Esas No: 2010/4-103
Karar No: 2010/144
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/4-103 Esas 2010/144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık H.A.'ya, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 2 ay 1 gün hapis cezası verilmiştir. Sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda bozma kararı verilmiş ve yeniden değerlendirilerek aynı ceza verilmiştir. Ancak kararın şeklen ısrar kararı verilmiş olmasına rağmen, yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bozmaya eylemli bir uyum sonucu oluştuğu belirtilerek bu kararın neden olduğu uyuşmazlık Ceza Genel Kurulu tarafından çözümlenemeyeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle dosya Yargıtay 4. Ceza Dairesi'ne gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Yasası'nın 258/1-3 ve 81/1-3 maddeleri.
- 765 sayılı TCY'nın 59. maddesi.
"İçtihat Metni"
Tebliğname : 2008/134949
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : KADIKÖY 5. Asliye Ceza
Günü : 15.01.2008
Sayısı : 1029-5
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık H. A.’nın, 765 sayılı TCY’nın 258/1-3 ve 81/1-3. maddeleri uyarınca 2 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 29.09.2004 gün ve 94-808 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığınca 28.06.2005 gün ve 208236 sayı ile hükümden sonra yürürlüğe giren yasaların değerlendiril¬mesi amacıyla iade edilmiştir.
Lehe yasa değerlendirmesi yapan Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 09.11.2005 gün ve 667-856 sayı ile aynı hüküm kurulmuş, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 17.09.2007 gün ve 3033-6785 sayı ile;
“a- 18.01.2003 tarihli olay tutanağı içeriği ve yazılı açıklamaları karşısında sanığın görevli polis memurlarına ne suretle cebir, şiddet ve tehdit kullanarak direndiği açıklanmadan ve buna ilişkin kanıtlar gösterilmeden yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
b- Kabule göre de; sanığın 14.10.2004 tarihli temyiz dilekçesindeki 765 sayılı Yasanın 59. maddesinin uygulanması isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi” isabetsizliklerinden bozma kararı verilmiştir.
Yerel mahkeme ise, 15.01.2008 gün ve 1029-5 sayı ile;
“...Sanığın alkol alıp sarhoş olduğu, alkolün etkisi ile bağırıp küfür ettiği görevli memurların müdahalesi üzerine bu defa onlara sinkaflı kelimelerle saldırdığı karakola götürülmek istenince gitmemekte direndiği, poliste kim oluyor kimse beni götüremez, diyerek görevli memurların üzerine saldırdığı, mağdurlar T.B.ve Y. Y.’nin mahkemede tekrar ettikleri, emniyet ifadelerini doğrulayan sanık tarafından da inkar edilmeyen 18.01.2003 tarihli tutanak içeriği ve tutanakta belirtildiği üzere olaya sonradan katılan ve hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen M. E.’nin de olaya katılması üzerine sanığın saldırgan hareketini devam ettirdiği, böylece sanığın tüm eylemlerinin bir kül olarak görevli memurlara direnme suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.
Bu hükmün de, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C. Başsavcılığının, “onama” istekli 14.04.2010 gün ve 134949 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işleyip işlemediğine ilişkin ise de, yerel mahkemenin son uygulamasının yeni hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak öncelikle değerlendiril¬melidir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı ve¬rilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayan¬mak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle ya da farklı hüküm kurmak, Suretiyle verilen hüküm; özde direnme hükmü olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise inceleme Yargıtay ilgili dairesi tara¬fından yapılmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
İlk hüküm Özel Daire tarafından; “18.01.2003 tarihli olay tutanağı içeriği ve yazılı açıklamaları karşısında sanığın görevli polis memurlarına ne suretle cebir, şiddet ve tehdit kullanarak direndiği açıklanmadan ve buna ilişkin kanıtlar gösterilmeden yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulduktan sonra yerel mahkemece; “sanığın alkol alıp sarhoş olduğu, alkolün etkisi ile bağırıp küfür ettiği, görevli memurların müdahalesi üzerine bu defa onlara sinkaflı kelimelerle saldırdığı, karakola götürülmek istenince gitmemekte direndiği, poliste kim oluyor kimse beni götüremez diyerek görevli memurların üzerine saldırdığı, mağdurlar T. B.ve Y.Y.’ nin mahkemede tekrar ettikleri emniyet ifadelerini doğrulayan, sanık tarafından da inkar edilmeyen 18.01.2003 tarihli tutanak içeriği ve tutanakta belirtildiği üzere olaya sonradan katılan ve hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen M. E.’nin de olaya katılması üzerine sanığın saldırgan hareketini devam ettirdiği, böylece sanığın tüm eylemlerinin bir kül olarak görevli memurlara direnme suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle direnilmiş ise de, gösterilmesi istenilen kanıtlar gösterilmek suretiyle, görevi yaptırmamak için direnme suçunun neden oluştuğu tartışılarak yeni bir hüküm kurulmuş, TCY’nın 59. maddesine ilişkin bozmaya da uyulmuştur.
Bu itibarla, Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görül¬mediğinden, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın saptanan eylemli uyma ve uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.06.2010 günü oybirliği ile karar verildi.