Esas No: 2020/1007
Karar No: 2021/4598
Karar Tarihi: 28.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Resmi belgede sahtecilik - Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1007 Esas 2021/4598 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Resmi belgede sahtecilik, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
2- Resmi Belgede Sahtecilik ve Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden; 5271 sayılı Kanunun 232/2-c maddesi gereğince verilen kararın niteliği dikkate alınarak yazılmamıştır.
Hüküm : I)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
II)Resmi belgede sahtecilik, suçundan CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan; CMK"nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraatine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I- Katılan ... Başkanlığı vekilinin resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçları yönünden ve katılan ... Hazinesi vekilinin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçları yönünden temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat kararının niteliği itibariyle CMK"nın 286/2-g maddesi gereğince temyizi kabil kararlardan olmadığı ve ... Başkanlığının resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarına katılma hakkı bulunmadığı, Maliye Hazinesinin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden temyiz dilekçesinde temyiz gerekçesi yer almadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ise katılma hakkı bulunmaması nedeniyle vekalet ücretine hak kazanamayacağı anlaşıldığından aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin REDDİNE,
II- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın dosya kapsamına yansıyan örgütsel konumu, eylem ve faaliyetleri nazara alındığında, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan makul oranda uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.