Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1881 Esas 2022/582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1881
Karar No: 2022/582
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1881 Esas 2022/582 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile müvekkil arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılan işçinin davası sonucu, Davacı müvekkil icra takibi sonucunda 9.313,81 TL ödeme yapmıştır. Davacı, yapılan ödemenin sözleşmeye göre davalının sorumluluğunda olduğunu savunarak alacağının tahsili için davalıdan faizi ile birlikte ödeme istemiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davalının sorumlu olduğu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu ücreti, yargılama gideri, vekalet ücreti ve bu alacak kalemlerine işleyen faiz alacağının, davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu belirterek kısmen kabul etmiştir. Ancak, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Kararda, davalının süresinde olmayan temyiz istemi reddedilirken, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemenin, kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar açısından davacı lehine usuli kazanılmış hak doğması nedeniyle kararının bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na atıfta bulunularak, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu (İşçinin tazminat talebi, rücü hakkı ve kıdem tazminatı) ve İcra ve İflas Kanunu (İcra takibi ve ödeme sorumluluğu)
6. Hukuk Dairesi         2021/1881 E.  ,  2022/582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalı vekilince süresi dışında, davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 9.313,81 TL alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, işçinin ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 23.05.2018 tarihli 2015/10087 Esas, 2018/3288 Karar sayılı ilamı ile; kıdem tazminatını işçinin çalıştığı taşeron şirketlerden ancak işçinin çalıştığı dönemle ilgili olarak rücuen tazmin talebinde bulunabileceği, işçinin davalının yanında çalıştığı dönemle ilgili bedelin bilirkişiye tespit ettirilerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken tamamının tahsiline karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı ve davalının sorumlu olduğu ve bilirkişi ek raporu özetinde ifade edilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu ücreti, yargılama gideri, vekalet ücreti ve bu alacak kalemlerine işleyen faiz alacağı olmak üzere toplam 4.512,03 TL’den davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    1)Davalı vekilinin temyizinin incelenmesinde; mahkemece verilen karar, temyiz eden tarafa 22.04.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının kararın bozulma talepli dilekçesi 20.11.2020 tarihinde verilmiş ve harcı yatırılmadığı anlaşılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, davalı vekilinin süresinde olmayan ve harcı yatırılmayan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2)Dava, rücuen tazminat talebine ilişkindir. Mahkemenin “davanın kabulüne” dair kararına karşı davalının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “davalının kendi dönemine ilişkin kıdem tazminatına hükmedilmesi” gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
    Yerel mahkeme bozmaya uyduğu için kıdem tazminatı dışında diğer işçilik alacakları açısından davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozmaya uyduktan sonra mahkemece yapılacak iş davalının kendi dönemindeki süreyle sınırlı olarak kıdem tazminatını hesaplatarak ve bozmaya uyma nedeniyle usuli kazanılmış hak ilkesini gözeterek yeniden karar vermekten ibarettir.
    Mahkemenin izah edilen kurallara aykırı kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara