Esas No: 2018/23263
Karar No: 2018/23263
Karar Tarihi: 13/4/2021
AYM 2018/23263 Başvuru Numaralı BAFRA UN YEM GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
BAFRA UN YEM GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/23263) |
|
Karar Tarihi: 13/4/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
M.Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
M. Emin ŞAHİNER |
Başvurucu |
: |
Bafra Un Yem Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. |
Vekili |
: |
Av. Adem YILMAZ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılama aşamasında yürürlüğe giren kanun hükmünün aleyhe sonuç doğuracak şekilde uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/7/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığınagönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Elektrik abonesi olan başvurucunun kullandığı elektriğe ilişkin olarak 2005 yılı Şubat ayı ile 2015 yılı Mart ayı arasındaki dönemler için düzenlenen faturalara, normal kullanımının dışında elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen veya başka kişilerin kaçak kullanımından kaynaklanan kayıplara ilişkin bedel de yansıtılmıştır.
7. Başvurucu, söz konusu kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisleabone olarak kullandığı elektriğe ilişkin faturalarına 2005 yılı Mart ayından itibaren haksız olarak yansıtıldığı iddia olunan kayıp kaçak bedelinin her bir faturanın ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile tarafına iadesine karar verilmesi talebiyle elektrik dağıtım şirketleri aleyhine 16/2/2015 tarihinde İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde (Mahkeme) alacak davası açmıştır.
8. Mahkeme yapmış olduğu yargılama sonunda 24/10/2017 tarihli kararla başvurucunun davanın açıldığı tarihteki içtihatlara göre davayı açmakta haklı olmakla birlikte dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 4/6/2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun ile 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"na eklenen geçici 20. madde uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan tarifelerin uygulanmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve başvurucu lehine masraf ve vekâlet ücreti takdirine karar vermiştir.
9. Davalılar, davanın reddi gerektiği ve kararda kendi lehlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken aksine davacı başvurucu lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedildiği iddiasıyla karara karşı istinaf yoluna başvurmuşlardır. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan söz konusu kanun değişikliklerinin yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına istinaden alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan, hâlen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Kanun"un 17., geçici 19. ve 20. maddelerinin iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacağı, ayrıca dava açıldığı tarihte başvurucunun dava açmakta haklı olduğu, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı dikkate alındığında davalılar lehine masraf ve vekâlet ücreti taktir edilmemesine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu tespitiyle 18/4/2018 tarihinde istinaf başvurularının reddine kesin olarak karar vermiştir.
10. Nihai karar 25/6/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu 23/7/2018 tarihinde başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
12. İlgili hukuk için bkz. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2017/36736, 19/8/2018, §§ 17-46.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 13/4/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu; kayıp kaçak ve diğer kesintiler bedelinin iadesi istemiyle açtığı davada, yapılan kesintilerin hukuka aykırılığının yargı kararları ile ortaya konulduğu hâlde yargılama sırasında yapılan kanun değişikliği sonrasında davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle taleplerinin sonuçsuz kaldığını belirterek adil yargılanma ve mülkiyet hakları, hukuki belirlilik ve güvenlik ilkeleri ile eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun kayıp kaçak bedeli altında yapmış olduğu ödemelerin iadesi istemiyle başlattığı hukuki sürecin kanun değişikliği nedeniyle sonuçsuz kalmasına ilişkin tüm iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
16. Başvuru konusuna ilişkin ilkeler Anayasa Mahkemesince daha önce Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında ortaya konulmuştur.
17. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında kayıp kaçak bedeli adı altında başvuruculardan tahsil edilen paranın mülk teşkil ettiği, yapılan tahsilat işleminin mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale niteliğinde olduğu ifade edilmiş ve söz konusu müdahalenin niteliği sebebiyle mülkiyetin kullanımının kontrolüne veya düzenlenmesine ilişkin üçüncü kural çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Müdahalenin 6719 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6446 sayılı Kanun"a eklenen geçici 20. maddeye dayandığını, bu düzenleme ile elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasının amaçlandığını (meşru amaç) vurgulayan Anayasa Mahkemesi ölçülülük incelemesi yaparak sonuca ulaşmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 52-68).
18. Anılan kararda, idare tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda uygulamada bir belirsizlik bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve istikrarlı bir uygulama bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde açılan davaların mutlak surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden söz edilemeyeceği açıklanarak kanun koyucunun amacının yargı kolları arasındaki farklılığı gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya yönelik olduğu ifade edilmiştir. Başvurucunun, tahsil edilen bedelin hangi nedenle ölçüsüz olduğu hususunda bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir sebep de bildirmediğini dikkate alan Anayasa Mahkemesi müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak müdahalenin meşru amacının dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasındaki adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 69-76).
19. İncelenen başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durumun olmadığı anlaşıldığından mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlalin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/4/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.