Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1281 Esas 2022/1579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1281
Karar No: 2022/1579
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1281 Esas 2022/1579 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/1281 E.  ,  2022/1579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 22.03.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı asil ... ve vekili Avukat ... geldiler tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Dava, senede dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca istinaf edilmiş, ... Bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda esastan red kararı verilmiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Davalı tarafça temyiz harcı yatırılmaması üzerinde verilen kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair ek karar davalı vekiline tebliğ edilmiş olmasına rağmen ek karar temyiz edilmemiştir.
    Mahkemece dava konusu yapılan senetlerden 800.000 TL bedelli olan üç adet senette malen kaydı bulunduğu ,davalı tarafın cevap dilekçesinde iş bu senetler karşılığı davacıya para yani nakit verdiğini ileri sürdüğü, bu suretle senedin ihdas nedeni talil edildiğinden bu senetler bakımından ispat yükünün davalıya geçtiği kabul edilerek davalının da iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilmiş bu üç senetle sınırlı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yapılan senetlerden 20.06.2019 ödeme günlü 1.500.000 TL bedelli olan senedin ise nakden kaydını ihtiva ettiği, davalı tarafından davacıya para verdiğini ileri sürüldüğünden ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacı tarafça iddianın ispatlanamadığı gerekçesi bu senet bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
    Yerleşik Yargıtay İnançlarında ve öğretide de kabul edildiği gibi, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik "bedel kaydı"dır. Yinelemek gerekirse "bedel kaydı" kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında Kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü, kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, mücerret bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin elde edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması, şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.
    Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı "malen" kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta'lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi ta'lil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borçun nedeni "mal" ya da "nakit" olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. Buna senedin ta'lili denmektedir. Bu anlamda ta'lil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Bedel kaydı senedin lehdarı ile senedi tanzim eden ve imzalayan arasındaki hukuki ilişkiyi gösteren bir kayıttır. Bu kayıtlar bonoyu tanzim edenin lehdardan hangi karşı edimi aldığını ifade eder. Davaya konu 1.500,000,00 TL bedelli senette nakden kaydı bulunmaktadır. Davacı bedelsizlik iddiasını yazılı veya diğer kesin delillerle ispat yükü altındadır Ancak davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde davacının 2019 yılı Mayıs ayı içerisinde ... İli ... İlçesinde ve ... ilinde hisseli arsaları olduğu ve bu taşınmazlar üzerine ortak bina yapma işini teklif etiğini, kendisinin teklifi kabul ettiğini, arsa bedelleri ile masraflara ilişkin olarak davacıya farklı zamanlarda ödemeler yaptığını, Davacının ise müvekkilin kendisine yapmış olduğu ödemeleri kastederek '' ... ölüm var kalım var ben sana senet vereyim, sende dursun bana bir şey olursa elinde alacağına istinaden belge olsun'' demek sureti ile senetlerin düzenlediğini ileri sürerek senedin teminat maksadı ile verildiğini iddia etmiştir. Dava konusu senet nakden düzenlenmiş olduğu halde davalı senedin teminat olarak verildiğini iddia etmekle senedin veriliş nedenini talil etmiştir. Bu durumda ispat külfeti yer değiştirdiğinden davalıdan delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 26/01/2021 tarih ve 2021/42 esas 2021/174 karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay Duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 3.815 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davcıya verilmesine, temyiz harcının talep halinde taraflara iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara