Esas No: 2019/27923
Karar No: 2019/27923
Karar Tarihi: 15/9/2021
AYM 2019/27923 Başvuru Numaralı MEYA FAR PETROL ÜRÜNLERİ NAKLİYE TEMİZLİK İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEYA FAR PETROL ÜRÜNLERİ NAKLİYE TEMİZLİK İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/27923) |
|
Karar Tarihi: 15/9/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
Raportör |
: |
Zehra GAYRETLİ |
Başvurucu |
: |
Meya Far Petrol Ürünleri Nakliye Temizlik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. |
Vekili |
: |
Av. Levent KAHYA |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, idari para cezasının iptal edilmesi talebiyle sulh ceza hâkimliğine yapılan başvuruda karar sonucunu değiştirebilecek nitelikteki esaslı bir iddianın karşılanmaması ve delillerin değerlendirilmesinde hata yapılması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/8/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, İzmir"in Karşıyaka ilçesinde alkollü içki satışının da yapıldığı bir büfe işletmektedir.
8. Karşıyaka Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü kolluk görevlilerince 8/10/2018 tarihi saat 23.25 civarında O.G. adlı kişinin başvurucunun işlettiği büfeden bira satın aldığı tespit edilmiş, bunun üzerine tutanak düzenlenmiştir. Tutanakta kolluk görevlilerince O.G.nin elinde siyah bir poşetle büfeden çıktığının görüldüğü, kendisine büfeden ne satın aldığının sorulması üzerine O.G.nin elindeki poşeti göstererek bira satın aldığı yönünde beyanda bulunduğu belirtilmiştir. Tutanak kolluk görevlileri, O.G. ve başvurucu yetkilisi tarafından imzalanmıştır. Başvurucu yetkilisi ayrıca tutanağın imza bölümüne "İmtina ediyorum." şeklinde şerh düşmüştür.
9. İlçe Emniyet Müdürlüğü bu tutanağı Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Daire Başkanlığına (Daire Başkanlığı) göndermiştir. Başvurucunun yetkilisinin savunması alındıktan sonra Daire Başkanlığı 5/12/2018 tarihinde başvurucunun saat 22.00"den sonra alkollü içki satışı yaptığı gerekçesiyle 42.076 TL tutarında idari para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
10. Başvurucu bu idari para cezasının iptal edilmesi talebiyle 27/3/2019 tarihinde Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hâkimliğinde (Hâkimlik) başvuruda bulunmuştur. Başvurucu iptal başvurusunda özetle O.G.nin elinde bir poşetle birlikte büfeye girerek alkollü içki satın almak istediğini beyan etmesi üzerine başvurucu yetkilisinin kendisine gece vakti alkollü içki satışı yapamayacağını söylediğini ve herhangi bir içki satışı yapmadığını ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca O.G.nin büfeye giriş anına ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığını, cezaya esas alınan tutanağın O.G.nin büfeden çıktığı sırada kolluk görevlilerince durdurularak düzenlendiğini ve alkollü içkilerin kendisine ait büfeden satın alındığına dair bir varsayıma dayanıldığını belirtmiştir. Başvurucu, olayın savunmasında belirttiği şekilde meydana geldiği hususunun O.G. tarafından imzalanarak Daire Başkanlığına gönderilen yazılı beyan dilekçesiyle de sabit olduğunu ifade ederek bu dilekçeyi Hâkimliğe sunmuştur.
11. Hâkimlik 4/7/2019 tarihinde başvuruyu reddetmiştir. Ret gerekçesinde O.G.nin siyah bir poşetle büfeden çıktığının görüldüğü, kolluk görevlilerince yapılan kontrolde O.G.nin elindeki siyah poşet içerisinde dört adet şişe bira olduğu görülerek Tespit Tutanağı tutulduğu, dolayısıyla tutanak içeriğine göre saat 22.00"den sonra alkollü içki satışı yapıldığının anlaşıldığı belirtilmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"İncelenen tüm dosya kapsamına göre; itiraz eden hakkında 4250 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin beşinci fıkrası hükmüne aykırı olarak 22:00 - 06:00 saatleri arasında perakende alkollü içki satışı yapmak hükmünün ihlalinden dolayı idari para cezası tutanağı düzenlendiği, 08/10/2018 tarihinde, [...] isimli iş yerinde alkollü içki satışı yapıldığı duyumu üzerine yapılan denetimde saat 23,25 sıralarında [O.G.] isimli şahsın siyah poşetle iş yerinden çıktığının görüldüğü, yapılan kontrolünde şahsın elindeki siyah poşette 4 adet Tuborg şişe bira olduğu görülerek tespit tutanağı tutulduğu, itiraz edenin alkollü içki satışı yaptığının görevlilerce 08/10/2018 tarihinde saat 23:30 de tutulan tutanak içeriği ile belirlendiği, iş yerinde tutanakta belirtilen saatte alkollü içki satışı yapıldığının dosya kapsamıyla sabit olduğu anlaşıldığından yasal ve haklı nedenlere dayanmayan itirazın reddine yönelik aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
İtiraza konu idari yaptırım kararının hukuka uygun olması nedeniyle başvurunun 5326 Sayılı Yasanın 28/8-a Maddesi gereğince REDDİNE, "
12. Başvurucu; -diğerlerinin yanı sıra- tutanak tanığı O.G.nin yazılı beyanı değerlendirilmeden karar verildiğini, tanığın hâkim huzurunda dinlenmediğini, varsayıma dayalı olarak cezalandırıldığını, gerekçeli karar hakkının ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürerek karara itiraz etmiştir.
13. Başvurucunun itirazı, Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliğince söz konusu kararda bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle 4/7/2019 tarihinde reddedilmiştir.
14. Başvurucu 5/8/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 15/9/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu, tutanak tanığı O.G.nin yazılı beyanında idari para cezasına konu olayın tutanakta belirtildiği şekilde meydana gelmediği ve ceza konusu alkollü içkilerin bir başka işyerinden satın alındığı belirtilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda bu hususun değerlendirilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
17. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen birçok başvuruda gerekçeli karar hakkının kapsam ve içeriğini belirlemiştir. Mahkeme; içtihadında insan haklarına ilişkin güvencelerin soyut ve teorik olarak değil uygulamada ve etkili bir şekilde sağlanması amacının gerçekleşmesi için derece mahkemelerinin ileri sürülen iddia ve savunmalara şeklen cevap vermiş olmasının yeterli olmadığına, iddia ve savunmalara verilen cevapların dayanaksız olmaması, tutarlı ve makul olması gerektiğine vurgu yapmıştır. Mahkeme özellikle açık ve somut bir biçimde öne sürülen iddia ve savunmaların davanın sonucuna etkili olması, başka bir deyişle davanın sonucunu değiştirebilecek nitelikte bulunması hâlinde davayla doğrudan ilgili olan bu hususlara mahkemelerce makul bir gerekçe ile yanıt verilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir (Muhittin Kaya ve Muhittin Kaya İnşaat Taahhüt Madencilik Gıda Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2013/1213, 4/12/2013, §§ 25, 26; Vesim Parlak, B. No: 2012/1034, 20/3/2014, §§ 33, 34; Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, §§ 56, 57; Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31-39; Münür Ata, B. No: 2014/4958, 22/1/2015, §§ 37-43; Hikmet Çelik ve diğerleri, B. No: 2013/4894, 15/12/2015, §§ 54-59;Şah Tarım İnş. Tur. Ltd. Şti., B. No: 2013/7847, 9/3/2016, §§ 36-48).
18. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Bu hak, tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri, §§ 31, 34). Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak derece mahkemeleri, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, § 56) davanın esas sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan anlaşılmalıdır.
19. Başvuru konusu olayda Hâkimlik; kolluk görevlilerince yapılan denetim kapsamında 8/10/2018 tarihinde başvurucunun işletmekte olduğu büfeden saat 22.00"den sonra alkollü içki satışının yapıldığının tespit edilerek bunun tutanakla kayıt altına alındığı, tutanakta imzası bulunan O.G.nin beyanına göre alkollü içki satışı yapıldığının sabit olduğu gerekçesiyle başvurucunun idari para cezasının iptal edilmesi talebiyle yaptığı başvuruyu reddetmiştir (bkz. § 11). Hâkimlik tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda O.G.nin olay tarihinde verdiği beyana göre hazırlanan tutanağa itibar edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Nitekim O.G.nin tutanakta kayıt altına alınan beyanında kendisine büfeden herhangi bir ürün satın alıp almadığının kolluk görevlilerince sorulması üzerine elindeki poşeti göstererek bira satın aldığını ifade ettiği açıktır (bkz. § 8). Buna göre Hâkimlik kararının ilgili ve makul gerekçe içermediğinden söz etmek mümkün gözükmemektedir. Kanun yolu incelemesi sonucunda verilen kararda değerlendirme konusu hüküm ve gerekçesinin uygun bulunduğu dikkate alındığında gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
1. Başvurucunun İddiaları
21. Başvurucu; işletmekte olduğu büfeden saat 22.00"den sonra alkollü içki satın alındığına dair delil bulunmadığını, varsayıma dayalı olarak idari para cezası uygulandığını ve lehe olan delillerin değerlendirilmediğini belirterek adil yargılanma hakkı ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
22. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, şikâyetlerini masumiyet karinesinin sağladığı güvencelerle ilişkilendirmeden soyut olarak dile getirmiştir. Başvurucunun masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddialarının özü, delillerin değerlendirilmesinde hata yapıldığına ve yargılamanın sonucunun adil olmadığına ilişkindir. Bu nedenle başvurucunun tüm iddiaları yargılama sonucunun adil olmadığı iddiası kapsamında değerlendirilmiştir.
23. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
24. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup derece mahkemesi kararlarında bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
25. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 15/9/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.