Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/904 Esas 2020/5766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/904
Karar No: 2020/5766
Karar Tarihi: 09.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/904 Esas 2020/5766 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/904 E.  ,  2020/5766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 20.03.2018 tarih ve 2016/676 E- 2018/231 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 05.12.2019 tarih ve 2018/1373 E- 2019/1537 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi üzerinden elektrik satmakla görevlendirildiğini, davalıya ait "www.akillitarife.com" sitesinde müvekkili şirketler tarafından sunulan hizmetler hakkında, gerçeği yansıtmayan, aldatıcı ve tüketicileri yanıltıcı ifadeler kullanılmak suretiyle müvekkili şirketlerin haklarının ihlal edildiğini, EPDK veya müvekkili şirket tarafından yayınlanmış bir tarife yokken, davalının vekil eden şirketlerin tarifeleri olarak adlandırdığı bir takım fiyat bilgilerini internet sitesinde yayınlamasının, bu fiyatları hiçbir yetkisi olmadığı halde rakiplerin fiyatları ile yarıştırmasının, mukayese etmesinin ve tüketicileri yönlendirmesinin kabul edilebilir olmadığını, tüketiciyi uyarma görüntüsü altında bir kısım firmaların öne çıkartıldığını, davalının açık şekilde iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını ve haksız rekabet gerçekleştirdiğini, serbest tüketiciler açısından tedarikçi şirketlerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde belirlenen sübjektif fiyatların herhangi bir tarifeye tabi olmamasına rağmen, tüketiciler nezdinde bu alanda fiyatlandırmanın tarifeye tabi olduğu izleniminin uyandırıldığını, serbest tüketiciler bakımından genel geçer bir tarife bulunmadığı için, davalı tarafça internet sitesinde sunulan bilgilerin açıkça eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek "www.akillitarife.com" isimli internet sitesinde davacılar hakkında yer verilen içeriğin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve haksız rekabetin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davalıya ait www.akillitarife.com internet sitesinde hiçbir şirketi öne çıkarmadan piyasadaki rekabeti yansıttığını, davacılara ilişkin açıklamalar ve tanıtım metninin doğrudan davacıların kendilerine ait internet sitesinden alındığını, dolayısıyla davacılar hakkında verilen bilgilerin bizzat kendileri tarafından kamuyla paylaşılan ve EPDK tarafından yayınlanmış bilgilerden oluştuğunu, teknik nitelikte ve gerçeği yansıtan beyanların yanlış veya yanıltıcı bilgi olarak değerlendirilemeyeceğini, tüketiciyi doğrudan davacıların müşteri hizmetlerine yönlendirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalıya ait internet sitesi "www.akillitarife.com" da yer alan davacı taraflara ait bilgilerin, haksız rekabet teşkil eder nitelikte ve doğru ve objektif bilgilerden uzak olduğu, davalının tarafını tuttuğu belli olan enerji şirketlerini öne çıkararak enerji anlaşmalarının avantajlı olduğu ve uygun tarifelerin tarafını tuttukları enerji şirketlerinin sunduğu tarifeler olduğunun belirtildiği, elektrik tarifelerinin EPDK nezdinde sabit olmasına rağmen, tüketicilere yönelik farklı uygulamaların bulunduğu ve bunun taraflar arasındaki ikili anlaşmalarla sağlandığı, bu çerçevede fiyat-tarife karşılaştırması yapılmasının oluşa uygun ve mümkün olmadığı, davalı tarafça enerji sektöründe yer alan bir kısım davacıya rakip şirketlerin daha avantajlı oldukları ifade edilerek tüketici nezdinde davacı tarafın olumsuz şekilde algılanmasına yol açıldığı, davalının bu eyleminin TTK"nın 54.maddesi vd uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği ve tüketicileri yanlış yönledirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı tarafa ait Akillitarife.com isimli internet sitesinden davacı taraflara ait Enerjisa ünvanı kullanılmak suretiyle fiyat ve tarife karşılaştırmasına ilişkin yapılmış olan bilgilendirmelerin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile anılı sayfalardaki fiyat tarife karşılaştırmalarında davacı taraflara ait Enerjisa ünvanın kullanılmaması, sayfa içeriğinden kaldırılması suretiyle haksız rekabetin önlenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalı tarafın internet sitesi üzerinden davacıya yönelik yapmış olduğu paylaşımların tüketiciler nezdinde olumsuz intibaya yol açacak nitelikte olduğu, söz konusu paylaşımlarda belli enerji şirketlerinin öne çıkarıldığı ve bu şirketlerin daha avantajlı tarifeler sunduğu şeklinde algı yaratılarak tüketicileri davacı şirket dışındaki belli başlı enerji şirketlerine yönlendirdiği, uygulamada elektrik tarifelerinin ikili anlaşmalar doğrultusunda belirlendiği, dolayısıyla farklı uygulamaların olduğu, davalının bahsi geçen eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinafının HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, haksız rekabetin tespiti ile meni taleplerine ilişkidir. Mahkemece, davalıya ait “www.akillitarife.com” internet sitesinde yer alan davacıya ait bilgilerin doğru ve objektif bilgilerden uzak olduğu, enerji sektöründe yer alan ve davacıya rakip olan bir kısım şirketlerin daha avantajlı oldukları ifade edilerek tüketici nezdinde davacı tarafın olumsuz algılanmasına yol açıldığı ve paylaşılan bu bilgilerin haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davalının istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddilmiştir.
