar S.....K....’nin 02.08.2002 tarihli onayı ile oluşturulan muayene ve kabul komisyonunca 05.08.2002 tarihinde 20 dakikalık film izlendikten sonra sözleşmenin yerine getirilmesiyle ilgili bir kısım eksikliklerin bulunduğu saptanarak buna ilişkin tutanak düzenlenmiştir.
Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü S......K...’in; sözleşme uyarınca yapılan çalışmaların tamamlandığı, bu defa Moskova Tanıtma Müşavirliğinden alınan 02.08.2002 gün ve 02-336 sayılı yazıda yüklenici firma tarafından söz konusu projenin çalışmaları sırasında önemli miktarda tanıtım malzemesinin derlenmiş olması nedeniyle ve hazırlanan çalışmanın Bakanlığın global tanıtım stratejisine uygun olarak desteklenmesi ve tanıtım mecralarına sunulabilmesi amacıyla, CD’lerinin ve TV kanallarına dağıtılmak üzere betacam mastır kasetlerinin hazırlanmasının yararlı olacağı, bu hususların gerçekleşmesi durumunda söz konusu filmin TV kanallarında gösterilmek üzere Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Arapça dillerinde olmak üzere toplam 50 adet betacam kasetinin hazırlanması, filmi hazırlanmış olan malzemenin CD üzerinde uyarlanarak, 1500 adet Türkçe ve belirtilen yabancı diller için de 1000’er adet olmak üzere toplam 6500 adet CD şeklinde çoğaltılması önerisi, firmanın da 6500 adet CD için 9920 USD, 50 betacam master kasetin hazırlanması için 2250 USD istediğini belirten ve uygun görüşle bu konuda olur isteyen yazısı üzerine, konu 12.08.2002 tarihinde Müşteşar S.......K........ tarafından uygun görüşle Bakan’a arz edilmiş, aynı tarihte Bakan tarafından da olur verilmiştir.
Sözleşmenin uygulanması sırasında ortaya çıkan bazı aksaklıkların giderilmesi için yapılan yazışmalar sonunda; Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü S.......K...... imzası ile “
“Moskova Müşavirliğinin yazısında d..... ve M.....A.....Firmalarından kaynaklanan tutarsızlıklar nedeniyle ortaya çıkan fiili durumun hazine zararına sebebiyet vermemesi ve tutarsızlıkların ortadan kalkması kapsamında yüklenici firma üretimini gerçekleştirdiği filme ilave olarak hiçbir ek bedel talep etmeksizin 2 adet film (30 ve 45 dakikalık), 1000 adet tanıtım kitabını ve 1000 adet tanıtım broşürünü Bakanlığa teslim etmeyi kabul etmiş, bu bilgiler ışığında Bakanlık Makamından alınan 07.06.2002 gün ve 1823 sayılı onayın iptali ile faaliyetin 19.05.2002 tarih ve 1498 sayılı daha önce iptal edilmiş olan onay çerçevesinde hazine yararı da göz önüne alınarak tamamlattırılması”
” hususunun 17.10.2002 tarihinde Müsteşar S.....K..... tarafından uygun görüşle arz edilmesi üzerine Bakan tarafından olur verilmiştir.
Ayrıca, Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünce, Moskova Tanıtma Müşavirliğince gerçekleştirilmiş olan “
“Üç Osmanlı Başkenti Projesine”
” kalıcı bir boyut kazandırılması ve bunun sürekli olarak uygulanabilecek bir tur programına dönüştürülmesi açısından, önceki projeyi tamamlayıcı bir unsur olarak adı geçen üç şehri kapsayan örnek bir “
“Uygulamalı Model Gezi Projesi”
” kapsamında, Bursa, İstanbul ve Edirne İllerine gezi düzenlenmesi, Türkçe ve İngilizce olarak “
“Rehber/Kitap”
” ve tur rehberleri için her iki dilde 100’er adet CD hazırlanması önerilerek proje bedeli olarak 57.082 USD öngörülmüş, Müşteşar S.....K..... tarafından 02.10.2002 tarihinde uygun görüşle arz edilen bu proje de Bakan tarafından aynı tarihte onaylanmış, buna uygun olarak da 04.10.2002 tarihinde taraflar arasında ek sözleşme imzalanmıştır.
Prof. Dr. İ.....O...... tarafından uygunluğu onaylanan “
“Osmanlı’nın Üç Başkenti, Model Gezi Sonuç Raporu”
” ile belgeler üzerinde yapılan karşılaştırmalar sonucu Kültür ve Turizm Bakanlığı Müfettişliği (Başmüfettiş T.....D...... ve Müfettiş A......Ö......) tarafından hazırlanan 12.07.2006 gün ve 4/16 sayılı raporda, masraf olarak beyan edilen bir takım giderlerin gerçeği yansıtmadığı, firmaya yapılan fazla ödemenin 39.516 USD olacağı ve bu miktarın d....... Firmasınca tazmin edileceği, aksi takdirde ilgililere tazmin ettirilecek kamu zararının 39.516 USD olduğu belirtilmiştir.
