Esas No: 2018/3550
Karar No: 2018/3550
Karar Tarihi: 28/1/2021
AYM 2018/3550 Başvuru Numaralı ARABİ ACU VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ARABİ ACU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/3550) |
|
Karar Tarihi: 28/1/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
Raportör |
: |
Tuğçe TAKCI |
Başvurucular |
: |
1. Arabi ACU |
|
|
2. Lokman ACU |
|
|
3. Mehmet Emin ACU |
|
|
4. Mırra ACU |
|
|
5. Seyfettin ASLAN |
Başvurucular Vekili |
: |
Av. Vahap ABEŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, taksirli eylem sonucu meydana gelen patlama olayına ilişkin ceza soruşturmasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/1/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Zeytinburnu Cumhuriyet Başsavcılığının 2/7/2007 tarihli iddianamesi ile başvurucuların içinde bulunduğu araç hareket hâlinde iken LPG bağlantılarından sızan gazın parlamasıyla araçta çıkan yangında başvurucuların yaralandığı, şirket yetkilisi olan şüphelilerin benzinli araca otogaz dönüşüm sistemi uygularken gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermeyerek montaj hatası yaptıkları, gaz tahliye deliği açmadıkları için araçta gaz sıkışması sonucu gazın parlamasına, aracın yanmasına ve araç içinde bulunan başvurucuların yaralanmalarına neden oldukları belirtilerek taksirle yaralama suçundan kamu davası açılmıştır.
7. Zeytinburnu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen yargılama, Zeytinburnu Adliyesinin kapatılarak dosyaların Bakırköy Adliyesine devredilmesi üzerine Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin (Asliye Ceza Mahkemesi) 2007/2734 Esas sayısına kaydedilmiştir.
8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/2/2011 tarihli kararıyla her iki sanığın müsnet suçtan neticeten ayrı ayrı 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
9. Kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin (Ceza Dairesi) 18/6/2013 tarihli kararıyla bozulması üzerine dosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/426 Esasına kayden devam eden yargılamada 1/12/2015 tarihli karar ile yeniden her iki sanığın müsnet suçtan neticeten ayrı ayrı 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
10. Ceza Dairesinin 31/10/2017 tarihli kararıyla onanan karar 18/12/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
11. Başvurucular, Ceza Dairesi kararından kesinleşme şerhiyle haberdar olduklarını belirterek 16/1/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 28/1/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
13. Başvurucular, olaya ilişkin ceza soruşturmasının makul sürede tamamlanmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının, usul ekonomisi ilkesinin, hak arama özgürlüğünün ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).
15. Somut olayda başvurucular yaşam hakkının ihlal edildiği yönünde bir iddiayı Anayasa Mahkemesi önünde dile getirmemiştir. Başvurucular, olaya ilişkin olarak yaşamı koruma yükümlülüğü bağlamında kamu makamlarına herhangi bir kusur atfetmedikleri gibi olay hakkında açılan kamu davası sonucunda verilen cezaların yetersiz olduğu yönünde bir iddiada da bulunmamıştır. Başvurucuların yalnızca ceza soruşturmasının uzun sürmesini başvuru konusu yapması nedeniyle başvurucuların tüm iddialarının makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme"ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
17. Sözleşme’nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin güvencelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).
18. Bu kuralın istisnaları, ceza davasında medeni hak talebine imkân veren bir sistemin benimsenmiş olması veya ceza davası sonucunda verilen kararın hukuk davası açısından etkili ya da bağlayıcı olması hâlleridir (Süreyya Kıran ve diğerleri, B. No: 2015/1782, 21/3/2019, § 30). 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile ceza muhakemesinde şahsi hak iddiasında bulunma imkânı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bir ceza davasında mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin yargılamanın uzun sürmesine ilişkin ihlal iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
19. Somut olayda başvurucuların bu başlık altındaki iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 28/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.