Esas No: 2019/5986
Karar No: 2020/2875
Karar Tarihi: 14.09.2020
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5986 Esas 2020/2875 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan sınırlarını bildirdiği ve ekli krokide sınırları gösterilen 577 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucu tapulama harici bırakıldığını, daha sonra kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırı dışında kaldığını ve davacıya 18-20 yıl önce annesi tarafından bağışlandığını bu tarihten itibaren taşınmazın malik sıfatı ile zilyedi olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın TMK"nın 713/1 maddesi gereğince davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan bilirkişiler ..., ... ve ..."in krokili raporlarında (A) harfi ile gösterdikleri 568,39 m2"lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.02.2018 tarih 2017/6660 Esas - 2018/583 Karar nolu ilamıyla “Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı olarak tescil istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulü ile 568,39 m2"lik taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; dava, TMK"nın 713. maddesi hükümlerine göre açılmış tescil davası olduğuna göre böyle bir davada aynı Kanunun 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı araştırılmamıştır. Eksik taraf teşkili ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle, TMK"nın 713/3. maddesi gereğince ... davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı, yapılmışsa buna ilişkin evrak-ı müsbitenin ve imar planı haritaları, ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirilmeli, eğer taşınmazın bulunduğu yerde yapılarak kesinleşmiş bir imar planı var ve dava konusu taşınmaz imar planına alınmış ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin imar planına alınma tarihine kadar davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile Antalya ili, Alanya ilçesi, Okurcalar mahallesinde bulunan harita mühendisi Muharrem Ahmet Aslan tarafından hazırlanan 13/03/2019 tarihli rapor ekinde bulunan krokide "A" harfi ile gösterilen "568,39 m²"lik yerin; davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine yöneliktir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 15/05/1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış, taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
14/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.