Betacam master kaset ve rehber kitap hazırlanarak çoğaltılması ile ilgili olarak Bakanlık Müfettişleri tarafından sorulması üzerine, Ankara Ticaret Odası tarafından 08.05.2006 gün ve 7044 sayı ile gönderilen yazıda;
“Baskı öncesi hazırlıklar kurum tarafından sağlanmak esası ile
a)Kapak etiket ve ambalaj dahil olmak kaydıyla 12.08.2002 tarihi itibarıyla;
-20 dakikalık filmden 50 adet betamax master kasetin…
…………………..90 YTL/Adet
-Aynı filmlerin CD üzerinde uyarlanarak toplam 6500 adet CD’nin…
……..2 YTL/Adet
Ortalama rayiç birim fiyatı üzerinden çoğaltılabileceği,
b)Rehber kitabın, 02.10.2002 tarihi itibarıyla;
-2000 adet Türkçesinin…
……………………….1.50 YTL/Adet
-1500 adet İngilizcesinin…
……………………...1.75 YTL/Adet
Ortalama rayiç birim fiyatı üzerinden basımının yapılabileceği”
” bildirilmiştir.
Bu eylemlerle ilgili olarak 01.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitler ise şu şekildedir;
Birinci eylemde; kamu zararının ihalede oluşan fiyatların piyasa fiyatlarının üzerinde gerçekleştiğinin objektif ölçülere göre tespit edilmesi ile hizmetin eksiksiz alınıp alınmadığı hususlarına bağlı olarak tespit edilmesi gerektiği, ayrıca baz alınan teklifin farklı zamanda alınması ve proje kapsamında yapılacak iş miktarının değiştirilmesi gibi hususlar da göz önüne alındığında, baz alınan teklifin mukayeseye imkan vermeyeceği, eksik incelemeye dayalı olarak firmaya ödenen %10 komisyonunda kamu zararı olarak nitelemenin mümkün olmayacağı,
İkinci eylemde; kamu zararının, ihalede oluşan fiyatların piyasa fiyatlarının üzerinde gerçekleştiğinin objektif ölçülere göre tespit edilmesi halinde mümkün olabileceği, dava konusu projede inceleme elemanlarınca böyle bir tespitin yapıldığı, Ankara Ticaret Odasınca bildirilen rayiç fiyatlara göre 1.533 dolar fazla olduğu, bu durumda, söz konusu fazla ödemenin yetkili Ankara Ticaret Odasının tespitlerine dayandırılması ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının 71/d maddesinde yazılı, “
“İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması ve yaptırılması”
” şeklinde tarif edilen zararın meydana geldiği,
Üçüncü eylemde ise; inceleme elemanlarınca kamu zararı olarak nitelendirilen toplam 39.516 doların tespitinde; rayiç bedelin üzerinde yapılan ödemelere ilişkin tespitin yetkili Ankara Ticaret Odasınca verilen fiyatlara dayandırıldığı, mal veya hizmetin alınmadığı veya yapılmadığı yolundaki tespitlerin ise belgelere dayandırıldığı, bu durumda hesaplanan kamu zararının 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının 71 (b) ve (d) maddesinde yazılı; “
“mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması”
” ve “
“İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması”
” şeklinde tarif edilen 39.516 dolar tutarında kamu zararının meydana geldiği,
Belirtilmiştir.
III. Olay:
Fuar Stand Konstrüksiyonlarının Yaptırılması;
Bu bağlamda, 2002 yılında yapılan ITB Berlin, MITT Moskova, WTM Londra ve St. Petersburg Fuarları ile ilgili dört ayrı iddia bulunmaktadır.
Fuarlarla ilgili olan iddianın ilki, sanığın da uygun görüşle arzı bulunan 31.01.2002 gün ve 758 sayılı bakan oluru ile Berlin, Moskova ve Londra Fuarları yapım işlerinin Expo-B Firmasına verilmesi için bir komisyon kurulması,
İkincisi, sanığın da uygun görüşle arzı bulunan 07.02.2002 gün ve 943 sayılı bakan oluru ile Berlin ve Moskova Fuarlarının yapım işlerinin Expo-B Firmasına verilmesinin sağlanması,
Üçüncüsü, sanığın da uygun görüşle arzı bulunan 17.06.2002 gün ve 4307 sayılı bakan oluru ile Londra Fuarının yapım işlerinin Expo-B Firması tarafından gerçekleştirilmesine olanak sağlanması,
Dördüncüsü ise, sanığın da uygun görüşle arzı bulunan 16.07.2002 gün ve 5053 sayılı bakan oluru ile 150 metrekare olarak öngörülen St. Petersburg Fuarı yapım işlerinin stand alanının 250 metrekareye çıkartılarak Expo-B Firmasına verilmesi,
Eylemleridir.
Fuar konstrüksiyonlarının yapımında,“
“Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarını Sağlanmasına Ait Yönetmelik”
” hükümlerine aykırı olarak, işin yerel tanıtma müşavirlikleri ihale komisyonu inisiyatif ve yetkisinden çıkartılarak, bu yetkinin Bakanlık tarafından kullanılması sonucu ihale komisyonu kararı olmaksızın, açıklık ve rekabet ortamı yaratılmadan işin belirli bir firmaya yönlendirilmesi suretiyle görevin kötüye kullanıldığı iddia edilen bu eylemlerle ilgili olarak yapılan tespitler,
16-20 Mart 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilecek ITB Berlin Turizm Fuarı, 27-30 Mart tarihleri arasında düzenlenecek MITT Moskova Turizm Fuarı ve 11-14 Kasım 2002 tarihleri arasında yapılacak WTM Londra Turizm Fuarına katılınması Bakanlığın 08.08.2001 gün ve 4898 sayılı oluru ile uygun görülmüştür.
11.10.2001 tarih ve 6243 sayılı onay ile de bu fuarların ülke çapında ihaleye çıkartılmasına karar verilmiş ve bunun üzerine ilgili müşavirliklerce ihaleler yapılmıştır.
Tanıtma Genel Müdürlüğünce Londra ve Moskova Tanıtma Müşavirlikleri ile Frankfurt Tanıtma Ateşeliğine gönderilen 26.11.2001 gün ve 33681 sayılı yazıda; daha önce 12-15 Kasım 2001 tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilen WTM’2001 Londra Turizm Fuarına, Turizm Bakanının da katıldığı ancak standın Bakan ve beraberindekiler tarafından beğenilmediği, stand konstrüksiyonlarının yapımında ülkemizin dünya turizm arenasında iddialı bir konumda olduğu dikkate alınarak fiyattan çok kaliteye önem verilmesinin uygun olacağı, bu nedenle alınan tekliflerin ve önerilen projelerin tekrar gözden geçirilmesi istenmiştir.
Yapılan ihaleler sonunda bürolardan gelen proje tekliflerinin estetik ve kalite yönünden Bakanlık için yaratılmak istenen imaj ve tanıtım konseptine uygun olmadığının değerlendirilmesi nedeniyle, E...... Limited (E.....G.... Ltd, E..... B Grup), H...... M...., A...... Mimarı A.Ş., T.....Russia ve D.....Limited ve I......Exhibition isimli firmalardan yeni teklifler alınmıştır.
Tanıtma Genel Müdürlüğünce; fiyat olarak en uygunu olmamakla birlikte, konsept ve tasarım bakımından bu tekliflerden ihtiyacı karşılamaya en uygun olanının E...... Limited Firmasının teklifi olduğu değerlendirilmiş ancak bu teklifin açık pazarlık yöntemiyle daha aşağı çekilmesinin mümkün olabileceği düşüncesiyle, ilgili firma ile açık pazarlık yapılarak alınan tekliflerin aşağı çekilmesi konusunda Londra Tanıtma Müşaviri Mustafa Memişoğlu, Moskova Tanıtma Müşaviri S.....Ç..... ve Frankfurt Tanıtma Ateşe Yardımcısı R...... K....’dan oluşan bir komisyon kurulması önerilmiş, Müşteşar S........K.......’nin uygun görüşleriyle 31.01.2002 tarihinde arzedilen bu görüş Bakan tarafından aynı gün onaylanmıştır.
Firma yetkilisiyle 03.02.2002 tarihinde Frankfurt Tanıtma Ateşeliğinde açık pazarlık yapan ve bunu aynı tarihte karara bağlayan komisyonun 03.02.2002 tarihli kararına göre, ITB Berlin Fuarı’nın konstrüksiyon işi için verilen 485.000 USD (KDV dahil), MITT Moskova Turizm Fuarı’nın konstrüksiyon işi için verilen 295.795 USD (KDV dahil), Berlin Fuarı’nın balon, kiosk, video-wall, müzik sistemi, Vıp toplantı ve görüşme odaları, seperasyon görsel kaplamaları için 77.000 USD (KDV dahil), Moskova Fuarı’nın aynı işleri için 77.000 USD (KDV dahil) uygun görülmüş, bu düşünce uygun görüşle Genel Müdür tarafından önerilmiş, 07.02.2002 tarihinde ise Müşteşar S.......K..... tarafından uygun görülerek Bakan tarafından onaylanmıştır.
Kurulan komisyonun 03.02.2002 tarihli kararında, Berlin, Moskova ve Londra Fuarlarına ait konstrüksiyonların “
“E.....G.....Ltd.- E..... B Group”
” firmasına yaptırılması kararlaştırılmıştır.
Tanıtma Genel Müdürlüğünce önerilip Müşteşar S.....K..... tarafından uygun görüşle arzedildikten sonra Bakan tarafından verilen olur ile 11-14 Kasım 2002 tarihleri arasında düzenlenecek WTM’2002 Londra Dünya Turizm Fuarı stand konstrüksiyonunun, ITB’2002 Berlin ve MITT’2002 Moskova Turizm Fuarlarında ödül alan standların konstrüksiyonunu yapan firma olan E.....G.... Ltd. –
– E.... B Grup tarafından 663.000 USD (KDV’siz) yaptırılması uygun görülmüştür.
Ancak, gerek II. Turizm Şurası’nda oluşan kararlardan, gerekse Bakanlığın gerçekleştirmekte olduğu reklam kampanyalarında özellikle destinasyonların ön plana çıkarılması düşüncesinden hareketle WTM’2002 Londra Turizm Fuarında yaptırılacak standa ait konstrüksiyonun Moskova ve Berlin Fuarlarındaki standların konseptine ek olarak daha fazla görsel unsur ve destinasyon pazarlamasına uygun çizgiler taşıması gerektiğinin ortaya çıkması üzerine, firma ile pazarlık yapılmış ve ek işlerin 160.000 USD, toplam işin de 503.000+160.000:663.000 USD (KDV’siz) yaptırılacağı belirtilerek Tanıtma Genel Müdürlüğünce hazırlanan teklif 13.06.2002 tarihinde Müsteşar S.......K..... tarafından uygun görüşle Bakan onayına sunulmuş, Bakan tarafından da 17.06.2002 tarihinde onaylanmıştır. Buna göre, ek hizmetle birlikte belirtilen işin aynı firmaya 663.000 dolara (KDV.siz) yaptırılması uygun görülmüştür.
02.08.2002 tarihinde, Turizm Bakanlığı adına Londra Büyükelçiliği Tanıtma Müşaviri ile E...... B Group Lımıted (E.... G..... Ltd) Yönetim Kurulu Başkanı arasında W.....T..... Market 2002 Londra Turizm Fuarı stand konstrüksiyon yapım sözleşmesi imzalanmıştır. (Sözleşmede KDV ile ilgili bir açıklama yer almamaktadır.)
14.11.2002 tarihli fatura ile B Grup E..... Ltd. Firmasına, “
“17.06.2002 gün ve 4307 sayılı makam onayı uyarınca 11-14 Kasım 2002 tarihleri arasında Londra’da yapılan WTM’2002 Fuarı stand konstrüksiyon bedeli olarak 663.000 USD karşılığı 425.074 İngiliz Sterlini ödenmiş, faturanın İngilizce aslında ayrıca 116.025 USD (% 17.5 oranında) KDV den bahsedildiği saptanmıştır.
Diğer yönden, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünce gönderilen 15.05.2008 gün ve 87617 sayılı yazıya eklenen belgelerden, bu firmaya 198.000 USD ve 465.000 USD olarak iki ayrı banka talimatıyla toplam 663.000 USD ödendiği, ayrıca KDV adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı saptanmış, Kültür ve Turizm Bakanlığı Hukuk Müşavirliği de 16.05.2008 gün ve 88944 sayılı yazı ile bu işlemin 663.000 USD olarak mahsuba bağlandığını, herhangi bir KDV ödenmediğini bildirmiştir.
Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünün önerisi ve Müşteşar S......K.....’nin 09.04.2002 tarihli uygun görüşle arzı üzerine Bakan’ın 09.04.2002 tarihli oluru ile St. Petersburg Fuarı’nda 150 metrekare olarak planlanan stand alanı 250 metrekareye çıkartılmış buna dayalı olarak, Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünce düzenlenen yazıya göre; Moskova Tanıtma Müşavirliğince 250 metrekarelik çıplak stand konstrüksiyonu için konstrüktör firmalardan tasarım, proje ve fiyat teklifleri alınmış,
MES EXPO Group Firması…
………………:125.000 Dolar
EXPO B Group Firması…
…………………..:228.000 Dolar
EXPOTRANSIT J.S. Co Firması…
………...:235.000 Dolar
ENERGY EXHIBITS Firması…
…………….:242.000 Dolar
Şeklindeki tekliflerin Müşavirlikçe yapılan inceleme sonunda, E...........ve E......... E.........firmalarının tasarım, özellik ve fiyat açısından uygun görülmediği, M...... E...... firmasının teklifinin fiyat açısından uygun olmakla birlikte projenin açık stand konseptine uygun olmadığı, E........ B firmasının sunmuş olduğu projenin ise tasarım, malzeme donanım listesi, şartname özelliklerine uygun olduğu ve müşavirlikte beğenildiği belirtilerek, işin bu firmaya 228.000 USD karşılığı verilmesinin uygun olacağı düşüncesine yer verilmiş, bu teklif 15.07.2002 tarihinde Müşteşar S.......K...... tarafından uygun görüşle Bakana arz edilerek 16.07.2002 tarihinde olur alınmıştır.
Fuar konstrüksiyon işlerinin yaptırılması ile ilgili olarak 01.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda,
Dava konusu turizm fuarı stand ihalesinde 2886 sayılı Yasanın 79. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında mevzuata uyarlık bulunmadığı, 2002 yılında yapılan ITB Berlin, MITT Moskova, WTM Londra ve St. Petersburg Turizm Fuarı stand ihalelerinde kurulan ihale komisyonlarının yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili makamın takdir yetkisi dâhilinde kurulduğu, bu yönüyle yönetmeliğe aykırı bir durumun bulunmadığı,
İhalede uygulanan pazarlık usulünün belli bir şekle bağlı olmaması, işin özelliğine göre bir veya daha fazla istekliden yazılı veya sözlü teklif almak ve bedel üzerinde anlaşmak suretiyle yapılmasının yönetmelik gereği olduğu ve ihalede daha ucuz firma teklifleri olduğu yönündeki iddiaların ise tekliflerdeki zamanın farklılığı, yapılacak işin tanımlanmamış olması sebebiyle mukayeseye imkân vermeyeceği, dava konusu ihalelerde sadece uygun fiyatın önemli olmayacağı ve Bakan takdirinin kullanılmasına engel bir düzenlemenin bulunmaması nedenleriyle bu yoldaki tespitlerin ve bu tespitlere dayalı mefruz zarar iddiasının yerinde olmayacağı,
Bu durumda, işin ihalesinde oluşan fiyatların aksi ispatlanmadıkça rayiç fiyatları yansıttığının kabulü gerekeceği, ayrıca alınan mal veya hizmetin yapılmadığına ilişkin bir saptamanın bulunmadığı, söz konusu fuar stand yapımına ilişkin ihalelerde kamu zararının oluşmadığı,
Belirtilmiştir.
Bu raporun yetersiz görülmesi ve WTM Londra Fuarı ile ilgili olarak bilirkişilerden ek rapor istenmesi üzerine aynı bilirkişi heyetince verilen 18.01.2008 tarihli raporda ise;
“03.02.2002 tarihli komisyon raporuna uygun olarak, Londra Fuarı konstrüksiyon işinin E.......-B firmasına 503.000 USD’a yaptırılmasına ve 160.000 USD da ek hizmet bedeli ödenerek işin toplam maliyetinin 663.000 USD olmasına karar verilmiş iken, (burada KDV den söz edilmemiş olması nedeniyle yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre belirlenen fiyatın KDV dahil fiyat olması gerektiği halde) sanığın da uygun görüşüyle 17.06.2002 gün ve 4307 sayılı Bakan onayında, KDV’siz ifadesinin kullanılması suretiyle 116.025 USD fazla ödemeye neden olunduğu bildirilmiştir.
Diğer taraftan; dosyada, Bakanlık müfettişlerince oluşturulmuş bulunan inceleme raporları ve iddianame esas alınarak tanzim edilmiş olan “
“bilirkişi raporları”
” dışında, sanığın eylemlerinin suç teşkil ettiğine ilişkin olarak tarafsız bilirkişilerce, eylemlerle ilgili olan tüm belge ve bilgilerin aslından incelenmesi ve gerektiğinde emsal işlemlerle karşılaştırma yapılması suretiyle düzenlenmiş bir bilirkişi raporu bulunmamaktadır.
İddialarla ilgili olarak savunma yapan sanık ile ifadelerine başvurulan diğer ilgililer; yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, devletin “
“Turizm Politikası”
” da gözetilerek ilgili birimlerce teknik çalışmalar sonunda ortaya konulan yararlı projelerin uygun görüldüğünü ve uygulandığını, iddia edildiği gibi görevde yetkinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını savunmuşlardır.
Hukuki Değerlendirme:
765 sayılı TCY’nın 240. maddesinde tanımı yapılan görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için, memurun yasa veya diğer hukuk normlarıyla kendisine tanınan yetkileri, normların gösterdiği yöntem ve usullere aykırı olarak kullanması suçun oluşumu için yeterli iken; 5237 sayılı TCY’nın 257. maddesindeki suçun oluşumu için sadece norma aykırı davranış yetmemekte, bu davranış nedeniyle ayrıca “
“kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanması”
” da gerekmektedir.
Bu husus madde gerekçesinde; “
“Kamu görevinin gereklerine aykırı olan her fiili cezai yaptırım altına almak, suç ve ceza siyasetinin esaslarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, görevin gereklerine aykırı davranışın belli koşulları taşıması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriyetiyle sonuçlanmış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden olması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamış olması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçu oluşabilecektir”
” şeklinde belirtilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 17.04.2007 gün ve 88-94 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kamu zararının bulunup bulunmadığı her somut olayda hakim tarafından, iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek bir fiyatla alınıp alınmadığı veya aynı şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, somut olayın kendine özgü özellikleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu belirleme; uğranılan kamu zararının miktarının kesin bir biçimde saptanması anlamında olmayıp, miktarı saptanamasa dahi işin veya hizmetin niteliği nazara alındığında, rayiç bedelden daha yüksek bir bedelle alım veya yapımın gerçekleştirildiğinin anlaşılması halinde de kamu zararının varlığı kabul edilmelidir. Ancak kamu zararının bulunup bulunmadığı belirlenirken; norma aykırı her davranışın kamuya duyulan güveni sarstığı, dolayısıyla kamu zararına yol açtığı veya zarara uğrama ihtimalini ortaya çıkardığı şeklindeki bir varsayımla da hareket edilmemelidir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları değerlendirildiğinde;
“Tarihi Kırkpınar Güreşleri”
” ve “
“Üç Osmanlı Başkenti Projesi”
” ile ilgili inceleme:
Yurt dışındaki kuruluşların yerel ihtiyaçlarının daha rahat karşılanması amacıyla hazırlanmış bulunan Dış Ülkelerdeki Kuruluşların Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Ait Yönetmeliğin 1. maddesi uyarınca; “
“2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamındaki idarelerin yabancı ülkelerdeki kuruluşlarının yerel ihtiyaçlarının karşılanması için yapılacak alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetten gayri aynı hak tesisi ve taşıma işleri bu Yönetmelikteki esaslara göre”
” yürütülecektir.
Yurt içinde gerçekleştirildiği saptanan eylemlerin, bu Yönetmelik esas alınmak suretiyle yapılıp yapılamayacağının değerlendirilebilmesi için her iki projenin kapsamının belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, Kırkpınar Güreşleri sırasında reklam malzemesi dağıtım işinin, Londra Tanıtma Müşavirliği tarafından esas itibarıyla yurt dışında yapılmakta olan bir tanıtım faaliyeti ile irtibatlandırıldığı, bu anlamda Euro-Sport TV kanalı tarafından yapılarak ve İngiltere civarında 85 milyon insan tarafından izleneceği tahmin edilen Türkiye’yi tanıtıcı programda kullanılmak üzere Kırkpınar Güreşleri ile ilgili uzunca bir TV çekimi yapılacağı, bu nedenle özellikle final güreşleri sırasında seyircilerin Türkiye logolu, şapka ve t-shirt giyerek, bayrak taşımalarının tanıtım açısından faydalı olacağı belirtilerek, projenin bu kapsamda geliştirildiği ve uygulandığı,
Üç Osmanlı Başkenti projesinin ise, Türkiye’nin Rusya ve Türki Cumhuriyetlerde tanıtılması ile ilgili bir proje olarak Moskova Tanıtma Müşavirliği tarafından önerildiği,
Anlaşılmaktadır.
Büyük ölçüde teknik ve yurt dışı tanıtımıyla da ilgili olduğu saptanan projelere kendisinden önce alt komisyonlar, Londra ve Moskova Tanıtma Müşavirlikleri, Turizm Bakanlığının Tanıtma Genel Müdürlüğünde görevli şube müdürleri, daire başkanları, genel müdür yardımcıları ve genel müdür ile bunlardan sorumlu Müsteşar Yardımcısı tarafından uygun görülerek önüne getirildiklerinde uygun görüş bildiren ve bunları Bakan’a arz eden sanık Müsteşarın eylemini, sırf anılan işlerin belirtilen Yönetmelik hükümlerine göre yapılmasının uygun olmadığı yönündeki sübjektif değerlendirme ile görevin gereklerine aykırı davranış olarak nitelemek olanaklı görülmemektedir. Nitekim, sanık hakkında benzer konuda verilen beraat kararını temyizen inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu 20.02.1995 gün ve 12-39 sayılı kararında, turizm alanında yaşanan olumsuz koşulların giderilmesi amacıyla anılan Yönetmelik hükümlerine aykırı davranan sanığın eylemlerinde görevi kötüye kullanma suçunun manevi öğesinin oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 26-67 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kuralları aşmanın memuriyette disiplin yaptırımını gerektiren bir karşılığı olabilecek ise de, eylemlerin sağladığı toplumsal yararın derece ve düzeyi gözardı edilerek, ilgili Bakanlık tarafından her an için değiştirilebilecek bir Yönetmelikteki sınırları aşmaktan ibaret tali ve şekli ihlallerin, görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi, temel unsuru kasta dayanan suç ve ceza siyasetiyle de bağdaşmayacaktır.
Diğer yönden anılan eylemler “
“görevin gereklerine aykırı”
” davranış kapsamında değerlendirilmiş olsa dahi, 5237 sayılı TCY’nın 257. maddesi uyarınca görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, norma aykırı bu davranış nedeniyle ayrıca kamu zararının veya kişilerin mağduriyetinin ya da kişilere haksız yarar sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda, müfettişlerce yapılan incelemeler dışında, devletin turizm politikası da göz önünde bulundurulmak suretiyle olayla ilgili tüm belge ve bilgilerin incelenmesi ve emsal işlemlerle karşılaştırma yapılarak tespit edilmiş bir kamu zararı bulunmamakta, dosyada kişilerin mağduriyetine yol açıldığı veya haksız yarar sağlandığına ilişkin bir belirleme de yer almamaktadır.
Müfettişlerce sunulan belgeler esas alınmak suretiyle yapılan kısıtlı bilirkişi incelemesinde dahi, sadece iki konuda kamu zararı bulunduğu, bunun dışında kamu zararı, haksız yarar veya mağduriyet kapsamında değerlendirilebilecek eylemlerin bulunmadığı belirtilmiştir.
Kamu zararının oluştuğu belirtilen eylemlere ilişkin değerlendirmelerde ise;
CD ve master kaset çoğaltılmasına ilişkin saptamanın, ATO’dan alınan birim fiyatlarına dayandığı, oysa alınan birim fiyat listesinde, çok sayıda yapılan kayıt ve baskı işlemlerinde meydana gelebilecek risk unsurları ile yapılan işin fikir ve sanat eseri niteliğinde bulunduğuna ilişkin hususların gözetilmediği,
Üç Osmanlı Başkenti Projesine bağlı olarak gerçekleştirilen Uygulama Gezisi sırasında, yapılmayan harcamaların Devlete ödettirilmesine neden olunarak, kamu zararı doğurulduğuna ilişkin saptamanın ise, projenin uygulanması sırasında ilgili firma tarafından usulsüzlük yapılarak, harcanmayan giderlerin harcanmış gibi gösterilmesi ve bu nedenle ilgili birimlerden para alınmasından kaynaklandığı, oysa sanığın eyleminin projenin onay aşamasında ve tahmini fiyat üzerinden olur almaktan ibaret olduğu ve daha sonraki olumsuzluklardan kaynaklanan zararlardan sanığa yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı,
Saptanmış, tüm kanıtların değerlendirilmesi sonucu gerek Kırkpınar Güreşleri, gerekse Üç Osmanlı Başkenti Projesiyle ilgili olarak atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Fuar standlarının yapımı ile ilgili inceleme:
Fuar standlarının yapımı işlerinde, Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak, yerel tanıtma müşavirliklerinin ihale komisyonu inisiyatif ve yetkisinden çıkartılarak, bu yetkinin Bakanlık tarafından kullanılması sonucu ihale komisyonu kararı olmaksızın, açıklık ve rekabet ortamı yaratılmadan belirli bir firmaya yönlendirilmesi suretiyle kamu zararına ve mefruz zarara neden olunduğuna ilişkin iddiaya gelince;
Yönetmeliğin, “
“Yetkili Makam”
” başlıklı 3. maddesi;
“Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesinde belirtilen yerel ihtiyaçların karşılanmasında yetkili makamlar veya kişiler yabancı ülkedeki kuruluşun bağlı olduğu Bakanlık tarafından tesbit edilir.
Tesbit edilecek yetkili makamın yabancı ülkedeki kuruluşta görevli olması esastır.
İlgili Bakanlık, bu Yönetmelikle yetkili makam verilen görev ve yetkilerin tamamı veya bir kısmı için merkezde bir makam tayin edebilir”
” “Usuller ve İhale Komisyonu”
” başlıklı 5. maddesi ise;
“Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesinde yazılı ihtiyaçların karşılanmasında aşağıdaki usuller uygulanır.
a) Tutarı, her yıl 2886 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin (a) bendine göre iller için belirlenen miktarı geçmeyen ihtiyaçlar, yetkili makam tarafından görevlendirilecek kişi veya kişilerce, görevlendirilecek kimse yok ise yetkili makamca, doğrudan doğruya temin edilir.
b) Yukarıda belirtilen tutarı aşan ihtiyaçlar pazarlık usulü ile temin edilir.
Pazarlık yetkili makamca, biri başkan olmak ve en az 3 kişiden oluşmak üzere kurulacak ihale komisyonu tarafından yapılır.
