Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1341 Esas 2020/1975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1341
Karar No: 2020/1975
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1341 Esas 2020/1975 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, takip edilen alacağın tamamına itiraz ettiği için dava açılmıştır. Mahkeme davacının faturalara konu yemekleri davalıya verdiğini ispatlayarak, alacak miktarından sadece 10.720,86 TL'si üzerindeki itirazın iptaline karar vermiştir. Davalının temyiz itirazları reddedilerek mahkeme kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Takip ve İflas Hukuku, Borçlar Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2017/1341 E.  ,  2020/1975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkiline olan borcundan dolayı davalı hakkında Acıpayam İcra Müdürlüğünün 2014/253 esas sayılı dosyası ile takipte bulunduklarını, davalının Acıpayam İcra Müdürlüğü"nün yetkisine, asıl borcun 10.720,86 TL"lık kısmına, faiz miktarına, oranına ve tüm fer"ilerine itiraz ettiğini, takibin durmasına sebep olduğunu, alacak aslının ve miktarının faturalarda açık ve net olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetle itiraz eden davalının alacağın %40"ından az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibin 4.820,55 TL asıl alacak ile fer"ilerine ilişkin kısmının taraflarınca kabul edildiğini, buna rağmen davacı tarafça tüm takip alacağı üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, taraflarınca kabul edilen kısma ilişkin red kararı verilmesini, itirazda bulundukları 10.720,86 TL"lik asıl alacağın dayanak belgesinin bulunmadığını, davacı tarafça usulüne uygun tebliğ edilmediğini fatura alacaklarının takip tarihine kadar faiz işletilmesinin yerinde olmadığını, faizin temerrüt tarihinden itibaren istenebileceğini, davacı tarafça istenen %40 inkar tazminatının yasal dayanağının olmadığını savunarak davanın reddine, kötüniyetli olarak icra takibine girişen davacının takip alacağının %20"sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının işyerinde davalı şirkete ait inşaat işyerinde çalışanlara yemek verdiği, vermiş olduğu yemeklere istinaden 6.820,55 TL, 7.970,64 TL ve 2.750,22 TL üç adet satış faturası düzenlediği, düzenlenen faturalarda yemek fiyatlarının birbirinden farklı olduğu, genel toplamlarının 17.541,41 TL olan faturalar için 2.000,00 TL tahsil edildiği, 06/01/2014 tarihli faturanın davalı tarafından kabul edildiği, 05/02/2014 tarihli faturanın "fatura bedeli malzemeyi eksiksiz ve tam olarak teslim aldım" ibaresi olduğu, faturayı teslim alan ..."ın imzasının olduğu, SGK kayıtlarından ..."ın davalı şirket işçisi olduğu ve 04/02/2014 tarihinde ayrılış yaptığı, 11/02/2014 tarihli "fatura bedeli malzemeyi eksiksiz ve tam olarak teslim aldım" ibaresi bulunduğu, faturayı teslim alanın ..."in imzasının olduğu, SGK kayıtlarından ..."in davalı şirket işçisi olarak değişik tarihlerde çalıştığı ve tanık beyanlarından da, davacının faturalara konu yemekleri davalıya vermiş olduğunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara