Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/9-233 Esas 2011/305 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/9-233
Karar No: 2011/305

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/9-233 Esas 2011/305 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık B.S. hakkında açılan hırsızlık davasında, iddianamede sadece kantinden alınan bozuk paraların suç olarak yer aldığı ve mahkeme tarafından sanık ayrıca müdür ve müdür yardımcısı odalarına girme eylemi nedeniyle de suçlu bulunduğu belirtilmiştir. Bu durum ise yasaya aykırıdır çünkü sadece iddianamede belirtilen eylem nedeniyle dava açılabilir. Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabul edilmesine karar verilmiştir. Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin hükümü ise hırsızlık suçları yönünden bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
5237 sayılı TCY'nın 142/2-f, 143, 35/2, 62, 168/4 ve 53. maddeleri.
Ceza Genel Kurulu         2011/9-233 E.  ,  2011/305 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2011/125199

    Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : ERZURUM 2. Asliye Ceza
    Günü : 06.01.2011
    Sayısı : 543-1

    Sanık B..S.. hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda hırsızlık eylemi iki ayrı suç kabul edilerek;
    Şikayetçi kurum olan okula karşı eylemi nedeniyle sanığın 5237 sayılı TCY"nın 142/2-f 143, 35/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis, şikayetçi A...A.."a karşı eylemi nedeniyle ise aynı Yasanın 142/2-f, 143, 168/4 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve anılan Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.01.2011 gün ve 543-1 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 04.07.2011 gün ve 5962-8533 sayı ile;
    Kantinden gerçekleştirildiği kabul olunan hırsızlık suçundan dolayı kurulan hükmün onanmasına, şikayetçi kurum olan okula karşı eylem nedeniyle kurulan hükmün ise;
    “Sanığın olay tarihinde okul binasına girerek kantinden 3 adet çakmak ve bozuk paraları almaktan ibaret eyleminin tamamlanmış tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden ayrıca hırsızlığa teşebbüs suçundan da ceza tayin edilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 19.08.2011 gün ve 125199 sayı ile;
    “Sanık Bekir Sarıusta, 03.10.2010 tarihinde ve gece sayılan zaman diliminde, Celal Akın İlköğretim Okulu"na hırsızlık amacıyla girmiş, mahkemenin oluşa uygun kabulüne göre, okulun tuvalet kapısı, müdür ve müdür yardımcısı odası kapısını zorlamış, daha soma kantin odasının kapı kilidini kırarak bir miktar bozuk para ve çakmakları almış, sanık hakkında, yöneltilen tüm fiiller için 20.10.2010 tarihinde kabul edilen iddianame ile, hırsızlık fiili tek olarak kabul edilmiş ve buna göre cezalandırma istenilmiş, ancak mahkemece, sanığın fiilleri, teşebbüs aşamasında kalanlar bir bütün olarak ayrılarak farklı fiil olarak değerlendirilmiş, hüküm karıştırılmıştır. Halbuki, tüm fiiller tek olmakla, bu fiil için temyiz incelemesi yapılmalı ve bu tek fiil için bozma kararı verilerek mahkemesince hukuki yanlışlık düzeltilmelidir. Yargıtay, her iki fiil için de bozma kararı vermeli, böylece hükmün karıştırılmasının önüne geçmelidir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Dairenin hırsızlık suçu yönünden verdiği onama ve bozma kararlarının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün hırsızlık suçları yönünden bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İnceleme, sanık hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin tek hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulü halinde, bu eylemle ilgili olarak hem onama hem de bozma kararı verilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; sanık hakkında kantinden bir miktar para ve çakmak almak eylemi dışında başka bir hırsızlık suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunup bulunmadığı hususu öncelikle değerlendirilecektir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Erzurum C.Başsavcılığının 18.10.2010 günlü iddianamesi ile; “Şüpheli B. S..nın suç tarihi olan 03.10.2010 tarihinde gece saat 03.20 sıralarında Gez Mahallesi Celal Akın İlkokuluna girdiği, burada okulun tuvalet kapısını, müdür odası kapısını, müdür yardımcısı odasının kapısı ve kantinin kapısını kırdığı, kantinde bulunan bir miktar parayı aldığı, şüphelinin alınan beyanında suç tarihinde suça konu okula girdiğini, kapıları kırdığını ve kantinde bulunan bozuk paraları aldığını ikrar ettiği” şeklindeki anlatım ve 5237 sayılı TCY"nın 142/1, a-b olarak gösterilen sevk maddesi ile tek bir hırsızlık suçundan dava açıldığı, yerel mahkemece 11.11.2010 ve 06.01.2011 günlü duruşmalarda sanığın eyleminin sübutu halinde iki ayrı hırsızlık suçunu oluşturacağından bahisle ek savunma hakkı verildiği ve şikayetçi kurum olan okula ve kantinci A."a karşı olmak üzere iki ayrı hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
    1412 sayılı CYUY"nın 150. maddesine paralel bir düzenleme içeren 5271 sayılı CYY"nın “hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi” başlıklı 225. maddesinde;
    “(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
    (2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” hükmü yer almaktadır.
    Anılan maddenin özenle seçtiği anlatım biçiminden de anlaşıldığı üzere, hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede anlatılan fiilin dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan bir eylem nedeniyle yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Erzurum C.Başsavcılığının 18.10.2010 günlü iddianamesinde anlatılan ve dava konusu yapılan eylem "kantinde bulunan bozuk paraların alınması” eylemidir. Görüldüğü üzere sanık hakkında düzenlenen iddianamede sadece kantinde bulunan bozuk paraların alınması eyleminden bahsedilmiş, müdür ve müdür yardımcısı odalarına girilip bir şey alınmaya çalışıldığından bahisle dava açılmamıştır. “Duruşma sırasında sanığın yeni bir suçunun ortaya çıkması” başlığı ile; “Sanığın, iddianamede yazılı suçtan başka bir suç işlemiş olduğu duruşma sırasında ortaya çıkarsa, Cumhuriyet savcısının talebi ve sanığın muvafakatiyle her ikisi birlikte hükmolunmak üzere bu suç, duruşması yapılmakta olan işle birleştirilebilir.
    Yeni suç mahkemenin yetkisi haricinde olur veya kendisine göre daha üst bir mahkemenin görevine dahil bulunursa yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz” şeklinde kaleme alınmış olan 1412 sayılı CYUY"nın 259. maddesinde düzenlenen sözlü davaya 5271 sayılı CYY"nda yer verilmediği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu yapılmayan bu eylemden dolayı yargılama yapılması ve ek savunma hakkı tanındığından bahisle mahkûmiyet hükmü kurulması isabetsizdir.
    Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne, Özel Dairenin hırsızlık suçundan vermiş olduğu onama ve bozma kararlarının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün hırsızlık suçuna ilişkin olarak bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle,
    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE,
    2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04.07.2011 gün ve 5962-8533 sayılı kararının hırsızlık suçuna ilişkin olan onama ve bozma kısmının KALDIRILMASINA,
    3- Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.01.2011 gün ve 543-1 sayılı hükmünün hırsızlık suçları yönünden BOZULMASINA,
    4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.12.2011 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara