Esas No: 2002/26
Karar No: 2002/25
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2002/26 Esas 2002/25 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2002/26 E., 2002/25 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : Şehit babasından dolayı kendisine yetim aylığı bağlanan davacı, aylığın ödenmesinde ilk müracaat tarihinin esas alınması isteğiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle, genel idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 5. İDARE MAHKEMESİ; 21.11.2001 gün ve E: 2000/1523, K: 2001/1441 sayı ile, uyuşmazlığın çözümünde davacının babasının askerlik hizmeti inceleneceğinden dava konusu işlemin askeri gereklere, askeri usul ve yönteme göre tesis edildiğinin kabulü gerektiği; bu durumda, 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddesinin hükmü uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünün AYİM"in görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
Davacı, aynı istekle bu kez 8.2.2002 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.
ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ BİRİNCİ DAİRESİ; 19.3.2002 gün ve E: 2002/416 sayı ile, Anayasa"nın 157. ve 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddelerine göre, AYİM"in bir davada görevli olabilmesi için, dava konusu idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesinin gerektiği; yetim aylığının başlangıç tarihinin belirlenmesi konusunun askeri hizmete ilişkinlik ölçütleriyle hiçbir ilgisi olmadığı gibi, yetim aylığı almaya hak kazanmış herhangi bir Emekli Sandığı iştirakçisinin açtığı dava ile bu dava arasında, yapılacak değerlendirme ve uygulanacak kurallar ile varılacak sonuç yönünden hiçbir farklılık sözkonusu olmayıp, sorun genel idari esaslar çerçevesinde çözüleceğinden davanın görüm ve çözümünün genel idari yargı yerinin görevine girdiği; ancak bu yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiğinden bahisle, görevli yargı merciinin belirtilmesi için 2247 sayılı Yasa"nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurulmasına, dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi"nin bu konuda karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Samia AKBULUT"un Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Ertuğrul TAKA ve Turgut ARIBAL"ın katılımlarıyla yapılan 27.5.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU"nun davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN ile AYİM Savcısı Hakan ATA"nın davada genel idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, AYİM Birinci Dairesi"nce anılan Yasa"nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş olup, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
Dava, şehit yetim aylığının ödenmesinde ilk müracaat tarihinin esas alınması isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa"nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa"nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
1602 sayılı Yasa"nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.
İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler: idarenin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nde görülmesi gerekmektedir.
Olayda, davacıya ilk başvuruda bulunduğu 21.5.1986 tarihi değil, gerekli belgeleri verdiği 11.11.1999 tarihli başvurusu esas alınarak 1.12.1999 tarihi itibariyle aylık bağlanmış olup; davacının ilk başvuru tarihi esas alınarak aylık ödenmesi isteği, davalı idarece 5434 sayılı Yasa"nın 116. maddesinde öngörülen beş yıllık sürenin aşıldığı ileri sürülerek reddedilmiştir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu"nun 116. maddesi. " Emekli, adi malüllük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylıklarını almak üzere, bu aylıkların tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız bir yıl sonuna kadar Sandığa müracaat etmeyenlerin aylıkları kesilir. Bunlardan kesilme tarihinden itibaren 5 yıl içinde yazı ile Sandığa müracaat edenlere kesilen aylıkları tekrar bağlanır ve geçmiş müddete ait aylıkları da toptan ödenir. Bu müddetten sonra müracaat edenlerin aylıkları, müracaat tarihlerini takibeden ay başından itibaren yeniden bağlanarak ödenir ve geçmiş müddet için bir şey verilmez.
Bu Kanunda ayrıca belirtilen haller dışında aylık bağlanmasına istihkak kesbedildiği tarihten itibaren beş yıl sonuna kadar yazı ile müracaat edilmezse bu aylıklar, müracaat tarihini takibeden ay başından itibaren bağlanır." hükümlerini taşımaktadır.
Buna göre, davacıya bağlanan şehit yetim aylığının hangi tarih esas alınarak ödeneceğine ilişkin olarak işlem tesis edilirken ve yargı yerince bu işlemin yargısal denetimi sırasında askeri kural ve gerekler yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmediğinden, dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin bir yanının bulunmadığı açıktır.
Diğer taraftan, asker kişi olan şehit babasından dolayı kendisine bağlanan yetim aylığının başlangıç tarihini düzeltmek için davacı tarafından açılan dava ve bu davanın çözümüyle varılacak sonuç, Sandığın asker kişi olmayan iştirakçilerinin çocukları hakkındaki aynı işlemden doğan dava ve onun çözümüyle varılacak sonuçtan farklı değildir.
Belirtilen durum karşısında, olayda Anayasa"nın 157. ve 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddelerinde öngörülen, idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleşmediğinden, davanın görüm ve çözümü genel idari yargı yerinin görevine girmektedir.
Açıklanan nedenlerle, AYİM Birinci Dairesi"nce yapılan başvurunun kabulü ile Ankara 5. İdare Mahkemesi"nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle AYİM Birinci Dairesi"nin başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 5. İdare Mahkemesi"nin 21.11.2001 gün ve E: 2000/1523, K: 2001/1441 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.5.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.