Bedeli (a) bendinde belirtilen miktarın 50 katını aşan taşınmaz mal alım ve satımlarında Maliye ve Gümrük Bakanlığınca, 100 katını aşan yapım işlerinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca görevlendirilecek bir memur da üye olarak komisyona katılır.
Bu tutarların altında olsa dahi kurumun göstereceği lüzum üzerine taşınmaz mal alım ve satımları ile yapım işlerinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görevlendirecekleri birer memur üye olarak komisyona katılır.
Komisyonlar eksiksiz olarak toplanır. Komisyon kararları çoğunlukla alınır. Oyların eşit olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunlukla kabul edilir.
Pazarlık usulünde teklif alınması belli bir şekle bağlı değildir. Pazarlık, ihale komisyonunca, işin özelliğinde göre bir veya daha fazla istekliden yazılı veya sözlü teklif almak ve bedel üzerinde anlaşmak suretiyle yapılır. Komisyon kararında, pazarlığın ne şekilde yapıldığı, ne gibi tekliflerde bulunulduğu ve üzerine ihale yapılanın tercih sebepleri açıkça belirtilir.
İhale komisyonunun kararları yetkili makam tarafından onaylanarak kesinleşir”
” hükümlerine yer verilmiş olup, anılan fuarlara ilişkin işlerin gerçekleştirilmesinde ihale komisyonları, Yönetmeliğe uygun olarak yetkili makamın takdir yetkisi dahilinde kurulmuştur.
İhalede açıklık ve rekabet ortamı yaratılmadığı iddia edilmekte ise de; uygulanan pazarlık usulünün belli bir şekle bağlı olmadığı, işin özelliğine göre bir veya daha fazla istekliden yazılı veya sözlü teklif almak ve bedel üzerinde anlaşmak suretiyle yapılmasının yönetmeliğe uygun olduğu, ihalede daha ucuz firma teklifleri olduğu yönündeki iddianın ise, tekliflerdeki zaman farklılığı ve yapılacak işin tanımlanmamış olması nedeniyle mukayeseye imkân vermeyeceği, diğer yönden dava konusu ihalelerde kullanılması gereken tek ölçütün uygun fiyat olmadığı, bakan takdirinin de kullanılmasının olanaklı bulunması karşısında iddiaların yerinde olmadığı, saptanan bir kamu zararının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, ek bilirkişi raporunda, Londra Fuarının stand yapım işi ile ilgili olarak, firma ile 503.000 + 160.000 : 663.000 USD’a anlaşma sağlandığı, ancak sanığın olur aldığı yazı ile bu fiyata KDV’nin de eklenmesi suretiyle 779.025 USD ödeme yapıldığı ve 116.025 USD kamu zararına neden olunduğu belirtilmiş ise de; yargılama aşamasında Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan cevabi yazı ve sunulan belgelerin incelenmesinde, iki ayrı banka dekontuyla toplam 663.000 USD ödeme yapıldığı, ayrıca KDV ödenmediği anlaşılmış olduğundan kamu zararının oluştuğuna ilişkin bilirkişi beyanının dosya içeriği ile örtüşmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yönden, sanığın eylemleriyle işi yapan firmalara haksız yarar sağladığı veya işi alamamış olan firmaların zararına neden olduğuna yönelik bir bilgi ve belgenin de dosya içinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı döneminde, üç ayrı proje ile ilgili sekiz ayrı yazıyı uygun görüşle Bakan onayına sunmuş bulunan sanığın, devletin turizm politikası gereğince Türkiye turizmini geliştirme kaygısıyla gerçekleştirdiği eylemlerinin, görevin gereklerine aykırı hareket kapsamında değerlendirilemeyeceği, anılan eylemlerle kamu zararına veya kişilerin mağduriyetine ya da başkasına haksız çıkar sağlanmasına neden olunduğuna yönelik herhangi bir saptama ve kanıt da bulunmadığı, dolayısıyla Özel Dairece verilen beraat kararının isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığının tüm temyiz itirazlarının reddiyle, isabetli bulunan Özel Daire hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan;
İki Genel Kurul Üyesi, “
“sanığın hukuki durumunun usulüne uygun olarak tarafsız bilirkişiye yaptırılacak bilirkişi incelemesinden sonra değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile karar verilmesi isabetsizliğinden”
” Bir Genel Kurul Üyesi, “
“sanığın atılı tüm suçlardan mahkûm edilmesi gerektiği inancıyla”
” Bir Genel Kurul Üyesi ise, “
“Sadece, “
“Üç Osmanlı Başkenti Projesi kapsamında gerçekleştirilen model gezi programıyla”
” ilgili olarak atılı görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği görüşüyle”
” Hükmün bozulması yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.05.2008 gün ve 13-11 sayılı beraat hükmünün ONANMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2009 günü yapılan müzakerede, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oyçokluğu ile karar verildi.