Sanığın 3628 sayılı Yasanın 12 ve TCY’nın 59. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 3628 sayılı Yasanın 15. maddesi gereğince ceza süresince kamu hiz¬metlerinden yasaklanmasına ilişkin, Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 25.03.2003 gün ve 345-184 sayılı hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 19.04.2006 gün ve 12759-4965 sayı ile;
“Hükümden sonra, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 12. maddesinin b fıkrası ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmış olup, aynı tarihte yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi uyarınca lehe olan yasanın belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedenleriyle sair yönleri incelenmeksizin oyçokluğuyla bozulmuştur.
Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince 03.10.2006 gün ve 459-878 sayı ile;
Yeni yasanın lehe hükümler içermediği görüşüyle önceki hükümde direnilmekle yetinmek suretiyle, yeniden hüküm tesis etmeksizin dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderil¬mesine, sanık müdafiinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde temyizi kabil olmak üzere karar verilmiştir.
Doğrudan Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığınca 26.02.2009 günlü yazı ile;
“Kararın hüküm kısmında ‘Dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine’ aynı zamanda kararın temyizi kabil olduğundan bahsedilerek hükme karşı yasa yoluna başvurmada tereddütler oluşturulduğu, sanık müdafiine CMK 232/6. maddesindeki hususlara tereddüte yer vermeyecek şekilde yer veren açıklamayla gerekçeli kararın tebliğ edilerek verildiği takdirde temyiz dilekçesi eklenerek dosyanın incelenmek üzere iadesinin temini” için mahalline iade edilmiş, Yerel Mahkemece anılan yazı içeriği dikkate alınmaksızın kararın sanık müdafiine tebliği ile yetinilmiş bilahare 15.06.2009 tarihli ek karar ile yeniden hüküm tesis edilmiş, anılan hükmün tebliğ edilmesi üzerine bu hükme karşı sanık tarafından süresinde yasa yoluna başvurulmuştur.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının zamanaşımı nedeniyle “bozma” ve “düşme” istekli 24.11.2009 gün ve 239228 sayılı tebliğ¬namesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerek¬çelerle karara bağ¬lanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak suçundan 3628 sayılı Yasanın 12, 15 ve 765 sayılı TCY’nın 59. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve ceza süresince kamu hizmetlerinden yasaklanmaya karar verilen olayda, sanığın hukuki durumunun 5237 sayılı TCY’nın 7. maddesi kapsamında yeniden değerlendirilmesine gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmakta ise de;
Sanığa atılı gerçeğe aykırı bildirimde bulunma suçu 3628 sayılı Yasanın 12. mad¬desinde yaptırıma bağlanmış olup, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasını gerektirmektedir.
Sanığın 19.01.2000 tarihinde işlediği iddia olunan suç, cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCY’nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık dava zamanaşımına tabi olup, kesen nedenlerin varlığı halinde bu süre en fazla yarı oranında artarak 7 yıl 6 aya uzamaktadır. Yerel Mahkemenin 15.06.2009 tarihli hükmü hukuki değerden yoksun bulunduğundan, suç tarihi itibariyle bu süre 19.07.2007 tarihinde direnme hükmünün verildiği 03.10.2006 tarihinden sonra dosya henüz Ceza Genel Kuruluna intikal etmeden dolmuştur. Her ne kadar 03.10.2006 tarihli direnme hükmünde, sadece direnilmesine karar verilmekle yetinilmek suretiyle 5271 sayılı CYY’nın 223, 230, 231 ve 232. maddelerine aykırı davranılmış ve bu hal mutlak hukuka aykırılık nedeni oluşturmakta ise de, zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2006 gün ve 459-878 sayılı direnme hükmünün BOZULMASINA,
2- Yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3- Dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2010 günü yapılan müzakerede tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.