    6102 sayılı TTK"nın 54. maddesinde belirtildiği üzere, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanunun “dürüstük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar” başlığı altında haksız rekabet hallerinin örnek mahiyetinde sayıldığı bu bağlamda, TTK ve 55,f.1 b.a.1’de “başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı
    veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek”; aynı madde ve fıkranın b.1-a hükmünde ise “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” halleri haksız rekabet teşkil eden eylemlerden sayılmıştır.
    Ancak, ifade özgürlüğü çerçevesinde vakıa, olay ve şahsi fikirler kural olarak açıklanabilir, dolayısıyla prensip, gerçeklerin ve yorumların her zaman açıklanabileceğidir. Bir kişi ya da faaliyetleri ile ilgili yapılan olumsuz açıklama ya da beyanlar tek başına haksız rekabet teşkil etmez. Kötüleme içeren açıklama ancak yanlış veya yanıltıcı ya da gereksiz yere incitici ise haksız rekabet olarak nitelendirilebilir (Doç. Dr. N. Füsun Nomer Ertan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Haksız Rekabet Hukuku, sayfa 137-138).
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; davacı kendi ürünlerinin tarifeleri ve fiyatıyla ilgili davalı yanca tüketiciyi bilgilendirme adı altında yanıltıcı ve yanlış bilgi verildiğini, rakiplerinin ise daha avantajlı gösterilerek övüldüğünü, ön plana çıkarıldığını ileri sürmüşse de tüketicileri aydınlatmaya yönelik olarak davacı kendi tarifeleri veya fiyatlandırmaları hakkında herhangi bir bilgi, delil sunmamış, açıklamada bulunmamıştır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “herhangi bir tedarikçi şirketin (davacı şirketler gibi) elektrik satış tarifesinin ikili anlaşmalar kapsamında belirlendiğini, sabit bir değeri olmadığı ve değişken olduğunu, bu nedenle karşılaştırma yapılamayacağı, davalı yanca davacı tarifesinin sabit ve belli bir değermiş gibi sunulmasının haksız rekabet mahiyetinde olduğu, tedarik şirketleri sunulurken ve tanıtımları yapılırken belli enerji şirketlerinin öne çıkarıldığı ve hararetle önerildiğinin görüldüğünü, yönlendirme ve tavsiyelerinin olduğunu, Enerjisa şirketi için dağıtım şirketinden ayrıldığı ifadesi ve tüketicileri davacıdan uzaklaştıracak ifadelerin kullanıldığı, rakip şirketlerin daha avantajlı olduklarının ifade edildiği” belirtilerek haksız rekabetin oluştuğu bildirilmişse de, bilirkişi raporunda bu açıklamalara yönelik somut tespitler ve ifadeler gösterilmediğinden bilirkişi raporu hükme esas almaya elverişli değildir.
    Bu durumda mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri bu kapsamda ele alınıp davacının tüketicilere yönelik bilgilendirme-tarifeleri sorularak davalının internet sitesindeki açıklamalarının gerçeğe ve dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı dolayısıyla tüketicileri yanıltmaya, müşterileri davacıdan uzaklaştırmaya yönelik olup olmadığı ayrıca rakip şirketlerin korunup korunmadığı hususları ayrıntılı araştırılıp, yine tüketicileri bilgilendirme amacıyla davalı tarafından objektif karşılaştırma yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak, gerekirse yeniden uzman bir heyetten bilirkişi raporu alınıp ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara