Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1996/33 Esas 1996/76 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 1996/33
Karar No: 1996/76

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1996/33 Esas 1996/76 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         1996/33 E.  ,  1996/76 K.
  • ÇEVRE DÜZENLEMESI IÇIN KULLANILAN SU NEDENIYLE, ATIK SU BEDELI ISTENILMEMESI GEREKTIĞI ILERI SÜRÜLEREK AÇILAN DAVANIN ADLÎ YARGI YERINDE ÇÖZÜMLENMESININ GEREKTIĞI HK.
  • İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN (2560) Madde 23
  • İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN (2560) Ek Madde 5
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı              : Eryaman Toplu Yapı Kat Malikleri Yöneticiliği

Davalı               : Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

 OLAY: Davacı vekili, site çevresinin sulanması amacıyla sayaç tak­tırmak suretiyle davalı idareden su almakta olduklarını, öteden beri bu sayaç nedeniyle atık su bedeli de ödemekte olduklarını, oysa çevre düzenlemesi için kullandıkları suyun atık su bırakmadığını, bunun için idarenin atık sula­rın uzaklaştırılması hizmetinin bu harcama ile bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek, davalı idarenin 14.7.1994 gün ve 10391-94/16545-78 sayılı: çevre sulama işlerinde kullanılan sayaçlardan da atık su bedeli alınmasının yö­netmelik gereği olduğuna ilişkin işlemin iptali istemiyle, 21.7.1994 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

Ankara 7. İdare Mahkemesi; 22.9.1994 gün ve 1026-1185 sayıyla; 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasa’nın değişik 23. maddesinde, su satışı ve kanali­zasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması gider­leri için ayrıca tarife yapılacağı, tarifelerin tes­piti ve tahsilatla ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinde de ASKİ ile sözleşme yapan gerçek ve tüzel kişi­lerin abone olup bu aboneliğin su ve atık su şeklinde iki yönlü olduğunun belirtildiği, bu durumda ortada bir abonman sözleşmesi bulundu­ğundan idare ile abone arasında bir alacak borç ilişkisinin varlığının kabulüyle, da­vanın özel hukuku ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, ka­rar tem­yiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istekli 15.11.1994 tarihinde adlî yargı yerinde dava aç­mıştır.

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; 14.2.1996 gün ve E.94/994, K.96/41 sayıyla: ASKİ Tarifeler Yönetmeliğine göre davacının, su ve atık su abonesi ol­duğu, ortada idarece alınmış bir karara dayanan idari bir eylem ve işlem bulunduğu bu işlem yürürlükte bulunduğu sürece davanın adlî yargı yerinde görülmesi olasılı­ğının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı vekili 3.4.1996 tarihli dilekçeyle adlî ve idari yargı kararları arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi iste­miyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasını istemiş; adlî ve idari yargı dosyaları 3.5.1996 tarihli yazı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderil­miştir.

Böylece, adlî ve idari yargı arasında 2247 sayılı Yasanın 14. madde­sinde ön­görüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymak-oğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Halit Karabulut’un katılmaları ile yap­tığı 17.6.1996 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Da­nıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu’nun adlî yargı yeri­nin görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, sitenin çevresinin sulanması amacıyla taktırılan sayaçtan, atık su be­delinin alınacağına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Ku­ruluş ve Görevleri Hakkında Yasanın 5.6.1986 gün ve 3305 sayılı Yasayla konulan ek madde 5 inde: “Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır.” hük­müyle ASKİ de bu Yasa kapsamına alınmıştır.

2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Kuruluş Kanununun 3305 sayılı Yasayla değişik 23. maddesinde; “su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yer­lerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yö­netim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktif­leştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10 dan aşağı olmaya­cak nispetinde bir kar oranı esas alınır. Tarife­lerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esaslar bir yönetmelikle belirlenir.” denil­mektedir. Bu hükme uygun olarak çıkarılan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5. maddesinde her su abo­nesinin ayrı bir sözleşme yapmadan aynı zamanda atık su abonesi olduğu ve su abonesi olmaksızın su tüketenler de atık su ürettiklerinden bu gibilerle atık su abone sözleşmesi yapılacağı; 23. maddesinde  de fiyatın yürürlük­teki tarifeye göre hesaplanacağı öngörülmüştür.

Atık su bedelinin bir tarifeye göre alınması ve bir abonman sözleşme­sine da­yalı olması da idareyle kişi arasında özel hukuk alanında bir alacak borç ilişkisinin varlığının kabulünü gerektirmektedir. Diğer bir ifadeyle or­tada bir abonman söz­leşmesi vardır. Bu sözleşmeler, görülecek hizmetin tekel niteliği ve çok kimseye götürülme zorunluluğundan dolayı tip sözleş­meler biçimindedir. Kişinin bu sözleş­meye katılımı nedeniyle sözleşmenin özel hukuk sözleşmesi olma niteliği ortaya çıkmaktadır. Bu hizmet karşılığı­nın, maliyet kar esasına dayalı olarak tarifeyle sap­tanması ve bunun temelini abonman sözleşmesinin oluşturması bakımından, öde­melerin yapılması ha­linde tahsilatın, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, özel hukuk ku­rallarına göre yapılacağı sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu itibarla, atık su bedeli, özel hukuk alanındaki alacak borç ilişkisini içeren, abonman sözleşmesine dayalı ve idarece düzenlenen bir tarife uya­rınca alınan bir bedel olduğundan, bu konuyla ilgili anlaşmazlığın çözümü adlî yargı yerinin göre­vine girmektedir.

Nitekim Anayasa Mahkemesinin 8.5.1991 gün ve 20865 sayılı Resmi Gaze­tede yayımlanan 14.2.1991 gün ve E.90/18, K.91/4 sayılı kararında yazılı gerekçede de bu görüş kabul edilmiş bulunmaktadır.

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde gö­rül­mesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.2.1995 günlü, E.94/994, K.96/41 sayılı görevsizlik kararının kaldırılma­sına, 17.6.1996 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara