Esas No: 2008/8-217
Karar No: 2009/19
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/8-217 Esas 2009/19 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık L.A., yalan tanıklık suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezası mükerrerlik nedeniyle infaz rejimine tabi tutuldu ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cezanın infaz rejimine ilişkin maddenin yanlış uygulandığı gerekçesiyle mahkeme kararına itiraz etti. Ceza Genel Kurulu da suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimine ilişkin hükmün sanık aleyhine sonuç doğurduğu gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği yönünde karar aldı. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 5237 sayılı TCK'nin 7/2. ve 3. maddeleri ile 58. maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa'nın 108. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 1412 sayılı Kanun'un 322. maddesi.
"İçtihat Metni"
İtirazname :185628
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : DİYARBAKIR 1. Ağır Ceza
Günü : 13.10.2005
Sayısı : 196-246
Yalan tanıklık suçundan sanık L. A..’un yapılan yargılama sonunda, lehe olan 5237 sayılı TCY’nın 272/3 ve 53/1.maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, cezasının 58/7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 13.10.2005 gün ve 196-246 sayılı kararın, sanık tarafından tem¬yiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 28.04.2008 gün ve 867-4528 sayı ile;
“Gerekçeli kararda ve iddianamede yanlış yazılmış olan suç tarihinin mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüş, 5237 sayılı TCK’nun sanık lehine olduğu anlaşılmakla mah¬ke¬menin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.” açıklamasıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 07.10.2008 gün ve 185628 sayı ile;
“5237 sayılı TCK’nun 7/2. madde ve fıkrasında ‘suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun hükmü ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur’, aynı maddenin 3. fıkrasına göre de, ‘hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç, infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır’ hükümlerinin düzenlenmiş bulunması karşısında, bu hükümlere aykırı olarak, suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve sanık aleyhine sonuç doğuran 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi gereğince sanığın mükerrir sayılmasına karar verilmesi, yasaya aykırı görülmüştür” düşüncesiyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendi¬ril¬miş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık L.A..’un yalan tanıklık suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda lehe olması nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın uygulandığı hallerde, hükmolunacak cezanın aynı Yasanın 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesinin olanaklı olup olmadığına ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; sanığın 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlemiş olduğu yalan tanıklık suçundan hakkında açılan kamu davası sonunda, lehe olan 5237 sayılı TCY’nın 272/3 ve 53/1 maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, Çınar Asliye Ceza Mahkemesince 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilmiş ve infaz edilmiş hapis cezasından çevrilme ağır para cezasına mahkûmiyeti bulunduğundan aynı Yasanın 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 30.05.2006 gün ve 147-149 ile 19.12.2006 gün ve 319-302 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere;
5237 sayılı Yasanın tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa’nın 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında infaz koşulları ağırlaştırılarak koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirlenmiştir.
Tekerrür 765 sayılı TCY’nda cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiştir. Belirtilen sebeple, 5237 sayılı Yasa lehe kabul edilerek yapılan uygulama¬larda, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren bu hükmün uygulama olanağı bulunmadığından, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün, hükümlü hakkında koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCY’nın 58. mad¬desinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına, ancak hükümdeki hukuka aykırılık konusunda 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, TCY’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanma¬sına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 28.04.2008 gün ve 867-4528 sayılı onanma kararının KALDIRILMASINA,
3- Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 13.10.2005 gün ve 196-246 sayılı hükmünün, hükümlü hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanması isabetsiz¬liğinden BOZULMASINA, ancak bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi gereğince karar verilmesi olanaklı bulun¬duğundan, Yerel Mahkeme hükmündeki “Sanığın Çınar Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2000 tarih 1999/71 esas-2000/12 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Yasanın 13/3. maddesi gereğince verilmiş ve 2001 yılında infaz edilmiş hapis cezasından çevrilme ağır para cezasına mahkûmiyeti bulunduğundan TCK 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimin serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibarelerinin çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.02.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.