Esas No: 2006/236
Karar No: 2006/166
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2006/236 Esas 2006/166 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2006/236 E., 2006/166 K.
"İçtihat Metni"
O L A Y:Antalya Valiliği"nce düzenlenen 22.2.2006 gün ve 04-01-239 sayılı işlem ile davacı şirket adına 3213 sayılı Kanun"un 12. maddesi gereğince 58.500 YTL tutarında idari para cezası kesilmiştir.
Davacı şirket vekili tarafından, söz konusu para cezasına karşı 14.3.2006 tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunulmuştur.
ANTALYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 17.4.2006 gün ve D.İş No: 2006/456; D.İş Karar No: 2006/456 sayı ile, Anayasa Mahkemesi"nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108; K:2006/35 sayılı kararı ile Kabahatler Kanunu"nun 3. maddesinin iptal edildiği, bu iptal kararı ile, idari para cezalarına karşı başvuru yolu konusunda 1.6.2005 tarihi öncesindeki uygulamaya büyük oranda geri dönüldüğü, buna göre, idari para cezasının kaynağı olan yasada kişiler hakkında idare tarafından verilen idari para cezalarına karşı itiraz yolu açık biçimde sulh ceza mahkemeleri olarak belirlenmemiş ise, idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin hukuksal denetimini yapmakla görevli mahkemelerin (Anayasanın ilgili hükümleri ve İdare Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun hükümlerinden yola çıkılarak) idare mahkemeleri olduğu hukuksal sonucuna ulaşılabileceği, itiraz eden hakkında düzenlenen idari para cezasının dayanağı olan 3213 sayılı Maden Kanunu hükümlerine göre, idare tarafından verilen idari para cezalarına karşı itiraz yolunun özel olarak açık biçimde sulh ceza mahkemeleri olarak gösterilmediğinin anlaşıldığı, Kabahatler Kanunu"nun 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin yukarıda anılan kararı ile iptal edilmesi de dikkate alınarak ve mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan ve yargılamanın her aşamasında verilebileceğinden, resen görev yönü ile itiraz dosyasının ele alınıp incelendiği, yapılan inceleme sonucu da itiraz eden hakkında uygulanan idari para cezasının dayanağı olan özel yasada Mahkemeleri özel olarak görevlendirilmediğinden, yapılan itirazı değerlendirme ve sonuçlandırma görevinin idare mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, Antalya İl Özel İdaresi vekilince yapılan itirazın, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.6.2006 gün ve Değişik İş No: 2006/809 sayılı kararı ile reddi üzerine kesinleşmiştir.
Sulh Ceza Mahkemesi"nin görevsizlik kararına davacı şirket vekili tarafından yapılan itiraz üzerine dosyanın gönderildiği Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"ne hitaben yazılan 3.7.2006 gün ve 2006/386 Muh. sayılı yazıda, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30.6.2006 gün ve 2006/456 D.İş sayılı yazı ve ekindeki dosya ile Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 17.4.2006 gün ve 2006/456-456 D.İş sayılı kararına Enkaya İnşaat Nakliyat Turizm Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekilinin itiraz ettiğinden bahisle dosya Mahkemelerine gönderilmiş ise de, itiraz eden vekilinin itiraz dilekçesinde imzası bulunmadığından, Mahkemelerince bir karar verilmesine gerek görülmediği gibi, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2006/456 D.İş sayılı kararı, daha önce Antalya İl Özel İdaresi tarafından itiraz edilmesi üzeine Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.6.2006 gün ve 2006/809 D.İş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verilerek kesinleşmiş bulunduğundan, yeniden incelenmesi mümkün görülmemekle birlikte, daha önce itiraz eden Antalya İl Özel İdaresi vekili aynı konuya ilişkin Antalya 1. İdare Mahkemesi"nin görevsizlik kararı olduğunu bildirdiğinden, bu hususun araştırılarak dosyanın gerektiğinde Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilebileceği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, Sulh Ceza Mahkemesince, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 14. maddesi gereğince yargı yolu uyuşmazlığını çözmek üzere dosya Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Ahmet AKYALÇIN"ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK"in katılımlarıyla yapılan 2.10.2006 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ"un, 2247 sayılı Yasa"da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU"nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, "ceza uyuşmazlıkları" ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının "hukuk uyuşmazlığı" sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar "ceza davası" olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği..." açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"ne hitaben yazılan 3.7.2006 gün ve 2006/386 Muh. sayılı yazı üzerine Sulh Ceza Mahkemesi"nce, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 14. maddesi gereğince yargı yolu uyuşmazlığını çözmek üzere dosya Mahkememize gönderilmiş ise de; anılan 14. maddeye göre, hukuk alanında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir. Diğer bir ifadeyle, hukuk alanında doğan bir olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için yasa koyucu tarafından yargı merciine resen başvurma yetkisi tanınmamıştır.
Öte yandan; Antalya 1.Sulh Ceza Mahkemesi"nin dosyayı Mahkememize göndermesine neden teşkil eden Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi yazısında sözü edilen Antalya İl Özel İdaresi"nin itiraz dilekçesine bakıldığında, davacı tarafından aynı tutanağa dayanan idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali için idari yargıda açılan davada Antalya 1. İdare Mahkemesi"nin 18.5.2006 gün ve E:2006/1589 ; K:2006/726 sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiğinden bahsedildiği görülmüştür.
Başkanlıkça, Antalya 1. İdare Mahkemesi"nden yukarıda sözü edilen dava dosyasının gönderilmesi istenilmiş; Mahkemece, 14.8.2006 günlü yazı ile, ilgili kararın davacı tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle gönderilemediği bildirilmiştir.
Bunun üzerine faks yoluyla temin edilen Antalya 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi"nce verilen 18.5.2006 gün ve E:2006/1589; K: 2006/726 sayılı kararın incelenmesinden, kararın Estaş Maden Kum Nakliyat Sanayi Limited Şirketi ünvanlı başka bir şirket hakkında verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, her iki yargı yerinde davacılar (adli yargıda Enkaya İnşaat Nakliyat Turizm Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, idari yargıda Estaş Maden Kum Nakliyat Sanayi Limited Şirketi) farklı olduğundan, davada tarafların(davacı yönünden) aynı olması koşulu gerçekleşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan ve yöntemine uymayan başvurunun, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
SONUÇ:2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan ve yöntemine uymayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 2.10.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.